Bu yaratıklar başka bir gezegenden ama kimse farkına varmıyor. | Open Subtitles | هذه المخلوقات من كوكب اخر لكن لا أحد يدرك ذلك |
Bu yaratıklar başka bir gezegenden ama kimse farkına varmıyor. | Open Subtitles | هذه المخلوقات من كوكب اخر لكن لا أحد يدرك ذلك |
bu yaratıkları Kuzey Amazonlarda yaşadıkları yerde, Akuyiro kabilesinin vatanında ziyaret edelim. | TED | لنزر مكان عيش هذه المخلوقات في شمال شرق الأمازون موطن قبيلة الأكوريو. |
Onlara, bu yaratıkların cerrahi operasyon yapılmadan da evcilleştirilebileceğini göstereceğim. | Open Subtitles | سأريهم أن هذه المخلوقات يمكن أن تروض حتى بدون الجراحة |
Bu yaratıklarla daha önce karşılaştık ve hayatta kaldık. Chaka benim hayatımı kurtarmıştı. | Open Subtitles | لقد تعايشت مع هذه المخلوقات من قبل شاكا بنفسه , قد أنقذ حياتي |
Bu canlılar öldüğünde, dibe battılar ve alüvyon tabakasına gömüldüler. | Open Subtitles | عندما ماتت هذه المخلوقات غرقت إلى القاع و طُمِرَت بالطمي. |
bu yaratıklara olan şefkatinizin benim için anlamını ifade bile edemem. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أخبركِ كم شفقتكِ على هذه المخلوقات تعني لي |
İşin özü, bu dünyada diğer yaratıklarla etkileşime girmek ilgimi çektiği için, Bu yaratıklar oynadıkları sırada diğer oyunculardan geliyor. | TED | فالواقع، أنا أتفاعل في هذا العالم مع المخلوقات الأخرى، هذه المخلوقات تأتي من لاعبين آخرين عندما يلعبون. |
Kaldı ki bunlar üstün zekalı yaratıklar olmadığını biliyoruz. Ancak birazdan göreceğimiz gibi Bu yaratıklar olağanüstü güzellikte bir bale sunabiliyorlar bizlere. | TED | لا تمتلك هذه المخلوقات ذكاء متميزا، و رغم ذالك، و سنرى هذا، فإنهم يبدون في رقص جميل. |
Bu yaratıklar üzerinde deneysel beyin cerrahisini anlıyor ve destekliyorum. | Open Subtitles | ، جراحة الدماغ التجريبية على هذه المخلوقات تقود لشيء واحد و أنا مؤيد له بكل ما في الكلمة من معنى |
Bu yaratıklar ölmez, bu onlara bulaştığında, ölümsüz ve güçlü olurlar. | Open Subtitles | هذه المخلوقات لا تموت ولكنها تصبح قوية وخالدة بمجرد أن يعديها شيطان آخر |
Eğer ordu bizi izliyorsa, bu binayı hemen bombalamaları lâzım; Bu yaratıklar buradan uzaklaşmadan önce. | Open Subtitles | إذا كان الجيش يشاهد هذا الإرسال يجب أن يدمروا هذا المبنى فورا قبل أن تهرب هذه المخلوقات |
Umuyorum ki önümüzdeki 10 sene içinde bu yaratıkları bulacağız, ve o zaman, elbette evrendeki yaşam üstüne tüm görüşümüz değişecektir. | TED | لذا, أتمنى أن نتمكن من إيجاد هذه المخلوقات في الـ10 سنين القادمة ثم, ستتغير نظرتنا عن الحياة في الكون بالطبع |
bu yaratıkları öldürmek için bir uzmana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نحتاج شخصا ما, خبيرا للقضاء على هذه المخلوقات |
Hanımefendiye, şayet bu yaratıkları beraber etüt edebilirsek onlarla hiç bir ortak noktam olmadığının ortaya çıkacağını söyledim. | Open Subtitles | أخبرت الفرسة لو بإمكاننا سوية دراسة هذه المخلوقات عندها سيصبح من الواضح أنه لا يوجد شيء مشترك بيني وبينهم |
Belki de bu yaratıkların en büyük gücü Lovecraft'ın modern görüşünün eseri olmalarıdır. | TED | لكن ربما أعظم قوة كانت تمتلكها هذه المخلوقات اجتذابهم لمعاصري لافكرفت. |
İlk birkaç sayfada bu yaratıkların uykuda olabilecekleri ama asla gerçekten ölmeyeceklerine dair uyarılar vardı. | Open Subtitles | الصفحات الاولى تعلم هذه المخلوقات الذين ماتوا و لكنهم في الحقيقة لم يموتوا فعلياً |
Ama içimden bir ses, Bu yaratıklarla karşılaştığımızda her şeyi öğreneceğimizi söylüyor. | Open Subtitles | لكني أَشعر بأننا سنكتشف ذلك قريباً متى ما قابلنا هذه المخلوقات وجهاً لوجه |
O günden beri Bu canlılar hakkında yazıyorum. | TED | وقد كتبت عن هذه المخلوقات منذ ذلك الحين. |
O yaratıklar, şu ana kadar karşılaştığım her şeyden daha güçlüler. | Open Subtitles | هذه المخلوقات هي أقوى من أي شيء واجهت أي وقت مضى. |
Bu şeyler tarafından kontrol ediliyoruz. Ne olduklarını ya da nereden geldiklerini bilmiyorum ama onları durdurmamız gerek. | Open Subtitles | أقسم لكِ أننا تحت سيطرة هذه المخلوقات ولا أعرف ما هم ، ولا من أين أتوا ، يجب أن نوقفهم |
Mercanlar olmasaydı bu canlıların hiçbiri burada olamazdı. | Open Subtitles | ولكن.. لم يكن ليبقى أي من هذه المخلوقات هنا إذا لم يكن المرجان موجودا |
O yaratıklardan birini bugün gördüm. | Open Subtitles | رأيت أحد هذه المخلوقات اليوم |
Tüm bu olanlardan önce bu şeylerin de birer insan olduğunu hatırlamış. | Open Subtitles | لقد تذكر أن هذه المخلوقات كانت بشراً قبل كل هذا |
Bu canlıları anlama çabası... bilim dünyasının en zeki beyinlerinden bazılarını çekiyor. | Open Subtitles | فهي هذه المخلوقات التي تجذب بعض من أفضل العقول في العالم العلميّ. |
Anomaliler tehlikeli olsa da yapabileceğimiz tek şey o yaratıkları geri göndermek. | Open Subtitles | ،على الرغم من خطورة هذه الهالات .إلا أنها الوسيلة الوحيدة لإرجاع هذه المخلوقات |
O yaratıklara "heyula" deniyormuş. | Open Subtitles | هذه المخلوقات تسمى سكارت |
Serbestçe dolaşan Şu yaratıklar karşısında, kendimizi korumalıyız. | Open Subtitles | بوجود هذه المخلوقات في المكان علينا أن نحمي أنفسنا |