| Olanları duydun mu bilmiyorum ama büyük bir skandal oldu. | Open Subtitles | لا أعرف إن كنتَ رأيت التداولات لكن كان هناك فضيحة. |
| İki yıl önce, genç Lowestoft Markisi'yle ilgili bir skandal olmuştu. | Open Subtitles | و قبل عامين كانت هناك فضيحة تتعلق بماركيز مدينة لوزتوفت |
| Dedikleriniz doğruysa, büyük bir skandal olur. | Open Subtitles | اذا ما تقوله صحيحا ستكون هناك فضيحة عظيمة |
| Hakkınızda hiç skandal var mı? | Open Subtitles | هل هناك فضيحة |
| Ortada skandal falan yok. | Open Subtitles | لا توجد هناك فضيحة. |
| O kadar hafif bir ceza aldıkları için davadan sonra epey sağlam bir skandal yaşanmıştı. | Open Subtitles | كان هناك فضيحة كبيرة بعد المحاكمة على حسابهم لحصولهم على ذلك الحكم البسيط |
| bir skandal olduğunda bütün idarelerin söylediklerini. "Bizi suçlamayın. Sistem bu değil. Bu sadece birkaç çürük elma, | TED | ما تقوله كافة الإدارات عندما تكون هناك فضيحة. "لا تلقوا باللائمة علينا. ليست الخطأ في النظام. |
| Bununla ilgili büyük bir skandal olmamış mıydı? | Open Subtitles | ألم تكن هناك فضيحة عن هذه حديثاً؟ |
| bir skandal yaşanmayacak. Bu yüzden, bu adamı bir daha görmeyeceksin. | Open Subtitles | لا اريد ان تكون هناك فضيحة,فلذلك عليك "ان لا تري هذا الرجل مجددا |
| bir skandal oldu. | Open Subtitles | كانت هناك فضيحة , |
| Prodko'da bir skandal olmuş. | Open Subtitles | . "هناك فضيحة ضخمة في "برودكو |
| Ortada skandal falan yok. | Open Subtitles | لا توجد هناك فضيحة. |