"هناك وقت" - Traduction Arabe en Turc

    • Bir zamanlar
        
    • vakit var
        
    • bir zaman
        
    • zamanımız var
        
    • vaktimiz var
        
    • zamanın var
        
    • zamanı var
        
    • zaman yok
        
    • zamanı vardır
        
    • zamanlar vardı
        
    • vaktin var
        
    • vakit yok
        
    • zaman vardı
        
    • zaman vardır
        
    • zaman var
        
    Bir zamanlar insanlar böyle büyülerle nasıl başa çıkıldığını bilirmiş. Open Subtitles كان هناك وقت عندما عرف الرجال كيف يقاوموا السحر الأسود
    -Hayır değil, hala vakit var -Bizim için çalışan kişiler var aşağıda Open Subtitles ليس كذلك ، ما زال هناك وقت يوجد أناسُ علي الارض يعملوا من اجلنا
    Bunu açmak için mükemmel bir zaman. Bundan daha özel olamazdı. Open Subtitles هذا هو أنسب وقت لأفتحه لن يكون هناك وقت أنسب لهذا
    Ayakkabı ve birkaç giysi almam için zamanımız var mı? Open Subtitles هل هناك وقت حتى اشترى احذية و اغراض اخرى ؟
    Boğulacak seviyeye gelmeden sızıntıyı kesecek vaktimiz var. Open Subtitles آشلي ، هناك وقت لنوقف التسرب قبل أن يزداد لدرجة تجعلنا نقلق من أن نغرق
    Hepsi ölecek. Sadece ben varım. Beni kurtarmak için zamanın var. Open Subtitles إنهم هالكون كلهم إنه انا فقط, لا يزال هناك وقت لإنقاذي
    ama anlaşmanın zamanı var, avukatını daha ne kadar beklemek istediğini bilmiyorum. Open Subtitles انا أحاول ان أساعدك هنا لكن هناك وقت متصل بالأمر
    diye soracaktın. Savaştayız! Saçma sorular için hiç zaman yok! Open Subtitles نحن في حرب، يا رجل ليس هناك وقت للأسئلة الغبية
    Bir zamanlar senden güzel bir söz duyabilmek için hayatımı verirdim. Open Subtitles كان هناك وقت كنت لأمنح فيه حياتي مقابل كلمة طيبة منك
    Bir zamanlar içimde eşimi hiç unutamayacağıma dair bazı hisler vardı. Open Subtitles كان هناك وقت اعتقدت فيه أني لن أنسى حبي لزوجتي أبداً
    Öyle mi, Bir zamanlar benim de sana ihtiyacım vardı. Open Subtitles أجل، حسنا، كان هناك وقت كنت أحتاج لك فيه، أيضا
    Hâlâ vakit var, onlar kopyasını çıkarmadan orijinal dosyaları bozabilirsem... Open Subtitles هناك وقت ، إن أتلفت الملفات قبل أن يصنعوا منها نسخاً
    Ana geminize dönmek için hâlâ vakit var. Open Subtitles ما زال هناك وقت للانتقال بالشعاع إلى السفينة الأم
    Her casusun kariyerinde, bir zaman gelir... birileri,bir şekilde sizin kim olduğunuzu anlar. Open Subtitles هناك وقت في مهنة اي عميل شخص ما بطريقة ما يكتشف من انت
    Bunun için uygun bir zaman yok. Karın için çok üzüldüm. Open Subtitles لن يكون هناك وقت مناسب انظر , أنا آسفة بخصوص زوجتك
    Coşkunuza hayranım, ama sabırlı olun. zamanımız var. Open Subtitles روحكم المعنوية تؤكد ثقتكم لكن لا تتعجلوا , هناك وقت ومال كافى للجميع
    Sıkılmadım. Biraz daha vaktimiz var. Open Subtitles أنا لست ضجر أعتقدت أنه مازال هناك وقت قصير
    Annen için zamanın var, ama yaşlı babacığın için yok. Open Subtitles لديك وقت لأمك لكن ليس هناك وقت لوالدك العجوز
    Tayfanın moralini dikkate almanın yeri ve zamanı var. Open Subtitles هناك وقت ومكان لأخذ معنويات الطاقم بعين الإعتبار
    Evet, tabi, güçlü olmanın zamanı vardır zeki olmanında zamanı vardır. Open Subtitles نعم , حسنا , هناك وقت للذهاب بقوة ووقت للذهاب بذكاء
    İnsanların düşünmek için zaman ve yerleri olduğu zamanlar vardı Open Subtitles كان هناك وقت كان الناس يملكون فيه مفهوماً للزمان والمكان
    Başka bir partner bulmak için hala vaktin var, değil mi? Open Subtitles لايزال هناك وقت لتجدي صاحب آخر أليس كذلك؟
    Eğitim için pek de yeterli vakit yok ama denemek istiyorum. Open Subtitles هناك وقت كافي بالكاد للتدريب لكن أنا أرغب في إعطاء دفعة
    Çok az zaman vardı ve başka bir yolu yok görünüyordu. Open Subtitles كان هناك وقت ضئيل جدا,و,حسنا بدا أنه ليس هناك طرية أخرى
    Bilmiyorum, ama şansa bırakamam. Belki hala zaman vardır. Open Subtitles لا أدري لكن لن أخاطر فربما يكون هناك وقت
    Bu adamları bir Hıristiyan gibi gömmeye zaman var mı? Open Subtitles هل هناك وقت كافي لإعطاء هؤلاء الرجال دفن مسيحي صحيح؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus