Fakülteyi yönettiğini sanıyor ama 1985'ten bu yana saygın bir eser bile yayınlamamış. | Open Subtitles | هو يعتقد أنه يدير المنشاة لكنه لم يقم بنشر شيئاً محترم منذ 1985 |
Bizi kullanıp onun sorunlarını çözmesinde yardımcı olduktan sonra bizi ıskartaya çıkarabileceğini sanıyor. | Open Subtitles | إنه يعتقد أنه أذكى منا هو هو يعتقد أنه يستطيع أن يستغلنا وينبذنا |
Sırf beni buraya getirdi diye onunla yatacağım mı sanıyor? | Open Subtitles | هو يعتقد لأنه أحضرني إلى هنا فقط سأتركه ينام معي؟ |
Muhtemelen sizin için yalan söyleyecek kadar size vurulan aptal bir Amerikalı olduğumu düşünüyordu. | Open Subtitles | ربّما هو يعتقد إنّني شخص "أمريكي" أحمق الذي سيكون مجنوناً كفاية ليستلق من أجلك. |
Her şeyin benim suçum olduğunu düşünüyor ama öyle değildi. | Open Subtitles | هو يعتقد أنه كان خطأي، ولكن هذا لم يكن الحال. |
Don Corleone'nin Onun Gerçek Babası Olduğuna İnanıyor.. O Don Corleone'i Hayali | Open Subtitles | هو يعتقد ان دون كارولاين والده الحقيقي هل يعرف ان دون كارولاين |
İyi, sessiz ve kendine yetebilen bir kız olduğumu düşünüyor. | Open Subtitles | اي شيء مهم ؟ هو يعتقد اني فتاة جميلة هادئة مستقله |
İşleri kendi yöntemleriyle halledebileceğini sanıyor ama bunu yapamayacak. | Open Subtitles | هو يعتقد بأنّه يمكنه أَن يفعل الأشياء بطريقته لكنني سأخبرك شيء هو لا يستطيع |
Bunu, halı işeyicilerinin yaptığını mı sanıyor? | Open Subtitles | هو يعتقد بأن الذين بالوا على السجّادة فعلوا هذا؟ |
Bu bir ev insanı. Kendini bizden daha iyi sanıyor. | Open Subtitles | هذا بيت انسان هو يعتقد بأنه افضل منا,من النخبه |
Maviye artı.3'Iük kaymayı önemsiz sanıyor. Çok önemli. | Open Subtitles | و هو يعتقد بأن الزائد الثالث يتحول لأزرق غامق غير أهميه, هذا كثيف |
Kendisinin de katile dönüşeceğini çünkü hepinizin kötü bir planın parçası olduğunu sanıyor. | Open Subtitles | و هو يعتقد أنك قاتل و يخاف أن يصبح مثلك لأنكما جزء من شئ فظيع |
"Her boku bildiğini sanıyor" dedi. Bu kadarını anladım. | Open Subtitles | هو يعتقد بإنك تناقش حمولة من القذارة على الأقل هذا مفهوم |
"Her boku bildiğini sanıyor" dedi. Bu kadarını anladım. | Open Subtitles | هو يعتقد بإنك تناقش حمولة من القذارة على الأقل هذا مفهوم |
Tamam, şu an benim yalnız geldiğimi sanıyor Bundan dolayı senin burada oturmanı istiyorum. | Open Subtitles | الآن هو يعتقد أنني قادم بمفردي لذلك أحتاجك أن تبقي قريبة |
Benim onun için yeterli olmadığımı düşünüyordu. | Open Subtitles | هو يعتقد أنني لست جدير بما فيه الكفاية. |
Teklifimi reddettiği için Joe'nun delirdiğini düşünüyordu onun için belgeleri düzenlemem için bana para ödedi. | Open Subtitles | حسناً, هو يعتقد أن "جو" مجنون لانهرفضعرضي، لذا هو دفع لي بنفسه لاعداد المواصفات. |
Zaten öyle düşünüyordu! | Open Subtitles | هو يعتقد ذلك منذ فترة |
Senin şapka gibi olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | بجانب هذا هو يعتقد أنكِ تتمتعين بشخصية ممتازة |
Vahiy kitabında bahsedilen, ikinci şahit olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | هو يعتقد بأنك الشاهد الثاني من كتاب الوحي |
Tüm köpeklerin erkek ve tüm kedilerin dişi olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | هو يعتقد بأن جميع الكلاب ذكور وجميع القطط إناث |
Yani, açık bir şekilde bir uyuşturucu bağımlısı olduğuma ve tehdit oluşturmadığıma inanıyor. | Open Subtitles | إذا ً بوضوح هو يعتقد أنني مدمن مخدرات ولست أوجه أي تهديد له |
Bu sıradalar oldukça gergin olduğumu düşünüyor. Jaguar'ı çizdiğin için de sağ ol bu arada. Özür dilerim. | Open Subtitles | هو يعتقد أنني تعرضت للكثير من الاجهاد مؤخراً بالمناسبة شكراً لخدشك سيارة الجاغوار |