| Duvardaki 36 şişe biradan, Bir tane alırsın ve etrafından geçersin. | Open Subtitles | عدد 36 زجاجة على الحائط أنزل واحده و مررها على الجميع | 
| Duvardaki 35 şişe biradan, Bir tane alırsın ve etrafından geçersin. | Open Subtitles | عدد 35 زجاجة على الحائط أنزل واحده و مررها على الجميع | 
| Siz 3 kere boşanmayı başardınız. Şimdi de Bir yuva kurdurun! Ne? | Open Subtitles | لقد ساعدتني على الطلاق ثلاث مرات , ساعدني على الزواج مرة واحده | 
| Hatta Bir tanesi, kibrit çalıp burayı ateşe vermek istedi. | Open Subtitles | واحده منهما سرقت مجموعه من علب الثقاب وحاولت إحراق المكان | 
| Tanrı' nın "İkinci Gelen" 'i için kutsal Bir yıldız haber verdi. | Open Subtitles | الثالوث المقدس للنجوم تتجه الى نقطه واحده لتعلن قدوم البعث الثانى للرب | 
| Hristiyan inanışında on emir vardır. Benim Bir tane var. | Open Subtitles | الأيمان المسيحى له 10 وصايا و أنا لدى واحده فقط | 
| Carl Fabergé'in Rus kraliyetine yaptığı Bir mücevher paskalya yumurtası. | Open Subtitles | واحده من مجوهرات كارل فابريجيه كهديه من العائله الملكيه الروسيه | 
| Enerji hakkında. Zaman içinde tek Bir noktaya odaklanmak hakkında. | Open Subtitles | الامر يتعلق بالطاقه و بالتركيز علي نقطه واحده طوال الوقت | 
| Ama sana sorduğum şeyle ilgili sadece Bir şey anlat. | Open Subtitles | لكن يجب أن تخبرنى ذكرى واحده عن شئ اسألك عنة | 
| Bu davayı rekor Bir sürede sonuçlandırmamızı engelleyen Bir şey var. | Open Subtitles | ستبقى هناك مشكله واحده تعقنا عن تنفيذ هذا فى وقت قياسى | 
| Hiç adil davranmıyorsun! Bir gece beni görüyorsun ve korkuyorsun. | Open Subtitles | لا اعتقد انك عادل لليله واحده ترانى فيها وتصاب بالذعر | 
| Maggie'yi bırak. Bu işle ilgisi yok. Bir kadın o... | Open Subtitles | سيب ماجى تمشى هى ماعملتش حاجه وبعدين هى واحده ست | 
| Sadece Bir öğleden sonra inançlarını Bir kenara bırakamaz mısın? | Open Subtitles | هل يمكن ولو لمره واحده ان تتنازلي عن معتقداتك ؟ | 
| İnanıyoruz ki bu son zamanlarda... şehir içinde ortaya çıkan vandalizm... Bir şekilde yeraltı boks kulüplerine bağlı olarak. | Open Subtitles | بأمكانك أخبارنا ما الذي تعتقد أنه حدث ؟ نعتقد أنها واحده من عدة عمليات تخريب حدثت في المدينه مؤخراً | 
| Evet, Bir saat fiesta. Meksika şekerlemesi. İçebildiğinizde suyu için. | Open Subtitles | حسناً لديكم ساعه واحده لتناول الطعام المكسيكى ويمكنكم شرب الماء | 
| Pekâlâ, buna ihtiyacımız olduğunu düşünmesem de bebeğim seni sevmekten asla vazgeçmemiştim. | Open Subtitles | حسنا, لا اعتقد اننا نحتاج واحده. انا لم اتوقف عن حبك ابدا. | 
| Yani, taşağın Birini şimdi, diğerini de haftaya falan mı? | Open Subtitles | إذا خصيه واحده الآن وبعدها سيتم تصفيه الحساب الاسبوع المقبل | 
| Hey neden siz ikiniz cadı hakkında aynı sayfada değilsiniz | Open Subtitles | لما لا تتفقون يا رفاق على صفحه واحده عن السحر؟ | 
| Aa, bu benim sana yılbaşında getirdiğim havlulardan birisi değil mi? | Open Subtitles | هل هذه واحده من المناشف التي اهديتك اياها في ذكرى زواجك | 
| Seride dört tane vardı ve her birine dört elementten birinin adı verildi. | Open Subtitles | حيث أن هناك أربعة منهم كل واحده سميت بأسم عنصر من الأربعة عناصر. | 
| Şu emlaklardan biri dairelere bakarsan sana hediye filan veriyorlar. | Open Subtitles | انها واحده من تلك الاشياء العقاريه حيث تربح فيها جائزه |