Tanrı beni oraya yaptığım şeyi yapayım diye koydu. Korkup kaçmam. | Open Subtitles | لقد وضعني الربّ هناك لأقوم بما أقوم به، لن أفرّ مرتاعًا |
Her şeyin yolunda gittiğinden emin olmak için beni minibüsün içine koydu. | Open Subtitles | لقد وضعني في هذه الشاحنه لكي اتاكد من ان كل شئ علي ما يرام |
Önce beni çamaşır çekmecesine koydu, sonra suya soktu sonra da zorla köfte yedirdi. | Open Subtitles | أولا وضعني في درج الملابس الداخلية ثم دفعني تحت الماء ثم أجبرني على أكل الماتلوف |
Zeki bir doktor beni, Atlarla destekli bir terapi programına soktu. | Open Subtitles | طبيب ذكي وضعني على تواصل ببرنامج علاج بالخيول |
Bana idari izin verdi. Hakkımda soruşturma açıldı. Rober bilmiyordu. | Open Subtitles | لقد وضعني في اجازة بدون راتب وأنا تحت التحقيق |
Ev sahibim çıkmamı istedi. Beni zor duruma düşürdü. Uzun süre kalmayacağım. | Open Subtitles | بلدي صاحبة طلب مني أن ترك، وضعني في مأزق. |
Beni ev hapsine koyan senin elemandı. | Open Subtitles | أليس فتاك هو الذي وضعني في الإقامة الجبرية |
- Beni evde ikna etmeyi başardın. - Arkadaşını tanımıyor musun? | Open Subtitles | أعني أنك أنت من وضعني في هذه الحفرة أليس لديك أي أصدقاء محترمون؟ |
Bu para beni Teddy'nin soktuğu beladan kurtaracak. | Open Subtitles | هذا سيخرجني من الورطه الي وضعني بها تيدي. |
Tüm bu olup biten her şey beni çok güç, çok iğrenç bir duruma soktu. | Open Subtitles | هذا الأمر كله وضعني في موقف مشين |
Fakat yüzbaşı, beni ve Devon'u ön kapıya koydu. | Open Subtitles | و لكن الكابتن, وضعني انا و ديفون على الباب الامامي |
Babam beni bir gemiye koydu ve son anda uzaklara gönderdi. | Open Subtitles | أبي وضعني في سفينة و أرسلني بعيدا في آخر لحظة |
Hakkı var, beni ekibe onun gözü kulağı olayım diye koydu. | Open Subtitles | لديهِ وجهُ نظر اقصد ، المحافظ وضعني في هذا الفريق لأكون عينيهِ واذنيهِ |
Söyledim ya, biri beni isteğim dışında bu bedene soktu. | Open Subtitles | لقد أخبرتك أحد ما وضعني في جسده رغماً عني |
Onu yok edemeyişiniz beni zor duruma soktu. | Open Subtitles | فشلك باغتياله وضعني تحت ضغطٍ هائل والاَن بسبب عجز رجالك الحفاظ على السرية |
Beni bu işe soktu çünkü onun kuklası olacağımı sanıyor. | Open Subtitles | وضعني في هذه الوظيفة لأنه ظن أنني سأكون جروهـ |
Ammer bana salı gününe kadar bitirmem gereken bir proje verdi. Eğer bitirmezsem işim biter. | Open Subtitles | لقد وضعني رئيسي في مشروع وعلي ان انتهي منه خلال ثلاث أيام و اذا لم انهي التصميم سيفصلني |
Şerif benim şeytani davranışlarıma şahit olduğu için bana uyarı verdi. | Open Subtitles | لقد وضعني مؤخراً في المراقبة إنه قصاص للتحولات المحتملة |
Yargıç kontrolü bana verdi. | Open Subtitles | لقد وضعني قاضِ موضع السيطرة أنا المسيطرة الآن |
Batıyı ayaklarımın altına almak. Sunmak için, eyerlerinin altına at eti koyan atalarımız gibi. | Open Subtitles | ووضع الغرب تحت قدمي كما وضعني الآباء تحت جناحهم |
- Beni içeri tıkan adamı bulmam lazım. | Open Subtitles | وجب عليَّ إيجاد الرجل الذي وضعني بالداخل. |
Beni o duruma soktuğu için babamdan nefret etmiştim. | Open Subtitles | كرهت والدي لأنه وضعني في هذا الموقف |
Bu adam beni çok kötü bir durumda bıraktı. | Open Subtitles | ذلك الرجل وضعني في موقف لا أحسد عليه |