Belki mimarlarla, iç mimarlarla, buluşuyor ve yeni bir çevreci vampir barınağı inşa ediyordur. | Open Subtitles | ربما هو يجتمع مع المهندسين المعماريين ومصممي الديكور وهو يبني وكراً جديداً جميلاً لمصاصي الدماء |
Bu firma, patronu arkasından iş çeviren suçlular için bir cennet değil. | Open Subtitles | هذه الشركة ليست وكراً للمجرمين الذين قرروا خيانة رؤساؤهم |
Kendimi dünyanın yabanına bıraktığımda özellikle bir sığınağın olduğu yere ulaşmaya çalışırım ve orada uykuya dalarım. | Open Subtitles | بينما كنت أتجول في براري هذا العالم، لقد أستنرت في مكان معين الذي كان وكراً وأستلقيت في ذلك المكان لكي أنام. |
Harekete geçmezsek dünyadaki her caddenin her köşe başında öyle bir in olacak. | Open Subtitles | ما لم نفعل شيئاً، فإنك ستجد وكراً كهذا في كل زاوية في كل شارع حول العالم. |
Hayır, ortaya çıkacak olan tek şey, bir yuva dolusu kedi. | Open Subtitles | بل قد يفتح وكراً للقطط, |
Restorana bir havalar geldi. | Open Subtitles | تحول إلى وكراً لسوء المعاملة |
Los Angeles'ta suçluların toplanma yeri olarak bilinen bir evin bodrum katına dinleme cihazları yerleştirdik. | Open Subtitles | قمنا بوضع أجهزة تنصّت بقبو منزل في "لوس أنجلوس"... كان وكراً لتجمّع مُخترقين القانون. |
Los Angeles'ta bir evin kilerinden hattı dinledik orası suçluların bilinen bir toplantı mekanıydı. | Open Subtitles | قمنا بوضع أجهزة تنصّت بقبو منزل في "لوس أنجلوس"... كان وكراً لتجمّع مُخترقين القانون. |
Ver de itin kafasında bir delik açayım! | Open Subtitles | ! و سأرمي عليه وكراً من الزنابير |
Burası sıradan bir cadının ini değil. Hayır. | Open Subtitles | هذا ليس وكراً عاديّاً لساحرة - صحيح - |
Lux'ın bir suç yatağı olduğu hiç anlaşılmıyor, değil mi? | Open Subtitles | لن تعرفين أبداً أن (لوكس) كان وكراً للإثم ، أليس كذلك ؟ |
Reggie'yi parçalayıp içeride bir in oluşturdu. | Open Subtitles | ذبحت "ريدجي" واتخذت وكراً في الداخل. |