|   Bu ilk defa yazdığım bir şeyi tekrar okuyabildiğim anlamına geliyordu.    | TED |    يعني هذا ، أنه وللمرة الأولى، يمكنني قراءة ما قد أكتبه.    | 
|   Birlikte, birlikte hiç görmedikleri bir olay ortaya koyucaz . İlk defa gerçekleşen, ortak sponsorlu, ünlülerin lezbiyen düğününe hoşgeldiniz!   | Open Subtitles |    سوية، سوف نقدم حدثاً فريداً لم يشهدوا مثله من قبل رحبوا معي وللمرة الأولى حفل الزواج للسحاقيات ذو الرعاية المشتركة   | 
|   İnsanlar şimdi daha uzun yaşamakta ve insanlık tarihinde ilk defa 4 nesil yan yana yaşıyor.    | TED |    أما الآن فقد أصبحنا نعيش عمرًا أطول وللمرة الأولى في تاريخ البشرية، أصبح من الشائع تعايش 4 أجيال في آن واحد.    | 
|   Ben bu 20 Temmuz 1969 insan ilk defa geri bakıp gezegeni gördüğü zaman başladı.    | TED |    أعتقد أنه كان في 20 يوليو 1969م، عندما، وللمرة الأولى، تمكن الرجل بالنظر إلى الوراء الى كوكب الأرض.    | 
|   Ve hayatında ilk kez senden olmanı istediğim gibi bir erkek olmaya çalış.   | Open Subtitles |    ، وللمرة الأولى في حياتك، المحاولة التي ستكون الرجل بأنى أحب لكي تكون   | 
|   Kanser küçülmeye başladı ve üçüncü defa ölümü solladık.    | TED |    وبدأ السرطان بالتقلص وللمرة الثالثة تجنبنا الموت    | 
|   O gece merdivenlerden çıkmama yardım etti ve haftalardır ilk defa yatağıma gittim.    | TED |    لذا في تلك الليلة ساعدتني على صعود السلّم وللمرة الأولى منذ أسابيع ذهبت للنوم.    | 
|   Ve böylece, bir kez, hayatımda sadece bir defa, sonunda orta yoldaydım.    | TED |    وهكذا وللمرة الأولى في حياتي كنت وأخيراً مع التوجه السائد.    | 
|   Ve orada, ilk defa, diğer dini geleneklerle karşılaştım: Yahudilik ve İslam, Hristiyanlığın kardeş dinleri.    | TED |    وهناك وللمرة الأولى واجهت التقاليد الدينية الأخرى: اليهودية والإسلام وهما ديانتان شقيقتان للمسيحية.    | 
|   İlk defa duyguları sözlere dökebildiğim ve bunun ne kadar değerli bir araç olduğunu fark ettiğim için daha az agresif bir hâle geldiğimi hissettim. Askeriyedeki zamanlarımı yansıtırken,    | TED |    وشعرت انني أصبحت أقل عدوانية واصبحت قادراً على ترجمة الكلمات لأحاسيس وللمرة الأولى وايقنت حينها كم انها أداة قيمة.    | 
|   Bu yüzden yıkıldım ve orada onunla oturdum çünkü uzun zamandır ilk defa, iyi görünüyordu.    | TED |    لذلك سقطت وجلست معه هناك لأنه وللمرة الأولى منذ فترة طويلة بدا بخير نوعًا ما.    | 
|   Onun resmine baktığımı ve onun, resimdeki en büyük adam olduğunu ilk defa fark ettiğimi hatırlıyorum.    | TED |    ومن ثم، رُحتُ أحـدّقُ في صورةٍ له، وللمرة الأولى أدركُ أنه الشخص الأكثر بدانة في الصورة.    | 
|   Bir hafta önce ilk defa İnternet'te dört satır vardı.    | TED |    الأسبوع الماضي, وللمرة الأولى, حصلوا على 4 خطوط انترنت    | 
|   Böylece ilk defa bir tuna balığının okyanus altındaki yolculuğunu ışık ve foton kullanarak gün batımı ve gün doğumunu ölçerek izleyebildik.    | TED |    وللمرة الأولى سنتمكن من مشاهدة رحلة سمك التونا تحت المحيط مستخدمين الضوء والصور الصوتية لقياس شروق وغروب الشمس    | 
|   Şimdi ilk defa, Bay Sherlock Holmes ile   | Open Subtitles |    ويتوقف الأمر وللمرة الأولى , ان علىُ ان اخبر   | 
|   İlk defa, acaba vaz mı geçti diye merak ediyorum.   | Open Subtitles |    وللمرة الأولى أتسائل إذا هو لن يفعلها ثانية.   | 
|   İlk defa olarak, kadın ve çocuk sivil halk da savaştan etkilendi.   | Open Subtitles |    هنا وللمرة الأولى يلقى القبض على مدنيين يابانيين من النساء والأطفال   | 
|   İlk defa olarak, binlerce kişi teslim oldu.   | Open Subtitles |    وللمرة الأولى فى هذه الحرب أستسلم جنودهم بالألاف   | 
|   İlk defa ciddi bir şansa sahip olan son derece önemli bir yasa.   | Open Subtitles |    من أهم القوانين أنه وللمرة الأولى لديها فرصة مشروعة.   | 
|   Ve ilk kez bankacılar, kulüp evlerinden çıkıp striptiz kulübüne gittiler.   | Open Subtitles |    وللمرة الأولى موظفوا البنوك انتقلوا من النادي الريفي الى نادي التعري   | 
|   Aynaya baktım ve ilk kez uzun zaman önce tanıdığım birini gördüm.   | Open Subtitles |    نظرت في المرآة، وللمرة الأولى والربوحدهيعلممنذ متى .. رأيت شخص ما أعرفه   |