Sanırım yıkanmalısın tatlım, ...ve ardından oturma odasında bize katılmaya ne dersin? | Open Subtitles | أعتقد أنك يجب أن تغتسل يا عزيزى وتلحق بنا فى غُرفة الاستقبال |
Bunlar oyuncak değil tatlım. Anne, bu senin telefonun değil. | Open Subtitles | هذه ليست العاب يا عزيزى امى ، هذا ليس هاتفك |
Bak tatlım, eğer onunla benden önce konuşursan, bana bir iyilik yapar mısın? | Open Subtitles | يا عزيزى ، ان تحدثت اليها قبل ان افعل انا هل تسدينى معروفاً؟ |
Ama gülümsediğin zaman... canım, sen gülümsediğinde, işte bu an için yaşıyorum. | Open Subtitles | لكن عندما تبتسم يا عزيزى, عندما تبتسم هذا ما أعيش من أجله |
Hayır hayatım. Hapşıran Rahip Harper'dı. Çok yaşayın. | Open Subtitles | . لا يا عزيزى ، الموقر هاربر عطس . يرحمك الله |
Çok özür dilerim, sevgilim. Çok büyük dikkatsizlik ettim. | Open Subtitles | أنا أسفة للغاية يا عزيزى ذلك كان أهمالاً منى |
-Babanın benden nefret ettiğini hissediyorum. -O senden nefret etmiyor, tatlım. | Open Subtitles | ـ أشعر أن أبوك يكرهنى ـ إنه لا يكرهك يا عزيزى |
tatlım ben sana okul günleri geç saatlere kadar dolaşma demedim mi? | Open Subtitles | أتذكر يا عزيزى , لقد اخبرتك لا يمكنك التأخر ليلاً فلديك مدرسة |
Hala başarabiliriz tatlım. | Open Subtitles | ولكن لا يزال بوسعنا أن نفعل ذلك يا عزيزى |
Hala başarabiliriz tatlım. | Open Subtitles | ولكن لا يزال بوسعنا أن نفعل ذلك يا عزيزى |
tatlım, çok eğlenceliydi. Oh, tatlım, gösterebilir misin? | Open Subtitles | ذلك كان مضحك جداً يا عزيزى عزيزى ، ممكن تحمله ؟ |
Hadi ama tatlım. Hâlâ vakit varken tüyelim. | Open Subtitles | بالله عليك يا عزيزى لنهرب من هنا بينما مازال لدينا وقت |
tatlım, önemli bir şeyin zamanı geldin. Yapman gereken bir şey var. | Open Subtitles | هناك أمر هام استجد يا عزيزى هناك شيئ يجب عليك فعله |
Hey, tatlım. O ıslak elbiseleri çıkarmalısın. | Open Subtitles | يا عزيزى,أنت يجب أن تخلع تلك الملابس المبتلة |
- Ben kavga etmiyorum, tatlım. - İki Sterlin veren çıkmaz. | Open Subtitles | اننى لا اتشاجر يا عزيزى الصورة لن تباع بجنيهين حتى فى المزاد |
Biz olayı gören tek şahitleriz. Bu da bizim kozumuz tatlım. | Open Subtitles | نحن الوحيدون الذين رأوها, وهذه يا عزيزى هى ورَقتنا الرابحة. |
Şimdi canım, izin verirsen, yarınki program, ya da program, hangi telaffuzu tercih edersen. | Open Subtitles | والآن يا عزيزى , إذا لم تمانعى جدول الغد إذا كان هذا ما تفضيله |
Elbette canım. Geç kalmadan git şimdi. | Open Subtitles | طبعاً يا عزيزى و لكن يجب أن تذهب و إلا ستتأخر |
İnanmazsınız ama her şeyi kendimiz yapmak zorunda kalmıştık. Öyle değil mi, canım? | Open Subtitles | و لكن كان علينا أن نشق طريقنا بأنفسنا ، أليس كذلك يا عزيزى ؟ |
Evet hayatım. Tıpkı diğerlerine yaptığımız gibi. | Open Subtitles | . نعم يا عزيزى . هذا ما فعلناه مع الآخرين |
Niagara'ya gidiyoruz. Bir taksi çağır hayatım. | Open Subtitles | . نحن ذاهبون لشلالات نياجرا . إستدع لى تاكسى يا عزيزى |
Çok özür dilerim, sevgilim. | Open Subtitles | أنا أسفة للغاية يا عزيزى ذلك كان أهمالاً منى |