| Heyecanlı, cılız, bir çamı zar zor tutabilen Cesur, köşeye doğru ilerliyor. | Open Subtitles | عصبي بشكل كبير، بالكاد قادر على حمل الصنوبر، الصغير يتقدم إلى الصندوق. |
| Sevdiğim adam evlenme teklif edince cevabım hazır olur sanıyordum. | Open Subtitles | دائماً توقعت أني سأعرف ماذا سأقول عندما يتقدم رجل لخطبتي |
| Bu komik dostumuza bir adım öne çıkması için beş saniye tanıyorum. | Open Subtitles | سوف اعطى هذا الرجل المضحك 5 دقائق بالظبط لكى يتقدم ل امام |
| Lorenzo 104 puanla ve dörtten fazla yarış galibiyetiyle Rossi'den önde. | Open Subtitles | لورنزو يتقدم على روسي بـ 104 نقطة بأكثر من أربع إنتصارات |
| Konuştuğum sırada devasa boyutta uzaylı bir donanma yolda, istekli bir biçimde mecazi anlatıyorum, yıkımımıza geliyor. | Open Subtitles | فبينما أسجل هذا ، يتقدم نحونا أسطول من سفن العدو لتدميرنا بأبسط توصيف ممكن |
| Yaşlandıkça sağlığına dikkat etmemen hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أحب رؤية رجل يتقدم في السن ويتخلى عن حذره. |
| Eğer Konsey daha ileri gitmemeyi kabul ederse, ...bu kararı kabul eder ve istifa ederim. | Open Subtitles | اذا قرر المجلس ان لا يتقدم للامام انا سأقبل ذلك القرار واستقيل |
| Heyecanlı, cılız, bir çamı zar zor tutabilen Cesur, köşeye doğru ilerliyor. | Open Subtitles | عصبي بشكل كبير، بالكاد قادر على حمل الصنوبر، الصغير يتقدم إلى الصندوق. |
| Fabrikasının yeni bölümünde iş tüm hızıyla ilerliyor, ve bu hafta, büyük gün gelecek. | Open Subtitles | و قد كان العمل يتقدم إلى الأمام في التوسعة الجديدة في مصنعه و في هذا الإسبوع . أشرق اليوم العظيم |
| İri ve turuncu bir çalı bize doğru ilerliyor gibi sanki. | Open Subtitles | يبدو أن هناك قنفذاً برتقالي اللون يتقدم نحونا. |
| masasına bakıyor, 40 yaşındaki kız arkadaşına bu akşam evlilik teklif etmeyi düşünüyor ve bunun mükemmel olmasını istiyor | TED | وهو ينظر إلى طاولته. ويخطط إلى يتقدم هذا المساء طالبا الزواج من صديقته منذ أربع سنوات. ويريد أن يكون الأمر مثاليا. |
| Yedi yıl önce David, Cennet Koyu'nda bana evlenme teklif etmişti. | Open Subtitles | مضت سبع سنين قبل أن يتقدم لى ديفيد على الرصيف فى خليج الجنة الصغير |
| Yedi yıl önce David, Cennet Koyu'nda bana evlenme teklif etmişti. | Open Subtitles | مضت سبع سنين قبل أن يتقدم لى ديفيد على الرصيف فى خليج الجنة الصغير |
| Rose'u çok büyük farkla öne geçirdim. Rakiplerinin yakalaması artık imkansız. | Open Subtitles | لقد وضعت روز في المقدمة لا يمكن لأحد أن يتقدم عليها |
| İşte bu yüzden öne çıkıp şahitlik yapabilecek birilerini bulmakta çok zorlanmışlardı. | Open Subtitles | لهذا السبب كانوا يعانون من أؤقات صعبة إبحث عن أي شخص يود أن يتقدم بشهادة |
| Anlaşıldığı üzere 250.000 dolar değerindeki atın yarışı önde götürürken... vurulması da bu planın bir parçası. | Open Subtitles | و قد تزامنت مع قتل الحصان رِد لايتننج بينما كان الحصان ذو الربع مليون دولار يتقدم السباق |
| Yedinci vuruş sırasının sonuna yaklaşırken Giants 1 0'a 6 önde gidiyor. | Open Subtitles | فريق جيانتز يتقدم 10 مقابل 6 في مباراة نهاية الموسم |
| İşte senin tutkun çocuk elbisene yorum yapmaya geliyor. | Open Subtitles | ها هو الفتى العاشق يتقدم ليعلّق على ثوبك من جديد |
| Bugün, her şey bir araya geliyor. | Open Subtitles | اليوم , يتقدم الكل للاجتماع الشمس تُشرق. |
| Yaşlandıkça sağlığına dikkat etmemen hoşuma gidiyor. | Open Subtitles | أحب رؤية رجل يتقدم في السن ويتخلى عن حذره. |
| Alex'i ileri düzey program için tavsiye etmek istediğini söyledi. | Open Subtitles | بأنها تريد أن تجعل من ألكس يتقدم في البرنامج |
| TJ Harper yaklaşıyor, kendi kullanacak. Arsenal'e süper bir başlangıç vermek istiyor. | Open Subtitles | هاربر يتقدم لتنفيذ ركلة الجزاء يتطلع لبداية رائعة لأرسنال في هذه المباراة |
| Saldıran piyade istikrarla ilerler, filler zaten mevcut savunma hattını kırdılar. | TED | يتقدم جنود المشاة المهاجمين بثبات، وقد تخطت فيلهم بالفعل خطوط الدفاع. |
| Bir vuruş yaptı, bir vuruş yaptı ki sporda hızla yükseldi. | Open Subtitles | لديهفرصه... فرصه حقيقية ، و كان يتقدم في هذه الرياضة |
| Bu kadınlarla bu şekilde devam edemeyeceğini anlayınca da nihai kontrol biçimine geçti. | Open Subtitles | وبمعرفة سلوكه المشين ينهي مقدرته ، بالتحكم بهؤلاء النسوة لذا يتقدم إلى المرحلة |
| Bugünkü ana başlığımız dünkü sayısal çekilişinin sahibinin hala ortaya çıkmaması. | Open Subtitles | خبرنا الرئيسي الليلة الماضية ، الفائز بالياناصيب لم يتقدم لحد الآن |
| İngiliz İkinci Ordu sola doğru ilerledi, iki panzer tümenimizin ikmal yolunu kesmeye çalıştı. | Open Subtitles | اٍن الجيش البريطانى الثانى يتقدم اٍلى اليسار في محاولة لقطع اٍثنين من دبابات تقسيمنا من جهة اٍمدادنا الرئيسى |