Görünüşe göre, sahte bir isimle, şehir dışında bir yer kiralamış. | Open Subtitles | من الوضوح إنه أستخدم اسم مزيف لكي يستأجر منزلاً في المدينة |
Lanet olsun, o çatışmadan beri kimse burayı kiralamak istemiyor. | Open Subtitles | اللعنة منذ تبادلًا النار ولا احد يريد أن يستأجر عندنا |
Demek istediğim, o sizin gibi aptalları çalıştırmak için tutar. | Open Subtitles | أعنى , أنه يستأجر مغفلين مثلكم لكى يعملوا لديه |
Şantajcısından kurtulabilmek için bir araba kiralar ve kadını ezmeyi dener. | Open Subtitles | صمم على تخليص نفسه من الإبتزاز يستأجر سيارة ليحاول سحقها |
Sana kin güden biri, seni rahatsız edip, ölesiye korkutması için bu sinirli tipi tuttu. | Open Subtitles | يستأجر رجل قاسى ليهددك ... َ ويخيفك حتى الموت... |
Birinci değişkende lord, William'ın güvenilir okunu çalması için bir hırsız tutuyor, o da bir köylüden daha kötü bir ok ödünç almak zorunda kalıyor. | TED | المتغير الأولى: يستأجر الأمير لصاً ليسرق أفضل قوس لدى ويليام فيُجبَر ويليام على أن يستعير قوس عادي من فلاح. |
Bu daireyi kiralayan inatçı ve ayağını ağzına sokan bir kardeş zaten var. | Open Subtitles | هناك فعلاً أخ برأس الثور الذي يضع قدمه في فمه يستأجر هذه الشقة |
Evet ama yine de kim eski bir komandoyu kızına bebek bakıcılığı yapsın diye işe alır ki? | Open Subtitles | أجل، لكن مع ذلك، من يستأجر كوماندو سابق لرعاية ابنتهما؟ |
- 20 kamyon kiralayacak. - Gideceğini mi söyledi? | Open Subtitles | ـ سوف يستأجر 20 شاحنة منك ـ هل قال عليه الذهاب؟ |
Matlock, dün sahte kimlikle bir cip kiralamış. | Open Subtitles | ماتلوك استعملَ هويتـهُ المزيفة الامس لـ يستأجر سيارت الدفع الرباعي |
Muhasebeci, dondurulmuş balık koleksiyonu için bir ev kiralamış. | Open Subtitles | المحاسب كان يستأجر منزل لمجموعه السمك المثلج خاصته |
Hanjour olaydan bir ay önce, Maryland, Bowie'deki Freeway Hava Limanı'na kiralamak için küçük bir uçak aramaya geldi. | Open Subtitles | جاء حنجور إلى مطارِ الطريق السريع فى باوى، ميريلند قبل شهر يريد أن يستأجر طائرة صغيرة |
Demek istediğim, buraya gelen ve alışveriş yapmadan sadece bakanlar var ama şimdiye kadar daireyi, yalnızca bir günlüğüne kimse kiralamak istememişti. | Open Subtitles | أعني، يأتون أناس للبقاء في الشقة، لكن لم أرى شخصاً يريد أن يستأجر شقةً ليومٍ واحدٍ فقط. |
Eve dönmeye utanır ve tuhaf bir mahallede ucuz bir oda tutar. | Open Subtitles | خجل من الذهاب لمنزله، يستأجر غرفة رخيصة، في مدينة غريبة |
Bu kadar uzak bir yeri kim kiralar ki? | Open Subtitles | مَن قد يستأجر هذا المكان النائي |
Jeremiah, gemideyken Crusoe'nun icabına bakmak için bir adam tuttu. | Open Subtitles | (جيرمايا) يستأجر قاتلا مأجورا لاغتيال (كروسو) على متن قارب لندن |
Görünüşe göre şapka dükkanının üstündeki daireyi tutuyor. | Open Subtitles | لا أعلم ما يعنيه ذلك ولكن يبدو انه يوجد إختلاف كبير وهو يستأجر الشقه التي تعلو متجر قبعاتها |
Bu depoyu kiralayan adam. | Open Subtitles | الرجل الذي يستأجر هذه الوحدة التخزين... أريد... |
Gazeteler devamlı onu över, çünkü zencileri işe alır ve iyi kalpli biri olduğunu gösterir. | Open Subtitles | لأنه يستأجر السود كما لو لديه قلب كبير |
Ses düzenimizi kiralayacak olan film işi suya düştü. | Open Subtitles | الفلم الذي كان من المقرر أن يستأجر مسرحنا فشل |
Adrian Powell fahişe tutup arkadaşlarına mı takdim ediyor? | Open Subtitles | اذاً أدريان باول يستأجر عاهرات لممارسة الجنس مع أصدقائه |
Belki bir gün kitapçılar bir araya gelip kiralık bir katil tutarlar. | Open Subtitles | ربما يوم ما، المشتركين من مكتبات الإستعارة سوف يستأجر القاتل والنادي معا |
Evet, bu adam benden bir oda kiralıyor sonra kalkıp bir de taksi hizmeti sunuyorum. | Open Subtitles | أجل، هذا المهرّج يستأجر غرفةً منّي، وفجأةً أصبحت سائقه الشّخصيّ. |
Deponun diğer tarafında kiraladığı başka bir bölüm var. | Open Subtitles | إنه يستأجر وحدة أخرى، على الجهة الثانية من المنشأة. |
Rus kızları yerine Filipinli kızları kiralamaya başlamış. | Open Subtitles | إنّه يستأجر فتيات فلبينية للعمل بدلاً من الروسيات. |
Öğleden sonrası için kafeteryanın yakınında bir oda kiralamıştı. | Open Subtitles | كان يستأجر غرفة قرب المطعم عصر ذلك اليوم |