"يوجد أمل" - Traduction Arabe en Turc

• umut var
• umut yok
• hiç umut
• Umutsuz
• umudun var
• umut vardır
• umut kalmamışken
• ümit yok
• için umut
• umut da var
• umut olduğunu
• umut da vardır
• umut kalmadığını

Dünya için hiç bir umut kalmadığını düşündüğünü biliyorum. Ama bir umut var.
أعرف أنك تظن أنه لا يوجد أمل في العالم لكن هنالك أمل

Muppet olmaya devam ettikleri sürece hala umut var demektir.
...طالما أن الدُمي موجودة ...أعرف أنه لا يزال يوجد أمل

Ama madem böyle bir umut yok o sürtüğün ölmesini istiyorum.
لكن الآن وقد علمنا أنه لا يوجد أمل في ذلك أريد موت تلك الحقيرة

Öyle bir adam için oradan umut yok. Mesele, yine amaçlardan biri değil. O amaçlar için biz varız.
لا يوجد أمل إلى متى سيستمر ذلك البرنامج ؟ الأسود هو ظل داكن للأبيض

- Hiç umut yok majesteleri. - Yenildik efendimiz.
لا يوجد أمل ، سيدى لقد إنهزمنا ، سيدى

Orman Umutsuz. Zaman kaybetme. Yok edilecek.
لا يوجد أمل للغابات لا تضيع وقتك، سيدمروها

Herkese Tron yaşadığı sürece umudun var olduğunu göstermek için.
أظهر للجميع بأنهُ طالما مازال (ترون) حياً فإنهُ مازال يوجد أمل

Biliyorsun, belki de bizim için hala umut vardır.
تعلمين , ربما يوجد أمل لنا بعد

Onlar da özgür halkın nasıl dövüştüğünü görmedi. O yüzden evet, umut var.
وهُم لم يروا القوم الأحرار يُقاتلون قطّ، لذا، أجل، يوجد أمل.

Evet, yüzde 97.5'i tuzlu su, yüzde ikisi buz, ve gezegendeki suyun yüzde yarımı için kavga ediyoruz, ama burada da umut var.
نعم، 97.5 بالمئة منها ماء مالح، واثنان بالمئة جليد، ونتنازع حول نصف بالمئة من الماء الموجود على هذا الكوكب، ولكن هنا أيضاً يوجد أمل.

Ve eğer ki dua... bu gibi şeyleri aşabiliyorsa... kesinlikle umut var demektir.
وإذاالصلاة... يمكنهاأنتتجاوزهذه الأمور... فبالتأكيد يوجد أمل.

Bizim için hâlâ umut var demektir.
أؤمن بأنه يوجد أمل لدينا بعد كل ذلك

Rachael'i bulamazsak benim ve diğerleri içinde umut yok demektir.
بدون راشيل، لا يوجد أمل بالنسبة لي أو أي شخص آخر.

Ve artık küçük modelim için hiç umut yok.
والأن لا يوجد أمل لأختراعي الصغير.

Anlamadığın şey, Umutsuz vaka olmaları.
مالذي لا يُمكن رؤيته! هنا لا يوجد أمل!

Şu an umudun var mı sanıyorsun?
أتظن بأنه يوجد أمل الآن

Bir yolunu bulacağım, güven bana. Her zaman bir umut vardır.
سأجد طريقة ما، دائماً يوجد أمل

Korkarım hiç ümit yok.
أخشى بأنه لا يوجد أمل

İyiler de iblis gibi kötü davranırsa orada hiç kimse için umut kalmamıştır.
عندما تتصرف الملائكة بشكلٍ سيئٍ كالشياطين, فلا يوجد أمل لأىّ منَّا

Hayat varsa, umut da var.
ما دامت هناك حياة , يوجد أمل

Ölen hastalara, umut kalmadığı zaman, umut olduğunu söyleriz.
نخبر المريض الذي سيموت أن هناك أمل بينما لا يوجد أمل

Hayat varsa, umut da vardır.
بينما هناك حياة، يوجد أمل.