| Bunun sevdiğim yanı, dünya üzerindeki her canlı organizmanın eşit derecede evrimleşmiş olduğunu gösteriyor olması. | TED | و ما يعجبني في هذا الرسم البياني أنه يوضح أن كل أنواع الحياة على سطح الأرض قد تطورت بالتساوي |
| Ve bu, gelişmekte olan ülkeler kavramının oldukça şüpheli olduğunu gösteriyor. | TED | وهذا يوضح أن مفهوم الدول النامية مشكوك فيه. |
| Arkeolojik kanıtlar, İrlanda'nın alkolün icadından önce çok farklı olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | دليل أثري يوضح أن أيرلندا كانت مختلفة قبل اكتشاف الكحول |
| Bu Cylon bilincinin insan ruhu ile aynı baskı ve zorlamalara duyarlı olduğunu gösteriyor aynı şekilde yönlendirilebilir. | Open Subtitles | .. ذلك يوضح أن وعي السيلونز فقط قابل لنفس الضغوط والتأثيرات كالنفس الإنسانية ويمكنها أن تعالج بنفس الأسلوب |
| Abdominal şişkinlik yaklaşık üç gün önce öldüğünü gösteriyor. | Open Subtitles | تضخم البطن يوضح أن وقت الوفاة كان تقريبا منذ ثلاثة أيام. |
| Buradaki gaz milyonlarca yıl önce Türkiye'nin bu bölgesinin su altında olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | الغاز هنا يوضح أن منذ ملايين السنين كانت هذه المنطقة من تركيا تحت الماء |
| Tarih gösteriyor ki Amerika sadece berecileriyle değil prensipleriyle de yön göstermelidir. | Open Subtitles | التاريخ يوضح أن "أمريكا" يجب أن تقود ليس فقط بقوتنا، ولكن بمبادئنا |
| Yani bu aldıklarını her zaman denemen gerektiğini gösteriyor. | Open Subtitles | ما يوضح أن علينا التجربة قبل الشراء |
| Gerçek şu ki, Eric'in pencereden kaçacak kadar umutsuz olması her şeyin yolunda olduğunu gösteriyor. | Open Subtitles | الواقع أن (إريك) كان ميؤوسا لدرجة أنه تسلق النافذة يوضح أن كل شئ ناجح |