| Bu işten çıkarı olan birisi Suikastçılar Birliği'yle boy ölçüşmemi istiyor. | Open Subtitles | حسنا، شخص ما مع مصلحة في تأليب لي ضد جامعة القتلة. |
| Gerçekten konuda uzmanlar mı veya kendilerinin maddi bir çıkarı var mı? | TED | هل هم خبراء حقاً في هذا المجال أم لديهم مصلحة مكتسبة؟ |
| Ama yine de Amerika ve Afrika'nın ortak bir çıkarı var. | TED | و مع ذلك، فإن امريكا و إفريقيا لديهم مصلحة مشتركة. |
| Ölümünden çıkarı olacak birileri? | Open Subtitles | هل هنالك أي أحد سيستفيد أي شيء من القضاء عليه بجرعة زائدة؟ |
| Aklımı kurcalayan şey bundan çıkarı ne olacak. | Open Subtitles | سؤالي الوحيد الآن حيال منفعتها من الأمر. |
| Peki, Torrez'in çıkarı ne bu işten? | Open Subtitles | لكن مالذي يستفيده توريز من ذلك؟ |
| - çıkarı için başkalarını birbirine düşüyor. | Open Subtitles | أنه يقلب الطرفان على بعضهما |
| Kendi çıkarı için çok zeki. | Open Subtitles | ذكية جداً على مصلحتها |
| "...kendi çıkarı için kullanabilirdi. Çok dikkatli olmak zorundaydınız." | Open Subtitles | هى ستستعمله لمصلحتها لذا وجب عليك أن تكون حريصاً جدا |
| Kendi çıkarı söz konusu olduğunda daha da zekileşir. | Open Subtitles | خصوصاً عندما يتعلق الأمر بمصلحته. |
| - O zaman ikimizin de çıkarı başarılı olmak. | Open Subtitles | ثم هو في مصلحة الشعبين لدينا أنني النجاح. الواقع. |
| Anlamı, şu dere ile ilgili çıkarlar bir grubun olsun veya onun bakımında çıkarı olan bazı insanlarda olsun. | Open Subtitles | ولكن ذلك يعني المصالح المشاركة في هذا التدفق ومملوكة من قبل بعض المجموعات أو من قبل بعض الأشخاص الذين لديهم مصلحة في الحفاظ عليها. |
| "Düşün. Kişisel çıkarı olmayan bir adam..." | Open Subtitles | مجرد التفكير ، عندما رجل بدون ...أي مصلحة شخصية |
| Bu işten kişisel çıkarı olmayan birinden yardım alman gerekecek. | Open Subtitles | ربما تحتاجين مساعدة من ليس له مصلحة |
| - Bu şehirdeki herkesin bir çıkarı vardır. | Open Subtitles | كل من في هذه البلدة لديهم مصلحة |
| Whispers'ın çıkarı ne, onu anlamalıyız. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى أن نفهم ماذا سيستفيد "ويسبرز" من كل هذا؟ |
| - Ayrıca bu işten çıkarı nedir? - Tamam. | Open Subtitles | ماذا سيستفيد من الصفقة - حسنا - |
| - Bundan ne çıkarı olacak ki? | Open Subtitles | -وما منفعتها من كل هذا؟ |
| Adrian'ın bundan ne gibi bir çıkarı olabilir ki? | Open Subtitles | مالذي يستفيده (إيدريان) من هذا ؟ |
| - çıkarı için başkalarını birbirine düşüyor. | Open Subtitles | أنه يقلب الطرفان على بعضهما |
| Tamam da kızın bundan ne çıkarı vardı? | Open Subtitles | حسناً لكن ما مصلحتها ؟ |
| O delikanlıyı bir şekilde kendi çıkarı için kullanıyor. | Open Subtitles | إنها تستفيد منه بطريقة ما, ذلك الشاب, لمصلحتها الخاصة |
| House sadece kişisel çıkarı için bir şey mi? | Open Subtitles | هل قام (هاوس) بشيءٍ ما لا علاقة له بمصلحته الذاتيّة؟ |