| Şiddet geçmişi yok, uyuşturucu geçmişi yok. Bu çok anlamsız. | Open Subtitles | لا تاريخ للعنف ولا تاريج لاستخدام المخدرات هذا غير منطقي |
| Biz hep saklandık ve bu, bunu çok anlamsız hale getiriyor. | Open Subtitles | نحن مجبورات على الاختباء دائماً وهذا غير منطقي. |
| Ayrıca yüze bunu yapamazsın da ..bu çok anlamsız olur | Open Subtitles | وما نغط به الأوجه يجعل كل هذا لا معنى له |
| Bu olanlar çok anlamsız. | Open Subtitles | إستمع إلي، هذا لا يبدو منطقياً |
| - Geri sayım durmuş gibi görünüyor. - Bu çok anlamsız. | Open Subtitles | العد التنازلي توقف هذا غير مفهوم |
| Bu çok anlamsız. Bizimle konuşmalıydı. | Open Subtitles | هذا غير منطقى يجب عليه ان يتحدث معنا |
| Hapishanede, sizi sakinleştirmek istedikleri zaman, "Kızgın Kutu" olarak bilinen bir yere koyarlar, çok anlamsız, ama birkaç vahşi suçluyu bir araya getirip kurallara uymalarını beklemek kadar değil. | Open Subtitles | ،في السجن عندما يريدون أن نهدأ يضعوننا في ما يدعونه بالصندوق الساخن وهذا ليس منطقياً |
| Fakat bu çok anlamsız. | Open Subtitles | ، لا. هذا لا يجعل من أي معنى. |
| çok anlamsız -Biliyorum bu yüzden korkuyorum ya | Open Subtitles | هذا غير منطقي سيركوز اعرف انة ليس منطقي لهذا انا خائف |
| Evet ama bu çok anlamsız. Neden bir şey söylemedi? | Open Subtitles | ولكن هذا غير منطقي لماذا لم يقل أيّ شيء؟ |
| Hayır, bu çok anlamsız.O kadar zamanı, kadınları dinleyip hediyeler alarak, onlarla yatmaya çalışmıyorsa neden harcasın ki? | Open Subtitles | كلا ، هذا غير منطقي ، لمَ تقضي كلّ هذا الوقت تستمع إلى نساء ، وتشتري لهنّ أغراض إذا كنتَ لا تحاول النوم معهنّ؟ |
| Gündüz kavurucu sıcak, geceleyin de dondurucu soğuk, bu çok anlamsız. | Open Subtitles | الحرارة , و الليالي الياردة ذالك غير منطقي |
| -Ama bu çok anlamsız. Onu çok az tanıyorum, daha iki kez çıktık. | Open Subtitles | أمر غير منطقي لم نخرج سوى في موعدين |
| çok anlamsız. Neden biri onu öldürmek istesin ki? | Open Subtitles | هذا لا معنى له , لماذا شخص يريد أن يقتلها؟ |
| Bu çok anlamsız. | Open Subtitles | هذا لا يبدو منطقياً |
| Ama bu doğru olamaz. çok anlamsız. | Open Subtitles | ولكن هذا لا يبدو صحيحاً هذا غير مفهوم |
| Bu çok anlamsız! | Open Subtitles | هذا امر غير منطقى. |
| Bu çok anlamsız. Beni füzeden koruyan oydu. Neden böyle bir şey yapsın ki? | Open Subtitles | لكن هذا ليس منطقياً على الإطلاق لقد حماني من الصاروخ |
| çok anlamsız. Bir "clusterfuck" yaratıyor. | Open Subtitles | لا يبدو هذا منطقيّاً |
| Haberlerdeki şiddete son verilmediği sürece eğlendirici unsur olarak şiddeti kullanan programlardan şiddeti çıkarmak çok anlamsız. | Open Subtitles | لذا، إلى أن تُصبح البشريّة أكثر سلماً وتتوقّف عن العنف في الأخبار فليس هناك مغزى من حذفها من البرامج |
| Bu çok anlamsız. | Open Subtitles | لا يوجد معنى لذلك |
| Altını almadan gitmek çok anlamsız. | Open Subtitles | ليس له أي معنى الركوب راجعا دون ذلك الذهب |
| çok anlamsız. Bize haber vermeden ortadan kaybolmazdı. | Open Subtitles | هذا ليس معقولاً لم يكن ليرحل دون أن يخبرنا |
| - Harika bir haber. - Bana çok anlamsız geliyor. | Open Subtitles | ـ يبدو رائعاً ـ إنه ليس منطقي بالنسبة ليّ مطلقاً |
| Bu... çok anlamsız. | Open Subtitles | هذا ليس منطقيّاً |
| "Müdür bono çekti." çok anlamsız. | Open Subtitles | فإنه لا معنى له. |