| Nobel ödüllü bir bilim adamına mı, ucuz bir porno yıldızına mı? | Open Subtitles | عالم حائز على جائزة نوبل ام بطلة افلام اباحية درجة ثانية ؟ |
| Chester Conlan ödüllü bir fotoğrafçıdır. | Open Subtitles | تشيستر كونلان هو الحائز على جائزة الفنان. |
| Ben Cambridge'deyken, Nobel ödüllü bir ekonomistin öğrencisi olmuştum ve bence, o bile, 10 için yüksek derdi. | Open Subtitles | لقد كنت من المشرحين للحصول على جائزة نوبل في علوم الاقتصاد من جامعة كامبردج واعتقد ان المبلغ الذى ذكرتيه هو غالي جدا |
| Ben ödüllü bir haber yapımcısıyım. Ben ödüllü bir haber yapımcısıyım. | Open Subtitles | "أنا مُخرجة فائزة بجوائز" "أنا مُخرجة فائزة بجوائز" |
| Ben ödüllü bir haber yapımcısıyım. ödüllü bir yapımcıyım. | Open Subtitles | أنا مُخرجة فائزة بجوائز |
| Foni köpekleri ödüllü bir aileden geliyor. | Open Subtitles | فهو ينحدر من سلاسة طويلة لكلاب البودل الفائزة بالجوائز |
| Peki "Hannah'nın menajeri," ben ödüllü bir fotoğrafçıyım, o yüzden kıçını kenara çek de işimi yapayım. | Open Subtitles | حسناً ، مدير (هانا) أنا المصورة الفائزة بالجوائز لماذا لاتخرج من ملكيتي؟ |
| O bir diva değil, 15 yıllık deneyimi olan ödüllü bir gazeteci. | Open Subtitles | إنها ليست متغطرسة. إنها صحفية حائزة على جائزة مع خمسة عشر عاماً من الخبرة |
| Yani, iyi bir çocuk olduğunu ve her şeyini biliyordum da ödüllü bir Pathfinder izcisi olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | اعني، اعلم انك رجل لطيف وكل هذا لكني لم اعرف انك حائز على جائزة |
| Düşünsene, Nobel ödüllü bir fizikçi kayboluyor. | Open Subtitles | فكّر بالأمر، عالم فيزياء حائز على جائزة نوبل يختفي. |
| Aradaki beklenmeyen bu fark, bazıları için şaşırtıcı olurken, bazıları için değildir. Daniel Kahneman’ın çalışmasını okuyanlar bunu normal karşılıyor. Kendisi Nobel ödüllü bir ekonomist. | TED | تباين كبير للغاية، مثير للدهشة للبعض ولكن ليس مستغربًا للذين قرأوا أعمال دانيال كانيمان على سبيل المثال، الإقتصادي الحائز على جائزة نوبل. |
| Çok isterdim, ama aramam gereken yerler var ve ödüllü bir kompozisyon okumalıyım. | Open Subtitles | أود ذلك كثيراً، ولكني... فلديّ مجموعة من المكالمات لأعاود الرد عليهم، ومقالة حائزة على جائزة لأقرأها. |
| ÖDÜLLÜ BİR HAYVANAT BAHÇESİDİR. | Open Subtitles | حائزة على جائزة أكاديمية لحدائق الحيوان |
| A, ödüllü bir süs eşya tasarımcısıyım. | Open Subtitles | أولاً: أنا حائزة على جائزة فن الزخرفة |
| Sen ödüllü bir haber yapımcısısın. | Open Subtitles | أنتِ مخرجة فائزة بجوائز |