| Öğretmen sayesinde, öldükten sonra bile bir sesi var oldu. | Open Subtitles | بسبب المعلّمة, كان لابد أن يكون لديها صوت بعد الموت |
| öldükten sonra vücudunu çürümeden koruması onu bir dahi yapmaz. | Open Subtitles | فقط لأن رجل أحتفظ بجسمه بعد موته لا تجعله عبقريا |
| Bilmeniz gereken şey bu adamın öldükten sonra bıçaklanmış olduğu. | Open Subtitles | أول شئ أود أن تعرفه ,أن الطعنة حدثت بعد الوفاة |
| Her neyse o öldükten sonra donanmanın eski tadı kalmadı. | Open Subtitles | على كل حال, بعد وفاته.. البحرية لم يشعروا بنفس الشعور. |
| öldükten sonra olacakları gördüm. | Open Subtitles | ,معرفة أنهم سيكونون موجودون جميعاً بعد موتي يتقاتلون فوق جثتي قبل أن |
| Daha da güzeli, balinalar öldükten sonra bile çok önemlidir. | TED | لكن الأمر الرائع حقاً هو كونها مهمة جداً حتى بعد موتها. |
| Bir şey söylemedim çünkü öldükten sonra adını lekelemek istemedim. | Open Subtitles | لم أقل شيئا لأنني لم أرد تشويه سمعتها بعد وفاتها |
| öldükten sonra, gerçekten bir ölü olmazsın. | Open Subtitles | هكذا تسير الأمور ، بعد موتك لن يهمهه الأمر |
| %100 eminsin ki öldükten sonra, daha iyi bir yere gideceksin. | Open Subtitles | كنت واثقا مائة بالمائة انك بعد الموت ستذهب الى مكان أفضل |
| Ben öldükten sonra olacakların ispatını ortaya çıkarmanı senden istiyorum. | Open Subtitles | أود منكِ أن تجدي برهان حقيقي عمّا يحدث بعد الموت |
| öldükten sonra, ama denize düşmeden önce olan bir şey. | Open Subtitles | بعد موته ، لكن قبل رميّه من على متن السفينة |
| Bunların o öldükten sonra bilinçsiz aklında yer etmesini umuyorum. | Open Subtitles | كلها إشارات نأمل أن تواني عقله الباطن حتى بعد موته |
| En azından hiçbir şey hissetmemiş. Yaralar öldükten sonra açılmış. | Open Subtitles | على الأقل لم تشعر بشيئ فكلّ الجروح كانت بعد الوفاة |
| - Evet. Yara içindeki ipliklerden de kıyafetin öldükten sonra çıkarıldığı anlaşılıyor. | Open Subtitles | أجل، والألياف الموجودة بالجرح تشير إلى أنه تمّ إنتزاع الملابس بعد الوفاة |
| 17 düşman uçağı düşürdü, ve öldükten sonra bir Sovyet kahramanı oldu. | Open Subtitles | لقد أطلق النار على 17 طائرة للعدو وأصبح بطلًا للاتحاد السوفييتي بعد وفاته. |
| Babam öldükten sonra kalan tüm parasını bu işe yatırmış. | Open Subtitles | وضعت فيها كل المدخرات التي تركها والدي بعد وفاته |
| Evlâtlarım ben öldükten sonra da yükselmeye devam edecek. | Open Subtitles | عن تخيلات أي واحد منكم أبني، سوف يواصل بعد موتي |
| Demek buraya öyle sevgiyle bağlanmış ki öldükten sonra bile unutamamış. | Open Subtitles | ،لذا إذا كانت شَغُـوفة بشأن المكان جداً لن تنساه حتى بعد موتها |
| Herkese veda etmiş ve öldükten sonra da onlarla ilgileneceğini söylemiş. | Open Subtitles | قالت الوداع لها، وقال لهم وقالت انها سوف ترعاهم بعد وفاتها |
| Sen öldükten sonra bir yanım bunu asla öğrenmeyeceğin için rahatlamıştı. | Open Subtitles | بعد موتك عندما غادرت لقد خفف عنى لأنك لم تعلمى |
| Annesi öldükten sonra 3 kez taşınmışlar. Arkadaşlarından uzak kaldı. | Open Subtitles | لقد تنقلوا 3 مرات منذ وفاة والدته وخسر دعم أصدقائه |
| Kardeşi öldükten sonra, iş ortağını ziyarete gitmiş. | Open Subtitles | اذاً ، بعد مقتل شقيقه ، ذهب لزياره شريكة العمل. |
| Bu kaçınılmaz, korkunç ama benim gerçekten konuşmak istediğim şey İnsanların öldükten sonra arkalarında bıraktıklarıyla büyüleniyor olmam. | TED | رغم أنه لا مفر منه، رهيب، لكن ما أريد الحديث عنه في الواقع أنا مفتونة بالتركة التي يخلفها الناس بعد موتهم |
| Bu yaralar öldükten sonra açılmış. Belki Vizigotlar tarafından değildir. | Open Subtitles | هذه الجروح صنعت بعدما مات ربما ليس بواسطه القوط الغربيون |
| Yaşarken ünlüydü, öldükten sonra tamamen unutuldu. | Open Subtitles | مشهور عندما كان حياً، ونُسىّ كلياً بعد مماته |
| Ve ben öldükten sonra da oğlum oğullarıyla birlikte avlanacak... | Open Subtitles | و أبنائي سوف يصطادون فيها مع أبنائهم من بعد وفاتي |
| Artık durabilirsin. Babam öldükten sonra toprağımızda petrol bulundu. | Open Subtitles | عندما مات أبى أكتشفوا الزيت فى أرضنا ثم بدأت السفر |