Bilim akıllıdır, ancak büyük yaratıcılık daha sihirlidir, az bilinir. Ve şimdi o sihire gereksinmemiz var. | TED | العلم ذكي, ولكن الإبداع الجيد هو شيء أقل انتشارا، وأكثر سحرا.. وهذا ما نحتاج إليه الآن |
Ian'ın kaynakları sınırsızdır. Ayrıca akıllıdır. | Open Subtitles | حسنا , إين لديه المصادر غير محدودة تقريبا , وهو ذكي |
- Son derece akıllıdır... Pency'ye karşı harika davranır. | Open Subtitles | أوه، وقالت انها كانت ذكية رائعة، رائعة عن بانسي. |
Isa akıllıdır ama ailelerin hakkından nasıl gelineceğini bilmiyor. | Open Subtitles | . ايزا ذكية ولكنها لا تجيد التعامل مع والديها |
- Umarım kızın senden daha akıllıdır. - Umarım. | Open Subtitles | أنا أتمنى أن تكون إبنتك أذكى منك وأنا أيضاً |
Çok akıllıdır ve Sogo hakkında her şeyi bilir. | Open Subtitles | انه حكيم جدا و يعرف كل شئ عن سوجو |
- Şeytan akıllıdır. - Hayır, anne. Bir tek ben değilim. | Open Subtitles | ـ الشيطان ذكيّ ـ كلا، أمي، أنا لستُ الوحيدة التي لديها هذه القوة |
Ama eğitilebilir. Çok akıllıdır ve çok da eğlencelidir, matraktır... | Open Subtitles | يمكنكِ تدريبه , إنه ذكي جداً , جداً , ومضحك وساحر |
Gözlerden ve kulaklardan oluşan bir ağ kuracak kadar akıllıdır. | Open Subtitles | سوف يكون ذكي بما فيه الكفاية ليضع اعين واذان في الحي |
akıllıdır ama bu adam çok hızlı. | Open Subtitles | لا اعلم انه ذكي , ولكن اعتقد انه سريع أيضاً |
Ama bunu becerecek kadar akıllıysa, iz bırakmayacak kadar da akıllıdır. | Open Subtitles | أعلم. و لكن لو هو ذكي بما فيه الكفاية للقيام بهذا فهو أيضاً ذكي بما فيه الكفاية لعدم ترك بصمات |
J.J. o geri döndü. akıllıdır. Kıçını kollar. | Open Subtitles | جي جي،لقد عاد،لكنّه ذكي إنه حذِر |
Isa akıllıdır ama ailelerin hakkından nasıl gelineceğini bilmiyor. | Open Subtitles | . ايزا ذكية ولكنها لا تجيد التعامل مع والديها |
- Ayrıca Carol da çok akıllıdır. - O tam bir kofti entel. | Open Subtitles | كارول ذكية جدا ـ يبدو إنتقائيا بعض الشيئ |
Bence, jüri heyeti İkinci Dünya Savaşı meraklısı ile bir katil arasındaki farkı anlayacak kadar akıllıdır. | Open Subtitles | اعتقد ان لجنة المحلفين ذكية بما فيه الكفاية لتميز بين رجل بسترة عسكرية من الحرب العالمية الثانية وبين قاتل. |
Duman arayacağız, değil mi? Tui duman göstermeyecek kadar akıllıdır, o yüzden vaktini boşa harcama. | Open Subtitles | توي انها ذكية جدا لإظهار اي دخان اذن لاتضيع الوقت بالبحث عن اي دخان. |
Zeki kızdır. Benden daha akıllıdır. Saklanmayı iyi bilir. | Open Subtitles | إنها ماهرة، هي أذكى مني وتجيد كيف تختبئ. |
Çok cesur ve çok akıllıdır. | Open Subtitles | إنه شجاع جداً وَ حكيم جداً. |
Küçük görünebilir, ama güçlüdür ve çok da akıllıdır. | Open Subtitles | لربما يبدو قصيراً، لكنه قوي،و ذكيّ جداً |
Ondan akıllıyım, bir istiridye bile ondan akıllıdır. | Open Subtitles | لسوف أفوقها ذكاءً فهي ليست ذكيّة |
Doktorlar akıllıdır, o yüzden artık "Bay"ım. Tamam. | Open Subtitles | العلماء أذكياء, لذا أنا سيد الآن موافقة |
Hatta bazı üstatlara göre insanlardan bile akıllıdır. | Open Subtitles | واكثر ذكاءاً من البشر طبقاً لبعض الاقوال |
Hatta bazı üstatlara göre insanlardan bile akıllıdır. | Open Subtitles | أكثر ذكاءً من البشر طبقاً لكلام بعض المعلمين |
Bence sen Daphne'nin tavsiyesine uy. Çünkü o çok akıllıdır. | Open Subtitles | مهما نصيحة دافن إعْطائك، يَجِبُ أَنْ يَكُونَ عظيمَ لأنها ذكيةُ. |