| Bunu yapabilen ilk bakteri değil bu Ama bu tür eşsiz. | Open Subtitles | ليست البكتربا الوحيدة التي تفعل ذلك و لكن هذا النوع نادر |
| Ama bu tür birşeyin çabucak, temiz bir şekilde ve kesinlikle halledilmesi gerek. | Open Subtitles | و لكن هذا النوع من الاشياء التى يجب ان تتعامل معها بسرعة و بشفافية و بوضوح |
| Burada nasıldır bilmiyorum, Ama bu tür bir davranışa, hele hele benim kızımın yanında müsaade edemem. | Open Subtitles | لاأعرفما يدورهنا ، لكن هذا النوع من السلوك غير مسموح به في بيتي و بالتأكيد ليس في وجود ابنتي |
| Luke hakkında kötü haber vereceğim için üzgünüm Ama bu tür şeyler her zaman göründüğünden daha karmaşık olmuştur. | Open Subtitles | الولد ، لوك أنا آسف لكونى حامل الأخبار السيئة لكن هذه الأشياء تبدو دوماً أكثر تعقيداً ممَ تبدو عليه |
| Biliyorum evlat Ama bu tür işler otobüs tarifesi gibi işlemiyor. | Open Subtitles | أعرف، لكن هذه الأشياء لا تسير حسب المواعيد دائما |
| Evet, sana garip gelebilir Ama bu tür şeyler benim gerçekten hoşuma gitmez. | Open Subtitles | نعم ، هذا قد يبدوا كمفاجئ لك لكن هذا النوع من الأشياء لا يشدّني |
| Ama bu tür problemler... ..fazla büyük tamam mı? | Open Subtitles | لكن هذا النوع من المشاكل 000 إنها مشاكل ضخمة , لا يمكنك إصلاحها , حسنا؟ |
| Ama bu tür yılanlar yalnız gezmez. | Open Subtitles | لكن هذا النوع من الأفعى لن يذهب لوحده |
| Ama bu tür vücutlar ilgimi çekmiyor. Ben biraz daha toplu olanları yeğlerim. | Open Subtitles | لكن هذا النوع من النساء لا يثيرُني، أحبّ النساء الممتلئات! |
| Evet Ama bu tür şeyler ağırdır. | Open Subtitles | أجل، لكن هذه الأشياء تبدو ثقيلة. |