| Bunu mümkün olduğunca elden çıkarmaya çalıştığını anlıyorum, ...ama müvekkilim, bunu imkansız kılan zaman sorunu konusunda baskı yapıyor. | Open Subtitles | أعلم أنك تريد تأجيل هذا قدر المستطاع لكن موكلي عنده مشكلة في ضيق الوقت هذا يجعله مستحيلا |
| Savcılık farklı düşünebilir ama müvekkilim yapması gerekeni yaptı. | Open Subtitles | الآن الادعاء يمكن أن ينتقد ذلك، لكن موكلي فعل ما يجب القيام به |
| ama müvekkilim bir anlık zayıflık yaşadı... "Anlayış" diye nitelediği bir şey? | Open Subtitles | لكن موكلي كانت لدية لحظة من الضعف "شيء يشير إليه بـ "العاطفة |
| Affedersiniz, ama müvekkilim bu görüşmeyi eşinin katilini bulmanıza yardım etmek için kabul etti. | Open Subtitles | عذراً لكن موكلي وافق على هذا اللقاء من أجل مساعدتك |
| Teklif onu da dikkate alabilir ama müvekkilim onu satın almaz. | Open Subtitles | حسنا، العرض سوف يأخذ المخزون بعين الاعتبار لكن موكلي لا يريد شراءها |
| Affedersiniz, ama müvekkilim bütün seçeneklerini bilmek istiyor. | Open Subtitles | أعذرني، لكن موكلي يفضل معرفة كل خياراته |
| Üzgünüm, ama müvekkilim niyetleri hakkında çok açıktı. | Open Subtitles | أعتذر ، لكن موكلي كانواضحاًبشأنالإتفاق. |
| ama müvekkilim bunu hak etmiyor. | Open Subtitles | لكن موكلي لا. |