"avlarken" - Traduction Turc en Arabe

    • تصطاد
        
    • تطاردين
        
    • اصطياد
        
    • يصيد
        
    • يقوم بصيطدنا
        
    • تُطارد
        
    Özellikle Uyanmış Varlıkları avlarken anormal bir saplantısı var. Open Subtitles عندها هوس شاذّ خصوصا عندما تصطاد الكائنات المستيقظة
    Avını avlarken arkasına saklandığın bir yem. Open Subtitles إنّه شِرك يُستعمل للتخفّي وراءه بينما تصطاد طريدتك
    ÖNCESİ Akıllı, ketum olmalısın. Özellikle de iblisleri avlarken. Open Subtitles يجب أن تتصرفي بذكاء وبسرية خصوصاً عندما تطاردين عفريتاً
    Ona, şempanze avlarken ağaçtan düşen eski cesur savaşçı Yamanon'un şarkısını söyledik. Open Subtitles يامانون فقط يغني أغنية قديمة، محارب شجاع يسقط من شجرة وفي حين اصطياد الشمبانزي.
    O, bir gün diğer savaşçılarla balık avlarken yolunu kaybeder. Open Subtitles بينما كان يصيد السمك مع المحاربين الآخرين فإن الشاب ضل طريقه
    Bizleri tek tek avlarken, bu duvarlarin güvenligine mi sinecegiz? Open Subtitles يتعين علينا فحص سلامة هذه الجدران في حين يقوم بصيطدنا واحد تلو الأخر؟
    Yaralı bir hayvanı avlarken hemen kovalamaya başlamazsın. Open Subtitles كلاّ، حينما تُطارد حيواناً مجروحاً، فإنّك لا تبدأ بمُطاردته مُباشرة.
    Avını avlarken arkasına saklandığın bir yem. Open Subtitles إنّه شِرك يُستعمل للتخفّي وراءه بينما تصطاد طريدتك
    Seni ayı avlarken görebiliyorum. Open Subtitles أستطيع تخيلك تصطاد الغزلان
    Sen kardeşimi avlarken oturup rahat rahat Mai Tai içemem. Open Subtitles لا يمكنني الاسترخاء واحتساء (ماي تاي) بينما أنت طليقة تطاردين أخي.
    Eskiden vampirleri avlarken şimdi onlardan biri oldum. Open Subtitles عهدت اصطياد مصّاصي الدماء، فإذا بي بغتة صرت واحدًا منهم.
    Balık avlarken kaza filan mı geçirdin? Open Subtitles -ما الذي حدث هل تعرضت لحادث اصطياد سمك ؟
    Birkaç yıl önce Kanada sınırında, nesli tükenmekte olan vaşak türünü avlarken yakalamıştım. Open Subtitles قبضت عليه يصيد بدون إذن بعض القطط البريّة المهددة بالإنقراض منذ عدّة سنوات مضت على مقربة من الحدود الكنديّة
    Doğrudur, Colin, ama babam şu anda Kennebunkport'ta balık avlarken Saddam hala bizi dürtüyor. Open Subtitles قد يكون ذلك صحيحا يا كولين ولكن أبي يصيد السمك الآن في كينيبونكبورت وصدام لا يزال يعبث معنا
    Baba, petrol zenginiydi, Hearst tarzında ona benzemek için bir Xanadu inşa etti, sonra, bıldırcın avlarken öldü. Open Subtitles كان الولد أحد أقطاب صناعة النفط و هو من نوع هيرست لقد بنى هذه الجنة , و توفي و هو يصيد السمان
    Bizleri tek tek avlarken, bu duvarların güvenliğine mi sineceğiz? Open Subtitles يتعين علينا فحص سلامة هذه الجدران في حين يقوم بصيطدنا واحد تلو الأخر؟
    Teksas'ın geri kalanı gölgemizi avlarken istediğimiz yeri yağmalıyoruz. Open Subtitles نُداهِم أينما يحلو لنا بينما (تيكساس) تُطارد ظلّنا.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus