| Ve bahsettim mi bilmiyorum ama, bize 3.5 milyon dolar borçlu. | Open Subtitles | و هل ذكرت إنه يدين لنا بمبلغ 3.5 مليون دولار ؟ | 
| Ve öğle yemeği. Önümüzdeki hafta yardım toplanacağından bahsettim mi? | Open Subtitles | والغداء 0 وهل ذكرت انه هناك مزاد الأسبوع القادم ؟ | 
| Şimdiye kadar Anonymous hacker grubundan bahsettim politik olarak motive edilmiş hacker grubu. | TED | لقد ذكرت حتى الأن مجموعة المخترقين "مجهول" و هم مجموعة قرصنه موجهه سياسيا. | 
| Biraz önce Wellbeing ağındaki partner uluslardan bahsettim: İzlanda ve Yeni Zelanda. | TED | لقد ذكرتُ قبل قليل شُركاءنا من الدول في شبكة الرفاه إيسلندا ونيوزلاندا | 
| Ona, annemin o tozun bende işe yaramayacağını söylediğinden bahsettim. | Open Subtitles | لقد أخبرتها أن أمى قالت أن المسحوق لا ينفع معى | 
| Bu yüzden WikiLeaks'den bahsettim, kuşkusuz çünkü tüm bu malzemeyi yayınlamaktan daha açık ne olabilirdi? | TED | لهذا ذكرت ويكيليكس ، لأن ما الذي يمكن أن يحدث .. أكثر صراحة من نشر تلك المواد؟ | 
| Bugün burada sadece üç tanesinden bahsettim: Her zaman adapte edin, çocuklarınızı yetkilendirin, hikayenizi anlatın. | TED | لقد ذكرت ثلاثة فقط اليوم: تكيفوا طوال الوقت، مَكّنوا الأطفال، احكوا قصتكم. | 
| Az önce bahsettim,seni tanıtırken, üç günlük dünyada yaşıyoruz. | TED | ذكرت في معرض تقديمي لك، أننا نعيش في عالم قصير المدى. | 
| Richard Preston: Evet, doğru. Dünyanın en uzun ağacı olan Hyperion'dan bahsettim. | TED | ريتشاريد برستون : نعم , لقد ذكرت "هيبيريون " أطول أشجار العالم | 
| - Dakikada 18 kelime oyabildiğinden bahsettim mi? | Open Subtitles | هل ذكرت أنها تنحت ثمانية عشر كلمة في الدقيقة ؟ | 
| Ona karımın avukatlarının kızımı görmemi engellediklerinden bahsettim. | Open Subtitles | حينها ذكرت بأن محامي زوجتي منعني من رؤية ابنتي | 
| Taşındığı günü bilirim. Ona burada okuyan çoğu öğrenciden daha yaşlı olduğundan bahsettim. | Open Subtitles | أتذكّر يوم إنتقاله للسكن ذكرتُ له بأنه أكبر سناً من معظم الطلاّب لدينا | 
| Bu arada, karımın vajinasının neminin yüzde 71'in üstüne hiç çıkmadığından bahsettim mi? | Open Subtitles | بالمناسبة هل ذكرتُ أن فرج زوجتي لا تزيد نسبة الرطوبة بهِ عن 71 بالمائة؟ | 
| Ona ailemden, erkeklere karşı olan hislerimden ve kardeşimle olan ilişkimden bahsettim. | Open Subtitles | ولذلك فقد أخبرتها عن العائلة ومشاعري تجاه الرجال وعن علاقتي بأخي | 
| Şu ana kadar, kendimize limit koyduğumuzda ne olduğundan bahsettim ve potansiyelimize ulaşmak için ipuçları verdim. | TED | حتى الآن، لقد تحدثت عن ما يحصل عندما نحدّ من أنفسنا وبعض النصائح التي يمكن أن تساعدنا على أداء أفضل ما لدينا. | 
| bahsettim mi bilmiyorum ama önemli haberlerim var. | Open Subtitles | لا أعلم إذا كنت أخبرتك عن هذا, ولكن لدى أخبار رائعة. | 
| Ben de ona yataktan kalkmak için alkole ihtiyaç duyan hastamdan bahsettim. | Open Subtitles | أخبرته عن أحد مرضاي الذي حقيقةً يحتاج للشراب لينهض من السرير في الصباح | 
| Onlara bugünden bahsettim ve sizi onurlandırmak istediler. | Open Subtitles | عندما أخبرتهم عن أي يوم هذا بالنسبة لك ، أرادوا أن يحتفلوا بك | 
| Ayrıca sadece efsaneden bahsettim. | Open Subtitles | بعد كل شئ ، لقد قمت فقط بذكر موضوع الأسطورة | 
| Ondan bahsettim, ilk tepkin, | Open Subtitles | ..ذكرتها وكان اول رد لك | 
| Ona dünyanın en kötü kuru temizlemecisinden bahsettim ve o da merak etti. | Open Subtitles | وقد اخبرته عن أسوأمغسلة في العالم وقد تعجب لذلك | 
| Bugün ki buluşmadan bahsettim ama muhtemelen eve uçtu. | Open Subtitles | ..اخبرتها بخصوص حفلة لم الشمل الطلاب لكن من المرجح انها قد سافرت بالطائرة الى منزلها.. | 
| Bir profesyonelin yardımını istemeli diye kartta senden bahsettim. | Open Subtitles | لقد أشرت إلى ٌسمك في البطاقة. لو كانت ترغب في جمهور لمحترف. | 
| Kocama sizden bahsettim ve sizi sarayda bu akşam yemeğe davet ediyoruz. | Open Subtitles | لقد تحدثتُ إلى زوجي وأرغب في أن تتعشى معنا في القلعة الليلة | 
| Evet, konuşmuştuk. Binlerce kez bahsettim hem de. Yemekhane hademesi Scooter. | Open Subtitles | بلى تحدثنا ، ذكرته لك مئات المرات "سكوتر) آنسات فترة الغداء)" | 
| Daha yeni döndüm, bundan ne kadar bahsettim bilmiyorum, ama içimden çıkmayan bir his var. | Open Subtitles | لقد عدت لتوّي، ولا أدري كم مرة تحدّثت عنه، لكن هناك شعور قد بقيَ معي. |