| Sadece temiz görünmesini istiyorum, o kadar. Mobilyaların arkasına bakmayacağım. | Open Subtitles | بمجرد أن يكون نظيفاً فلا يهمني لن أنظر في الزوايا | 
| Oyuna bakmayacağım bile. Sadece onları masada otururken görmek istiyorum. | Open Subtitles | لن أنظر حتى للمباراة, أريد رؤيتهم جالسين على الطاولة فحسب | 
| Geriye bakmayacağım... çünkü o zaman ne düşündüğümü anlarlar. | Open Subtitles | انا لن أنظر للوراء لأنهم سيعرفون الذي افكر بة | 
| Griffin, beni pantolonunun üzerinde olduğunu inandırana kadar sana doğru bakmayacağım. | Open Subtitles | جريفن , انا لن انظر اليك حتى تؤكدلي انك لابس بنطالك | 
| Görmemi istemediğin bir şey varsa, bir kapı hayal et ve kapat. Ben bakmayacağım. | Open Subtitles | لو أن هناك ما لا تريدينني أن أراه فتخيلي باباً وأغلقيه، ولن أنظر | 
| Söz veriyorum, bakmayacağım. | Open Subtitles | أعدك بألا أختلس النظر | 
| Asla bakmayacağım yığının tepesine koyayım. | Open Subtitles | سأضعها على قمة الكومة التي لن أنظر إليها | 
| bakmayacağım, gözlerimi kapalı tutacağım. | Open Subtitles | أخبرتكِ أني لن أنظر إليكِ فسأبقي عيني مغلقة | 
| Bir daha hiçbir varilin içine bakmayacağım. | Open Subtitles | لن أنظر أبداً داخل برميل آخر ثانيه، لن أفعل | 
| Bana çok bilmiş bir şekilde baktığını biliyorum, o yüzden sana bakmayacağım. | Open Subtitles | حسنا. أعلم أنك تعطينني نظرة متعجرفة لذلك أنا لن أنظر إليك | 
| bakmayacağım çünkü bu centilmenlik dışı olurdu. | Open Subtitles | أنا لن أنظر لأن ذلك لن يكون تصرفُ نبيلاً | 
| Çünkü şu andan itibaren sana bir saniye dahi bakmayacağım. | Open Subtitles | لأنني... لن أنظر إليك لأكثر من ثانية منذ الآن مطلقاً. | 
| Şu andan itibaren sana bir saniye dahi bakmayacağım. | Open Subtitles | لن أنظر إليك لأكثر من ثانية منذ الآن مطلقاً. | 
| Tekrar baktırmaya çalışıyor beni. Yukarıya bakmayacağım. | Open Subtitles | إنه يحاول أن يجعلني أن أنظر مجدداَ أنا لن أنظر فوق | 
| Sana bakmayacağım bile. Yalnız yiyormuşuz gibi olacak. | Open Subtitles | لن أنظر إليك وسيشبه الأمر تناول الطعام بمفردي. | 
| Seni yok ettiğimizde ve edeceğiz de asla geriye bakmayacağım. | Open Subtitles | و عندما نقضي عليك ... و سنفعل هذا لن أنظر للوراء أبداً | 
| - bakmayacağım! - Görebileceğim bir yerde ol yeter! | Open Subtitles | لن أنظر و لكن ابقي في نطاق نظري | 
| Bu hiçbir şey ifade etmez. Ben de bakmayacağım zaten. | Open Subtitles | ذلك لا يعني شيئاً، لن أنظر أيضاً. | 
| Paranı alacağım, ama gözlerinin içine bakmayacağım. İyi. | Open Subtitles | سآخذ مالك، ولكنّي لن أنظر في عينك | 
| Hayır. Ayaklarıma bakmayacağım, Başım yukarıda, gözlerim açık kollarım gergin, duruşum sabit, dik duruyorum... | Open Subtitles | لا , لن انظر الى قدمى ابق رأسى مرتفعه , عينى مفتوحه | 
| Onlara bir daha asla eskisi gibi bakmayacağım. | Open Subtitles | لن انظر له بنفس الطريقة التي كنت انظر له من قبل خذي . | 
| Görmemi istemediğin bir şey varsa, bir kapı hayal et ve kapat. Ben bakmayacağım. | Open Subtitles | لو أن هناك ما لا تريدينني أن أراه فتخيلي باباً وأغلقيه، ولن أنظر | 
| - Elbette bakmayacağım. | Open Subtitles | - بالطبع لن أختلس النظر |