| Burası benim dairem, Christoph, ve içinde canım ne isterse onu yaparım. | Open Subtitles | هذه شقتي يا كريستوف و يمكنني أن أفعل ما يحلو لي بداخلها |
| Ayrıca burası benim dairem. - Benim de orada yaşamam lazım. | Open Subtitles | الي جانب انها شقتي نعم و لكن انا اعيش بها ايضا |
| Harika. Çünkü benim dairem küçük ve oda arkadaşım biraz denyo. | Open Subtitles | عظيم ، لأن شقتي صغيره جدا جدا و شريكة غرفتي حمـقـاء |
| Şimdi bir sebze bitkisi için, benim dairem neredeyse uzay kadar yabancı bir yer olmalı. | TED | الآن بالنسبة لنبات الخضار، فإن شقتي يجب أن تكون تقريبا مثل الخارج في الفضاء الخارجي. |
| Sana söyledim, tamam mı? Orası benim dairem. Bunlar anahtarlarım ve para da bana ait. | Open Subtitles | لقد قلت لكِ, هذه شقتى, و هذه مفاتيحى, و هذه اموالى |
| Ne de olsa orası benim dairem. Özel bir mülk, kamuya ait bir oyun alanı değil | Open Subtitles | مع ذلك، فهي شقتي ملكية خاصة، ليست ساحة لعب عامة |
| "Burası benim dairem ve pencereleri" "açık tutmak istersem bu sadece beni ilgilendirir". | Open Subtitles | هذه شقتي , وإذا أردت إبقاء النافذة مفتوحة أثناء تشغيل التدفئة , هذا شأني |
| Bu benim dairem, aslında, ailemin dairesi... - ...ama kuralları ben koyarım. | Open Subtitles | إنها شقتي, حسناً إنها شقة والديّ, لكنها قوانيني |
| Orayı ben aldığıma göre, orası teknik olarak benim dairem. | Open Subtitles | حسناً , حسناً , أتري منذ أن اشتريتها عمليّاً , إنها شقتي , ليست لنا |
| benim dairem olduğu için senin taşınman gerekiyor. | Open Subtitles | وبما أن هذه شقتي أعتقد ان عليكِ الانتقال منها |
| benim dairem sanki 3000 derece. | Open Subtitles | لأن درجة الحرارة في شقتي حوالي 3000 درجة |
| benim dairem muhtemelen seninkinin çeyreği kadar ve şehrin çok daha kötü bir kısmında. | Open Subtitles | حجم شقتي تقريباً ربع حجم شقتك في جزء من المدينة أسوأ من هذا |
| - Bayan Harper. benim dairem... - Nasıl bir adam olduğunuzu biliyorum, Bay Darby. | Open Subtitles | سيدة هربر، ان شقتي انا اعرف اي نوع من الرجال انت سيد "داربي" |
| Tabii, benim dairem Aktör'ün Stüdyosu, bu yüzden.. | Open Subtitles | طبعاً، شقتي هي استوديو الممثلة |
| Pekâlâ, hepiniz beni dinleyin. Burası benim dairem. | Open Subtitles | حسنا، أنصتوا أيها الناس هذه شقتي |
| Kim olduğunu bilmiyorum. Burası benim dairem. Sizi temin ederim. | Open Subtitles | لا أعرف من هو هذه شقتي ، أؤكد لك |
| Sen çekil! Affedersiniz ama burası benim dairem ve o da benim ev arkadaşımın kardeşi. | Open Subtitles | المعذرة هذه شقتي و هي أخت زميلي بالسكن |
| Evet ama benim dairem de metroya yakın. | Open Subtitles | نعم, لكن شقتي قريبه جدا من نفق القطار |
| Evet, işte benim dairem. | Open Subtitles | .حسناً .. إنها شقتي |
| Bay Edison, ben Phyllis Potter, ve burası benim dairem | Open Subtitles | سيد (إيدسون), أنا (فيليس بوتر), وهذه شقتى |
| benim dairem neymiş? | Open Subtitles | ماذا كانت شقتى فى الاصل؟ |