| Dün, Tanrı'nın var olduğundan bile emin değildim. | Open Subtitles | حتى الامس انا ما كنت متأكدة حتى من وجود الرب |
| Ve ona güvenebileceğimden bile emin değilim. | Open Subtitles | وأنا لا أعرف حتى ما اذا كان يمكنني نثق بهم. |
| Hatta bu fotoğrafın kuş bakışı görselle aynı zamanda çekildiğinden bile emin olamıyorum. | TED | أنا لست متأكداً حتى أنها التقطت في نفس اللحظة كمنظر كاشفا من أعلي |
| Kadının bacağı zaten mahvolmuş bir de varlığından bile emin olmadığımız bir şey için göğsünü yarıp açmamıza hiç gerek yok. | Open Subtitles | هذه المرأة تم بتر ساقها للتو. وليست في حاجة لأن يتم فتح صدرها من أجل شيء لسنا متأكدين حتى من وجوده. |
| İnsan mı yoksa yazım hatası mı yapılmış ondan bile emin değilim. | Open Subtitles | لست واثقاً حتى إن كان شخص حقاً، أو خطأ إملائي. |
| Şu anda, konuştuğunuz kişinin kadın olduğundan bile emin değiliz. | Open Subtitles | في تلك النقطة, نحن لسنا متأكدين من إنها كانت أنثى |
| Buraya döneceğime bile emin değilim. | Open Subtitles | أنا لا أعلم حتى إذا كنت سأعود الليلة |
| Bunu yapmam gerektiğinden bile emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكدا حتى انه ينبغي أن افعل ذلك |
| Yani, teknik olarak bir randevu olduğundan bile emin değilim. | Open Subtitles | أنا أعني لست متأكدة إن كان عشاء فعلاً من الناحية العملية |
| Fakat bu tehlikeli olabilir, ve sen doğru yolu bildiğinden bile emin değilsin. | Open Subtitles | لكن, قد يكون الأمر خطراً, و أنت حتى لست متأكدة من الطريق الصحيح |
| Bu davayı kabul edeceğimden bile emin değilim. | Open Subtitles | لست متاكد حتي اذا توليت هذه القضية |
| Sonraki dünyaya inandığımdan bile emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكدة حتى من أنني أومن بالعالم الاخر |
| Tanrıya inandığıma bile emin değilim. Sorun değil. | Open Subtitles | أعني، لست متأكدة حتى ما إذا كنت أؤمن بوجود الرب. |
| Nasıl bir tip olduğumu biliyor mu, ondan bile emin değilim. | Open Subtitles | تعلمين، لا أعرف حتى ما إذا كانت تعرف كيف أبدو. |
| Yaptığı şeyin yanlış olduğundan bile emin değilim. | Open Subtitles | لا أعرف حتى إن كان من الخطأ أن يقوم بما يقوم به |
| Doğruyu söylemek gerekirse, ben bile emin değilim. | Open Subtitles | نعم ، في الحقيقة أنا لستُ متأكداً حتى أين تقع |
| Hatta böyle bir kitap olduğunu bilmen gerektiğinden bile emin değilim. | Open Subtitles | و لست متأكداً حتى من حاجتك لمعرفة وجود كتاب مثله |
| Tekrar birlikte olmayı istediğimizden bile emin değiliz. | Open Subtitles | لسنا متأكدين حتى أننا نريد أن نكون سويًا، صحيح؟ |
| Doğru sözcüğü mü kullandım ondan bile emin değilim. | Open Subtitles | لست واثقاً حتى إن كان هذا هو المصطلح الصحيح. |
| Etkisi olduğuna bile emin değiliz. | Open Subtitles | لكننا لسنا متأكدين من أن القصف له أيّ تأثير على المخلوق، سيدي |
| Hapishaneye nasıl girdiğime bile emin değilim. | Open Subtitles | . لا أعلم حتى كيف وصلت إلى السجن |
| Bunu yapmam gerektiğinden bile emin değilim. | Open Subtitles | أنا لست متأكدا حتى انه ينبغي أن افعل ذلك. |
| Yaptiginin yasa disi oldugundan bile emin degilim. | Open Subtitles | لست متأكدة إن كان ما فعله غير قانوني حتى |
| Bu noktada, Marty, artık kim olduğumdan bile emin değilim, o yüzden eğer... | Open Subtitles | في هذه المرحلة، مارتي، أنا لست حتى متأكدة من انا لذلك غير متاكدة |
| Söyledikleri yalanlar yüzünden Heather'ın öldüğünden bile emin olamıyorum. | Open Subtitles | . لست متاكد حتي من اكاذيب موت (هيثر) التي يروحون لها |
| Ne aradığımızdan bile emin değiliz. | Open Subtitles | نحن لَسنا متأكّدينَ حتى الذي نحن نَبْحثُ عنهم. |
| Dinle, geri gelmeli miydim ondan bile emin değilim. | Open Subtitles | إسمع، لست حتى متأكداً أنه كان يجب أن أعود. |
| İşin kötüsü, iğne aradığımızın iğne olduğundan bile emin değiliz. | Open Subtitles | أسوأ من هذا لا نعرف حتى عن أية إبرة نبحث |
| Organik olduklarından bile emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكد حتى من أنهم عضويون. |