| Nasıl geldiğinin bir önemi yok; o ölmedi ve burası da bitmiş değil. | Open Subtitles | لا يهمّ ما يشعرك به الوضع، إنّه ليس ميّتًا، وهذا المكان لم ينتهِ. |
| - Bak, yıllar önce ne olduğunun bir önemi yok... | Open Subtitles | أنظري , لا يهم ما حدث كل هذه السنين الماضية |
| Oğlanlar bir önemi yokken bokluk çıkarırlar. | Open Subtitles | الأولاد حق لعينون صغيرون عندما لا يهم الأمر |
| Adamın kim olduğunun bir önemi yok, önemli olan kafamın içinde tekrarlayan o cümle: "Sonuna kadar desteye dokunmayacağım." | TED | لا يهم من كان الرجل كل ما يهم أن الجملة كانت تتكرر في رأسي: "لن ألمس الورق حتى النهاية" |
| Hayır, sadece ilk izlenimlerin bir önemi olmadığını söylemeye çalışıyorum. | Open Subtitles | لا، أعني وحسب، تعرف، الانطباعات الأولى لا تعني شيئاً. |
| Ve bunun bir önemi yok. Gitarcı çocuğu bir daha görmeyeceğim. | Open Subtitles | ولا يهم هذا الأمر لأني لا أريد أن أرى فتى الجيتار مجدداً |
| İlişkileri her zaman karşılıklı faydaya dayanıyordu ama kamunun ve kanunların önünde bunun bir önemi yoktu. | Open Subtitles | علاقتهما كانت عادية دائماً لكن ذلك لم يهم في أعين العامة أو القانون |
| Yoldaş yüzbaşı,Kimin ateş ettiğinin bir önemi var mı? | Open Subtitles | أيها الرفيق القائد، هل يهمّ ذلك فيمن تطلق عليه النار؟ |
| Beni mutlu etmesi ya da doğru kişiyle birlikteymişim gibi hissettirmesinin bir önemi yok. | Open Subtitles | لا يهمّ كونه يجعلني سعيدة أو كونه يجعلني أشعر كما يجب أن يشعر المرء حين يكون بصحبة الشخص المناسب، أذلك جنون؟ |
| Yine de, çocuğunun en çok seni sevdiğini kalben biliyorsan, kalan hiçbir şeyin bir önemi yoktur. | Open Subtitles | ..مع ذلك، لا شيء يهمّ إطلاقاً طالما أنك تعلم بأعماق قلبك بأنّ طفلك يحبّك أكثر شيء.. |
| Başımızdaki sorunda kurtulmak için yaptığımız ayarlamaların bir önemi yok. | Open Subtitles | هو لا يهم ما ترتيبات جعلنا، إلى الذي يزعج نحن ذهبنا. |
| Ona benim veya onun yaptıklarının bir önemi olmadığını - yaptıklarımızın geçmişte kaldığını söylemiştim. | Open Subtitles | اخبرته لا يهم ما فعلته انا ، او ما فعلته انت عندما كنا منفصلين |
| Üniversiteye gitmeyeceksen not ortalamanın kaç olduğunun bir önemi yok. | Open Subtitles | إذا كنت لا يذهب إلى الجامعة ، لا يهم ما معدله الخاص بك. |
| Ama babama karşı koysaydım bile bir önemi olmazdı çünkü diyecek bir şeyim yok. | Open Subtitles | ولكن, كما تعلم, فلن يهم الأمر حتى لو وقفت في وجه والدي لأنني لا أملك رأياً في أي شيء |
| Ciddi bir şekilde düşündüğünüz zaman kimin kazanıp kimin kaybettiğinin bir önemi var mı? | Open Subtitles | أقصد عندما تفكر بالأمر بتمعن هل يهم من سيفوز أو يخسر حقاً؟ |
| İşler yolundan çıksada eminim ki, bir önemi olmayacaktır. | Open Subtitles | اسمعي، الأمور خرجت عن السيطرة أنا متأكد من أنها لم تعني شيئاً |
| Tabii ki onlar değildi. bir önemi yok, haksız mıyım? | Open Subtitles | بالتأكيد ليسوا هـُم، لا يهم هذا أليس كذلك؟ |
| bir önemi yok artık. 8 adamın cesedini onun dolabında bulsam bile hiçbir şey diğer kaptanları, hazırlandıkları yoldan alıkoymaz. | Open Subtitles | لا يهم في ما حدث. لعدم إخراجي لـ8 جثث من خزانتها، لا شيء سيثني القباطنة الآخرين عن المسار الذي وضعته الآن. |
| Sanırım bunun bir önemi yok. Buradayız ve bir plana ihtiyacımız var. | Open Subtitles | أعتقد أنه لا يهم ذلك الآن نحن هنا و بحاجة إلى خطة |
| Hedefin detaylarının burada bir önemi yok, ama önemi olan şey hedefin kesin olması. | TED | الآن تفاصيل الهدف لا تهم هنا، لكن ما يهم هو مدى دقة الهدف. |
| O eyalette kazanmasının ayrı bir önemi olacak çünkü Tennessee son 50 yılda sadece bir kere kazanamayan adaya oy verdi. | Open Subtitles | تينيسي. الفوز في تلك الحالة سيكون ذو أهمية مضاعفة لمرة واحدة فقط في السنوات ال 50 الماضية فشلت تينيسي في التصويت |
| bir önemi varsa; daima sana çok saygı duyduğunu söylerdi. | Open Subtitles | حسنا , إن كان هذا مهماً فدائما ما كان يتكلم عن مدى احترامه لك |
| 1 tonluk şeyi kaldırmaya çalışınca nasıl yaptığının bir önemi olmuyor. | Open Subtitles | لا يهم على أيهما أعتمد وأنا أرفع 10 آلاف رطل |
| Artık bir önemi var mı bilmem, ama anneni sevdim, seni de seviyorum. | Open Subtitles | إذا كان يعني شيء لك أحببت أمّك، وأنا أحبّك. |
| Hayatım... bir toprak parçasının bizim için bir önemi yok ki. | Open Subtitles | يا عزيزي، قطعة واحدة من الأرض لا يعني شيئا بالنسبة لنا. |
| Diğer eyaletlerin senin için bir önemi yok. | Open Subtitles | الحكومة في مكان بعيد تماما ولا تعني أي أهتمام بك |