| İşte bu yüzden bir ilişkim olduğunu reklam etmeye niyetim yok. | Open Subtitles | وهذا سبب يجعلني لا أعلن حقيقة بأنني كنت على علاقة غرامية |
| ışte bu yüzden bir ilişkim olduğunu reklam etmeye niyetim yok. | Open Subtitles | وهذا سبب يجعلني لا أعلن حقيقة بأنني كنت على علاقة غرامية |
| Bu yüzden, hiçbir zaman uzun soluklu bir ilişkim olmadı. | Open Subtitles | لهذا لم يسبق لي وأن كنت في علاقة طويلة الأمد |
| Ebeveynlerim hep timsahlarla sağlıksız bir ilişkim olduğunu söyledi. | TED | دائما يخبرني والداي أنه لدي علاقة غير طبيعية مع التماسيح. |
| Anlamlı bir ilişkim oldu mu diye soruyorsun sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أنك يمكن أن تقولي أنني أريد أن أقيم علاقة هادفة |
| Neredeyse 30 yaşındayım ve hiç gerçek bir ilişkim olmadı. | Open Subtitles | أنا قاربت على سن الثلاثون ولكن أكن فى علاقة جادة من قبل |
| Birkaç yıl önce bir ilişkim vardı. Duymuşsundur. | Open Subtitles | لقد كنت على علاقة قبل سنتين هل تعرفين عنها |
| Çocukken bile onlarınki gibi bir ilişkim olsun isterdim. | Open Subtitles | حتّى و أنا رضيعة تطلّعت للحصول على علاقة مثل علاقتهم تماماً |
| bir ilişkim olduğu kanıtlanırsa, herkes nefret edecek. | Open Subtitles | زوجها الثري ذو السبعون عاماً يمكنهم أن يثبتوا إني كنت على علاقة بأحدهم, سيكرهونني |
| Şimdi benim niye eski karımla böyle bir ilişkim olmuyor? | Open Subtitles | هل من الممكن ان احصل على علاقة مثل هذه مع زوجتي السابقة، هاه؟ |
| Neredeyse 30 yaşına geldim ve gerçek bir ilişkim bile olmadı. | Open Subtitles | عمري 30 سنةً تقريباً وأنا لم أكن أبدا في علاقة حقيقية |
| bir ilişkim olduğunda diyecektim. - Sevgilim olması beni çok mutlu ediyor. | Open Subtitles | عندما كنت في علاقة أحب أن تكون لدي حبيبة |
| Kendi kafamda yaşadıklarım dışında hiç gerçek bir ilişkim olmadı. | Open Subtitles | علكي تتفهمين فأنا لم أكن من قبل في علاقة باستثناء العلاقات التي تدور داخل رأسي |
| Başkasıyla eksiksiz bir ilişkim var. | Open Subtitles | لدي علاقة كاملة مع شخص آخر ألا تفهميني ؟ |
| Spor, seks, kimseyle gerçek bir ilişkim olmadı. | Open Subtitles | رياضه، جنس. ليست لدي علاقة حقيقية مع أي شخص ماذا عنك؟ |
| Hala neredeyse bir ilişkim olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | لا يزال يعتقـد بأنني طوال الوقت كنت أقيم علاقة. |
| Kasabada evli bir adamla bir ilişkim vardı. | Open Subtitles | لقد كنت أقيم علاقة مع شخص في المدينة رجل متزوج |
| Gelecek günlerde basında evlilik dışı bir ilişkim olduğu haberleri çıkacak. | Open Subtitles | الصحافة ستصدر فى الأيام المقبلة أنني كنت فى علاقة غرامية |
| Biriyle bir ilişkim oldu. Bu karımı öldürdüğüm anlamına gelmez. | Open Subtitles | كانت لديّ علاقة مع فتاة لا يعني بأنني قتلت زوجتي |
| Son birkaç yıldır, ciddi bir ilişkim olsun diye olabildiğince çabalıyorum. | Open Subtitles | في السنتين الأخيرتين كنت أحاول بجدية أن أحظى بعلاقة ذات معنى |
| bir ilişkim yok. | Open Subtitles | لم يكن لدي علاقات |
| Sadece karım ve ben bir bebek sahibi olmak üzereyiz ve eğer bir ilişkim olduğunu öğrenirse beni anında terk ederdi. | Open Subtitles | هو فقط... زوجتي وأنا أُحاولُ لوَضْع طفل الآن... وإذا إكتشفتْ أبداً أنا كُنْتُ أُعاشرُ... |
| Karım yataktan bir ilişkim olduğu için gizlice sıvıştığımı sanıyor. | Open Subtitles | زوجتي تعتقد أنني أتسلل من السرير لأذهب و أخونها |