| Eee, bütçe değişti, bilirsin. Demek istediğim, bu iyi bir yatırım olabilir. | Open Subtitles | حسنا , قد تغيرت الميزانية أقصد أن ذلك قد يكون استثمار جيد |
| İstiyorum ama buna bir kediden çok bir yatırım olarak bakmalısın. | Open Subtitles | نعم لكن عليك ان تنظري له انه استثمار اكثر من قطة |
| Bu bizim sonumuz için hayırlı bir yatırım olmaz sanırım. | Open Subtitles | أنا لا أعلم أن هذا سيكون استثمار جيد أو لا |
| Müşterimiz gibi, eski hokey hayranlarına bel bağlayarak bir yatırım firması açmış. | Open Subtitles | بنى شركة إستثمار من إستغلال معجبيه السابقين من الهوكي ، مثل عميلنا |
| Biraz param var. Pek fazla değil. Ama iyi bir yatırım olacağını düşünüyorum. | Open Subtitles | لدي القليل من المال، ليس كثيرا، لكني اؤمن بأنه سيكون استثمارا جيداّ |
| Langırt masasının striptizcilerden daha iyi bir yatırım olduğunu söylemiştim sana. | Open Subtitles | لقد اخبرتك ان منضدة كره القدم كان استثمار افضل من المتعريات |
| Size son olarak bir yatırım fikri olarak şundan bahsedeyim: | TED | إليكم الشيء الذي أريد أن أترككم معه كفكرة استثمار أولًا وقبل أي شيء. |
| Hayal edin ki politikacılarımız yabancı bir ülkeyi işgal etmemiz gerektiği ya da bir yatırım bankasını kurtarmamız gerektiğinin nedenini anlatmak için dansı kullanıyor. | TED | تخيل رجال السياسه لدينا يستخدموا الرقص ليشرحوا لماذا يجب علينا ان نجتاح بلداً اجنبي او ان نكفل بنك استثمار. |
| Sizin için gözden kaçmış fakat olasılıkla kârlı bir yatırım fırsatım var. | TED | حسنا، أقدم لكم فرصة استثمار يغض الناس الطرف عنها ولكنها مربحة. |
| Yan iş başarılı olamasa da bu kendinize yaptığınız bir yatırım. | TED | حتى وإن لم ير النشاط الجانبي النور، فإنه يُعد استثمار في نفسك. |
| Şiddeti sonlandırmak, yapılması gereken doğru bir şey, küçük bir yatırım. Kanıtlanmış çözümlerimiz var ve yolun başındayız. | TED | إنهاء العنف هو ما ينبغي القيام به، إنه استثمار ذكي نقوم به، لدينا حلول قائمة على أدلة، ولدينا بدايات الرحلة، |
| Bugün yeni bir yatırım grubunun geldiğini biliyorum. | Open Subtitles | علمت أن هناك مجموعة إستثمار جديدة وصلت اليوم |
| Logonun Uranus Unlimited adlı bir yatırım şirketine ait olduğunu buldum. | Open Subtitles | إستطعت تتبّع الشارة إلى اورانوس إستثمار القوي المسمّى غير محدود. |
| Aile için yerinde bir yatırım yaptığını görünce çok mutlu olacaktır. | Open Subtitles | هى سوف تكون سعيدة فقط عندما ترى ماذا فعلت إستثمار حكيم للعائلة |
| Maruz görün Dr. Burry, fakat bu aptalca bir yatırım gibi duruyor. | Open Subtitles | لذا , معذرة يا دكتور بوري لكنه يبدو استثمارا غبيا |
| O pislik ailen bunu bir yatırım olması için almış. | Open Subtitles | أولئك الأغبياء الذين ظننت أنهم والديك إشتروا هذا كإستثمار. |
| İnsanların heyecanını uyandıran biri için burası bir yatırım fırsatıydı. | TED | وكانت هذه فرصة استثمارية لشخص ما التي تثير مخيلة الناس. |
| Kabul edeceğim tek şey tam bir yatırım. | Open Subtitles | الأجراء الوحيد الذى سأقبله هو الأستثمار الكامل |
| Merakımı bağışlayın, fakat bu tür bir yatırım için, yaptığınız küçük bir risk olmamış mı? | Open Subtitles | أعتذر عن فضولي .. لكنّيأشعر. كان هناك قليلا أو إنعداما للمخاطرة في هذا الإستثمار. |
| Birini gözünüze kestirdiğinizde Andy gibi, bol bol yedirir özel ilgi göstererek, tam bir yatırım yaparsınız. | Open Subtitles | عندما تريد تهيأت شخص ما أنا هيّأت ، أندي وعلّمته وأكرمته وعاملته معاملة خاصة لقد كان إستثماراً |
| Anladığım kadarıyla bir yatırım hesabı açmak istiyorsunuz... - Bay...? | Open Subtitles | إذن ، أفهم أنك تريد فتح حساب إستثماري ، سيد... |
| İyi bir yatırım gördüğüm zaman anlarım. Burada kaldığım sürece komple koruma satın almak istiyorum. | Open Subtitles | وأتعرّف على الاستثمار الرابح بمجرّد رؤيته، سأدفع لكَ أجر حمايتي خلال مدّتي هنا. |
| Bu, gerçekten de üniversiteye gitmeyi sağlam bir yatırım gibi gösteriyor. | Open Subtitles | يبدو فعلا يجعل من الكلية مثل الاستثمار السليم |
| Bu iyi bir yatırım mı bilmiyorum ama ben bunu sana getirmek istedim. | Open Subtitles | لا أعرفُ إن كان إستثمارا جيّدا أو لا، لكّن أريدك أن تديره. |
| Büyük bir yatırım şirketinde müdür yardımcısıymış. | Open Subtitles | كانت نائب رئيس شركة إستثمارية كبرى. حقاً؟ |
| Ani bir yatırım oldu. Ben biraz çılgın biriyim. | Open Subtitles | لقد كان إستثمارًا عفويًّا، إنّني رائعة بتلك الطّريقة.. |
| Bu büyük bir yatırım,Rose eve geldiğinde bırakacağını düşününce. | Open Subtitles | هذا أستثمار كبير لأنك ستتوقف عن المجيء عندما تعود روز الى المنزل |