| Görünüşe göre, Diana onunla birlikte olduğu zaman onları çizdi. | Open Subtitles | على ما يبدو ، أن ديانا رسمَتْهُم عندما كانت معه |
| Kadının biri burada birlikte olduğu adamı bulamadığını söyledi. Birkaç saattir onu görememiş. | Open Subtitles | سيدة اخبرتنا أنها لا تجد الرجل الذى كانت معه هنا لم تره منذ ساعات |
| Ama muhtemelen kızın öldüğü gün birlikte olduğu adamla ilgilenmiyoruz. | Open Subtitles | لكن على مايبو نحن لسنا مهتمين بالرجل الذي كانت معه ليلة مقتلها. |
| Akademide ve 6. bölgede birlikte olduğu biri. | Open Subtitles | شخص ما كان معه في الأكاديمية وعرفه من منطقة 6. |
| Onu tanıdığın kadarıyla birlikte olduğu bir kadına zarar verebilir mi? | Open Subtitles | علي قدر علمك هل عضو الكونغرس أذي أي أمرأة كان معها من قبل؟ |
| Anüsü dillemekten tutun da, bir zamanlar birlikte olduğu hayvanat bahçesi görevlisine kadar. | Open Subtitles | من لعق الشرج حتى حارسة حديقة الحيوان التي ضاجعها ذات مره |
| Ailen, öncelik sıramda o kadar yüksekte bir yerde değil ama ama birlikte olduğu adamın bağlantısı vardı, mafya ile ciddi bağlantıları vardı. | Open Subtitles | حسنًا، تدري أن عائلتك على أعلى قائمة أولوياتي، ولكن من كانت معه شخص واسع العلاقات واسع العلاقات مع العصابات لم تكن هيّ الهدف |
| Acaba bütün hayatım bir yalandan mı ibaret birlikte olduğu başka biri var mıdır diye merak ediyordum. | Open Subtitles | متسائلاً إذا ما كان زواجي كان كذبة من كانت معه أيضاً |
| Beni terk etmeden önce birlikte olduğu son kişi bendim. | Open Subtitles | كُنت أنا آخر شخص كانت معه قبل أن ترحل |
| birlikte olduğu Hristiyan çocuk mu? | Open Subtitles | ذلك الطفل المسيحي التي كانت معه ؟ |
| Marie kaybolduğunda birlikte olduğu adamla değil... | Open Subtitles | .. ليس الذي كانت معه عندما ماري |
| Evet, ama birlikte olduğu adamın kod adı... "Montana." | Open Subtitles | أجل، و لكن إسم الرجل الذي كانت معه المشفر هو "مونتانا" |
| Şu birlikte olduğu piliç var ya. | Open Subtitles | الفتاة التى كانت معه ـ نعم ؟ |
| Siz de partinin yapıldığı fuar merkezindeki bara gidip Anabelle'in birlikte olduğu kişiyi tespit bulabilecek misiniz diye bir bakın. | Open Subtitles | أمّا أنتما فلتذهبا لمركز المُؤتمرات حيث كان يتمّ إجراء الحفلة وانظرا لو كان بمقدوركما تحديد الشخص الذي كانت معه (آنابيل). |
| Şu kadını hatırlıyor musun birlikte olduğu? | Open Subtitles | تذكر أن تلك المرأة كانت معه ؟ |
| Son anlarında birlikte olduğu kişi tüm hayatı boyunca sakladığı ve gizlice sevdiği kadınmış. | Open Subtitles | الشخص الذي كان معه الى النهاية كانت سيدة يخفيها الرئيس و يحبها سرا طيلة حياته |
| Ve hedef aslında Ashley'nin komşusu Colin değildi birlikte olduğu Jake'ti. | Open Subtitles | صحيح,و لم يكن كولين جار آشلي هو المستهدف بل جايك الفتى الذي كان معه |
| birlikte olduğu adam bu . | Open Subtitles | ذلك الشاب الذي كان معه. |
| Bence o ve birlikte olduğu kimse Bartholomew'un motorcularını barda öldürdü ve sonra Bart'ın adamları geri saldırıya geçti. | Open Subtitles | اعتقد بانها ومن كان معها قتلو سائقي بارثيمليو في الحانه بعدها رد عليهم بارثيمليو بالمثل |
| Sana ve sen Ashley'i öldürürken birlikte olduğu diğer kadına. | Open Subtitles | بمن فيهم التي كان معها ليلة ما قتلتي (آشلي). |
| Yüzüğüyle oynayıp duruyor, bir şey için suçluluk hissediyor, muhtemelen bugün birlikte olduğu hayat kadını için. | Open Subtitles | يواصل لمس خاتمِ زواجه، يشعر بالذنب حيال شيئٍ ما، على الأرجح من المومس التي ضاجعها مؤخراً. |