| En azından evliliğin feshi, olaylı bir Boşanmadan daha kolay olacaktır. | Open Subtitles | حسنا , على الأقل ابطال الزواج سيكون اسهل من الطلاق المزعج |
| Tabi ki. Öbür çocuğun babası. Boşanmadan sonra elbette. | Open Subtitles | نعم ، والد الطفل الاخر ، بعد الطلاق طبعا |
| Boşanmadan sonra Yahudilerle çıkmak çok ilginçti. | Open Subtitles | كم كان مثيراً حقاً أن تواعدي يهود بعد الطلاق |
| Boşanmadan sonra Yahudilerle çıkmak çok ilginçti. | Open Subtitles | كم كان مثيراً حقاً أن تواعدي يهود بعد الطلاق |
| Rahibe Teresa olmadığımı anlamışsındır ama üçüncü Boşanmadan sonra göz de oyula oyula... | Open Subtitles | تعرف أنني لست رجلاً خيرياً لكن بعد طلاقي الثالث أنفقت الكثير من مالي |
| Hercule, George'a Boşanmadan söz edecek misiniz? | Open Subtitles | ما رأيك يا هيركيول, هل ستتحدث مع جورج بشأن الطلاق ؟ |
| Herhalde Boşanmadan önce de çıkıyorlardı, değil mi? | Open Subtitles | كان على الأغلب يواعدها قبل الطلاق, أليس كذلك ؟ |
| Ama Boşanmadan bana yalnızca dört CD kaldı. | Open Subtitles | بالطبع بعد الطلاق لم يعد لدي سوي أربع اسطوانات فقط |
| Tıpkı normal bir ailedeki Boşanmadan sonra, çocuğun ilgisini çekebilmek için anne baba arasında kıskançlık başlaması gibi. | Open Subtitles | كعائله عاديه بعد الطلاق الغيره الأبويه الناتجه عن تصرفات الطفل |
| Ama her halükarda yargılayacağım için bana Boşanmadan bahsetmeden önce en azından ayrı yaşamayı düşün derim. | Open Subtitles | سأفعلها على أية حال من ناحية أخرى لذا دعيني أقترح عليكِ قبل أن تطلبي الطلاق , فكري بالانفصال لفترة |
| Anne ve baba Boşanmadan beri velayet mücadelesi veriyormuş. | Open Subtitles | تبدو مثل أمي وأبي تقاتل لحضانة منذ الطلاق في العام الماضي. |
| Para, Boşanmadan sonra bizim olacaktı. | Open Subtitles | كان من المفرض أن يكون المال لنا, بعد الطلاق |
| Geçen ay Boşanmadan hemen önce birlikte yemek yedik. | Open Subtitles | لقد تناولنا جميعا العشاء معا الشهر الماضى قبل أن تتم اجراءات الطلاق |
| Geçen ay Boşanmadan hemen önce birlikte yemek yedik. | Open Subtitles | لقد تناولنا جميعا العشاء معا الشهر الماضى قبل أن تتم اجراءات الطلاق |
| Oh. Boşanmadan önceki ve sonraki en güzel randevum | Open Subtitles | رسمياً هذا أفضل موعد في حياتي سواء قبل أو بعد الطلاق |
| Kendi adına konuş ben bu Boşanmadan zarar gördüm | Open Subtitles | تكلم عن نفسك يا صاح أنا محطمة بسبب هذا الطلاق |
| Mike'la beraberdim. Boşanmadan dolayı zor günler geçiriyormuş. | Open Subtitles | كنت مع مايك، لقد أصيب بانهيار بسبب الطلاق و هو مكتئب لأن عليه الذهاب للزفاف |
| Boşanmadan önce tatiller kesişen ritüeller yüzünden mayın tarlasına dönerdi. | Open Subtitles | وقبل الطلاق كان الاجازات مليئة بالمراسم الدينية المتداخلة |
| Bak, Boşanmadan sonra çekici bulduğum tek kişi sensin. | Open Subtitles | نظرة ، كنت أول شخص لقد جذبني إليها منذ الطلاق. |
| Benim de Boşanmadan duyduğum en büyük pişmanlığım çocuklarıma olanlar. | Open Subtitles | نعم، هذا ما يُشعرني بالندم حيال طلاقي... ماذا حدث لأولادي. |
| Biliyorsun annem Boşanmadan boşanmaya koşarken içkiye gömülüyordu. | Open Subtitles | ، تعلمين ، أميّ كانت في طريقها من أجل طلاق آخر |
| - Boşanmadan önce arkadaşlardı. | Open Subtitles | هم كَانوا أصدقاءَ، قبل الطلاقِ. |
| Anlaşırsak, Boşanmadan sonra bile temiz kalmana yardımcı olurum. | Open Subtitles | إذا وافقت, سأساعدك على البقاء بلا مخدرات. حتى بعد أن نتطلق. |