| Görünüşe göre artık sınıfın en zekisi sen değilsin, Cam. | Open Subtitles | يبدو لي أنك لست الفتى الاذكى في الفصل يا كام |
| Cam gelip mutfağımı düzenleyince de kendimi güvensiz ve saldırıya uğramış gibi hissettim. | Open Subtitles | لذا عندما اتى كام و نظم مطبخي شعرت بعدم الامان و انفجرت غضبا |
| Üzerinde durabileceğiniz ve altınızda şehrin yavaş çekimde akışını seyredebileceğiniz bir Cam parçası. | TED | توجد قطع من الزجاج يمكنكم الوقوف فوقها، ورؤية المدينة تمضى من تَحْتِكُم ببطءٍ. |
| Şimdi Cam bir levha alın ve poşetin bir kenarına yerleştirin. | TED | والآن أحضروا صحناً من الزجاج ثمّ ضعوه على جانب كيس البلاستيك. |
| Kırık bir Cam parçası boynuna girdi. Camı çıkardı, onu durduramadım. | Open Subtitles | قطعة زجاج في عنقها ، لقد أخرجتها قبل أن يُمكنني وقفها |
| 35 yaşında arka koltuk yolcusu. Alın-arka Cam savaşını Cam kazanmış. | Open Subtitles | راكب مقعد خلفي في الخامسة والثلاثين الجبين ضد النافذة، وربحت النافذة |
| Aslında burada gerçekleşen şey alevin alkol ve hava moleküllerinin karışımını yakarak Cam kabın içinde baştan sona kadar ilerlemesiydi.. | TED | ما حدث هو أن الشعلة انتقلت عبر الوعاء الزجاجي من الأعلى إلى الأسفل، و حرقت خليط الجزيئات في الهواء والكحول. |
| Bak Cam, benim kötü adam olmamı istiyorsan yanlış kapıya carlıyorsun, tamam mı? | Open Subtitles | اسمع,كام,ان كنت تريد ان تجعلني الرجل الشرير فأنت تحاول ان تتسلق الشجرة الخاطئة,اتفقنا؟ |
| Cam'e şehirde olduğumu söylersem onun evinde kalmak zorunda olurum. | Open Subtitles | ,اخبر كام باني في المدينه إذا على ان ابقى معها |
| Yukarı kattaki evi Cam'in eski üniversitesinin öğrenci birliği üyelerine kiraladık. | Open Subtitles | لقد اجرنا الشقة في الاعلى لفتيه كانو مع كام في الجامعة |
| Johnson, dostları Brown ve Root Vietnam'da Cam Ranh Koyu'nda... askeri üs açsın diye hazineden 1 milyar çıkardı. | Open Subtitles | حصل جونسون على بليون دولار لأصدقائه من تكساس براون و روت لإخلاء خليج رانه كام في فيتنام |
| Bu lafları onüç ay ve altı gündür duyuyorum Cam. | Open Subtitles | حقيقى , أنا أسمع هذا الكلام منذ ثلاثة عشر شهرا وستة أيام يا كام |
| Artık kahve odasına giden Cam ve üç saat ortadan kaybolan Ted olmayacak mı? | Open Subtitles | لا مزيد من ذهاب كام بمفرده لغرفة القهوة وتيد يختفى لمدة ثلاث ساعات |
| Bu genç tarih öğretmeni önündeki Cam levhayı düşünce gücüyle paramparça etmeyi deneyecek. | Open Subtitles | مدرس التاريخ الشاب هذا سوف يحاول . لإجبار لوح الزجاج ذلك أن يتهشم |
| O kadar çok serbestlik var ki, sokağa Cam atabiliyorsun. | Open Subtitles | بلاد حرة لدرجة أنه يمكن للمرء رمي الزجاج على الطريق |
| Cam kırıklarında renk değişimi görülmemesi, patlama öncesi yavaş yanmaya işaret ediyor. | Open Subtitles | ولم يتغير لون الزجاج المتكسر مما يشير إلى إحتراق بطئ قبل الإنفجار |
| Artık kendisini ailesine adamıştı ve bir Cam fabrikasının personel kısmında çalışıyordu. | Open Subtitles | الآن هو ربّ عائلة مُلتزم ويعمل في مصنع زجاج في قسم الافراد |
| Hiç devrilmiş bir eşya, kırık bir Cam veya mücadele izi gördünüz mü? | Open Subtitles | هل شاهدت أي أثاث تم تحريكه أو زجاج مكسور أو أي علامة للمقاومة؟ |
| Cam kenarından kayıp, 10 kat aşağı düştüğünü duymak ister miydin? | Open Subtitles | هل أردتَ ان تسمعين بانه سَقطَ مِنْ خلال النافذة عشَر طوابقِ؟ |
| Bu harikulade Cam Kuleyi dünyanın en yüksek binası ilan ediyorum. | Open Subtitles | يشرفني أن أفتتح هذا البرج الزجاجي العَظِيم أعلى مبني في العالم |
| Kasada, sanırım, tüm dokuları iyileştiren ya da yok eden Cam göz var. | Open Subtitles | فى السرداب، أعتقد أنه العين الزجاجية والتى لديها القدرة لتدمير أو كسو اللحم |
| Cam öğle arasında işten gelip köpek parkına götürüyor onu. | Open Subtitles | يرجع كيم للمنزل للغداء بعد العمل ويأخذها فوراً لمتنزه الكلاب |
| Ancak zemin seviyesinde plaza adeta siyah bir Cam kafes gibi. | TED | ولكن على المستوى الأرضي، تعطي الساحة شعور أنها سجن زجاجي أسود. |
| Hep birlikte gidiyoruz, ama ön koltuk var, arka koltuk var... ..ve arada Cam var. | Open Subtitles | نحن نقود سوية، لكن هناك مقعد أمامي وآخر خلفي وبينهما نافذة |
| Her gün 6:30 da web Cam'da canlı görüşmemiz var! | Open Subtitles | لدينا موعد عبر كاميرا الحاسوب كلّ ليلة عند السادسة والنصف. |
| Her yer Cam olacak. Her yerde pencereler istiyorum. | Open Subtitles | سيكون هناك نوافذ فى كل مكان فقط زجاج فى كل مكان |
| Cam'in aşık olup evleneceği adam bir sonraki çıkacağı kişi, değil mi? | Open Subtitles | كامب سوف تقع في حب اول شخص تقابله بعد وتتزوجه صح ؟ |
| Yanlarında bir dolu Cam olan on adam yolladı ama onlar değerli camları göle atacak kadar aptaldılar. | Open Subtitles | لقد أرسل عشرة رجال بالزجاج. لكنهم ليسوا أغبياء ليقذفوا شيئاً ثميناً كهذا في البحيرة. |
| Kısa bir süre sonra belirgin bir duygu hissedeceksin, tamam, ve bunu hissettiğin zaman, Cam parçasını şişenin içine bırakmanı istiyorum. | TED | خلال لحظات، سوف تشعرين بإحساس معين وعندما تشعرين به أسقطي كسرة الزجاج داخل الزجاجة |
| Nadir bulunan bir türdür. Onu da götürüyordum. Brezilya Cam yılanı. | Open Subtitles | انها نوع نادر من الثعبان البرازيلى الزجاجى |