| Sopalar ve kırbaçlarla cezalandırıldı ki, acı ve merhametini saklamayı öğrensin. | Open Subtitles | بواسطة العصا و السوط عوقب الطفل علم أن لا يظهر أى ألم أو رحمة |
| Şüphelerinden dolayı cezalandırıldı. | Open Subtitles | لا ولاء. هو عوقب لشكوكه. |
| Karşı koydu ve cezalandırıldı. | Open Subtitles | و التي قاومت و عوقبت لذلك |
| Yeterince cezalandırıldı. | Open Subtitles | لقد عوقبت بما فيه الكفاية |
| Ve bunun için cezalandırıldı. | Open Subtitles | ولأجل هذا كان عقابها , |
| Tanrı'yı oynadığı falan yok. O'nun tarafından cezalandırıldı. | Open Subtitles | إنه لا يلعب دور الرب بل عاقبه الرب |
| Geç kaldığı için cezalandırıldı mı? | Open Subtitles | هل تمت معاقبته على كونه متأخرا ؟ |
| O cezalandırıldı. | Open Subtitles | كانتْ تتم معاقبتها |
| Bunun için cezalandırıldı. | Open Subtitles | لا بد أنه عوقب بسبب ذلك. |
| cezalandırıldı bile. | Open Subtitles | عوقب الأن |
| cezalandırıldı mı? | Open Subtitles | عوقب ؟ |
| Aileler cezalandırıldı. | Open Subtitles | عوقبت عائلته |
| Sonra, Melanie çılgına döndü ve onun "Johnny Mathis'in En İyi Şarkıları" albümünü parçaladı ve cezalandırıldı. | Open Subtitles | لذا لقد غضبت وحطمت أفضل ألبوم لـ(جوني ماثيس) لديها... وقد تم عقابها, لذا الآن لا يمكنها... |
| Tanrı tarafından cezalandırıldı. Ölmeyi hak etti. | Open Subtitles | لقد عاقبه الله إنه يستحق الموت |
| "Piç cezalandırıldı!" | Open Subtitles | " الوغد تمت معاقبته " |
| - Kim cezalandırıldı? | Open Subtitles | -منْ تتم معاقبتها ؟ |