"daha önemli" - Traduction Turc en Arabe

• أكثر أهمية
• أهم من
• أكثر أهميّة
• اكثر اهمية
• اهم من
• أهم بكثير
• أهمّ من
• أكبر من
• من المهم
• أكثر أهميه
• هو أهم
• الأهم من
• أكثر أهميَّةً
• أعظم من
• اهم بكثير

Kariyerinizden daha önemli olan bir şeyi tamamen önemsemediğiniz görünüyor.
يبدو أنكِ مُتجاهلة تماماً شئ ما أكثر أهمية من عملكِ

Bir zamanlar önemliydik, fakat bugünlerde bir kediden daha önemli değiliz.
لقد كنا أشخاصاً مهمين, لكن اليوم لسنا أكثر أهمية من قطة

Ve şu andaki ortamda bunu gösteriyor. Bundan daha önemli birşey olabilir mi?
هذا هو ما يحدث هنا وما الذى قد يكون أكثر أهمية من ذلك؟

Çeliğin bana altın ve mücevherden daha önemli olduğu zamanlar.
عندما كان الفولاذ بالنسبه لى أهم من الذهب و الجواهر

Nazikçe söyle, devamlı kapısının eşiğinde beklemekten daha önemli işerim var.
فاخبريه لطفا أن لدي أمورا أهم من أتردد على عتبات بابه

Bu sadece laf, ve senin için hayattan daha önemli.
هذه فقط مادة، وقد أصبحت أكثر أهميّة لك من الحياة

Ama şu anda daha önemli şeylere yoğunlaşmalıyız, şey gibi...
لكن الآن يجب أن نركز على أمور أكثر أهمية مثل

Ve bütün dünyada aileden daha önemli bir şey yoktur.
وليس هناك شيء أكثر أهمية في العالم كله من الأسرة.

Her neyse. Gündemde yapılması gereken daha önemli işler var.
على أية حال , هناك أشياء أكثر أهمية في الأجندة

Düşüncelerimizi ne zaman otele geri döneceğiz gibi daha önemli şeylere yoğunlaştıralım.
لنحوّل مناقشتنا إلى أشياء أكثر أهمية عندما نعود للفندق أريد غرفة لوحدي

Benden daha önemli ne gibi bir işin olabilir ki?
ما الذي يمكن أن تكون تفعله أكثر أهمية مني ؟

Hiçbir şey Teksas'a gidecek yol bulmamızdan daha önemli değil.
لا شيء أكثر أهمية من إيجاد طريق الوصول إلى تكساس

Benim için sana hissettiklerimden daha önemli bir şey yok.
بالنسبة لى لا شئ أكثر أهمية من طريقة شعورى نحوكِ

Vakit kaybı. Onların düşünmeleri gereken daha önemli şeyler var.
مضيعة للوقت، لديهما ما هو أهم من ذلك ليشغل بالهما

Ambarda yapılan görevin her şeyden daha önemli olduğuna inanıyorum.
أؤمن أن العمل الذي بالحجرة الأرضية أهم من أي شئ

Bugün güzel surattan başka çok daha önemli bir şey öğrendin.
اليوم أنت تعلمت أن هناك أشياء أهم . من الوجه الجميل

Burada senin için, çevrecilere yaranmaktan çok daha önemli bir şey olmalı.
يوجد هنا شيء مهم لك أكثر أهميّة من موافقة بضعة متحمّسين بيئيين

Ama sırf temiz olmaktan daha önemli şeyler de var.
لكن هناك امور كثيرة اكثر اهمية من كونك فقط نظيفا

Polisler için parmak izinden daha önemli olabileceğini düşünüyorum cidden.
اظن انها حتكون اهم من بصمة الصوبع فى شغل الشرطه

Şu an, sabah kahvelerini aldığın o tuhaf gazete bayiinin geleceği için endişelenmekten çok daha önemli şeyler var.
لدي أمور أهم بكثير لأقلق بشأنها الآن أهم من مصير كشك الجرائد السخيف الذي تشتري منه قهوتك في الصباح

Burada oturup ölmemi beklemekten daha önemli işlerin var. Git.
لديك أعمال أهمّ من الجلوس هنا بانتظار موتي

Kardeşimin evlenme şansını yok etmemden daha önemli ne olabilir acaba?
ماهو أكبر من احتمالية تخريب الفرصة على أختي لكي تتزوج ..

Senin kendi sorunların var ve bizim bu konuda konuşmamız çok daha önemli.
تعرضت لصدمة كبيره . وأعتقد انه من المهم ان نستمر بالتحدث عن ذلك

Bu, ev için alacağımız paradan daha önemli benim için.
أكثر أهميه لدي أيًا كان المال الذي نحصل عليه منه

Yıllık fotoğrafından daha önemli olan tek şey yıllık alıntındır.
الشيء الأهم من كتابك السنوي هو كتاب الملاحظات الخاصة بك

Adil olarak kazanmanın kazanmaktan daha önemli olduğuna inanan bir adamdın.
بل كنت رجلا يؤمن بأن الرِبْح بانصاف أكثر أهميَّةً مِنْ الرِبْح

Boyunduruğum altındaki kıdemli kişiler, cebinde altın olanlardan daha önemli olacak.
استثمار الرجال تحت قاعدتي سيكون أعظم من احتفاظهم بالذهب في محافظهم

Ama çok daha önemli olduğunu düşündüğüm bir şeyle bitirmeme izin verin, ticaretten çok daha önemli bir şey.
ولكن اريد ان أُنهي بشيء أعتقد أنه اهم بكثير من الفرص الاقتصادية