| Dalış elbisenizin tarla yok edilmeden birkaç dakika önce bulunması ne yazık. | Open Subtitles | لسوء الحظ أن بذلة الغطس قد اكتشفت قبل دقائق من تدمير الحقول |
| Düşünsene, sadece bir dakika önce yanında durmuş, siyah düğmelerine bakıyordum. | Open Subtitles | تخيل فقط، منذ دقيقة مضت وقفت بجانبه ونظرت إلى أزراره السوداء. |
| Bir dakika önce kamera önündeyken içime düşecek gibiydin ama şimdi uzak duruyorsun. | Open Subtitles | قبل دقيقة من الآن عندما كنا نصور كنت مولعة بي, أما الآن فـلا |
| Burası birkaç dakika önce insanlarla doluydu ve şimdi kimse yok. | Open Subtitles | هذا المكان كان مكتظاً بالناس منذ دقائق والآن لا يوجد أحد |
| Sana 10 dakika önce adam gibi sordum ama bir halt ettiğin yok onu bulduğumda bu evi yerle bir edeceğim. | Open Subtitles | لقد سالت بشكل لطيف لعشر دقائق مضت سوف امزق هذا المنزل تمزيق وعندما اجد الذي ابحث عنه سوف تكوني اسفون حقا |
| Ertesi gün, Calais'ye gitti, saat akşam 8'den birkaç dakika önce bir spor mağazasına girdi, yanında da Sahdi Kataf vardı. | TED | وفي اليوم التالي، ذهب إلى كاليه، دخل إلى محلّ رياضي بضعة دقائق قبل 8 مساءً، مع شادي قطاف. |
| 2 dakika önce paylaşılmış 9. ve Q'deki Shaw Mahallesinde çekilmiş. | Open Subtitles | تم نشرها منذ دقيقتين تم إلتقاطها فى حى شو فى التاسعة |
| Daha iki dakika önce yaşayıp yaşamaman umurumda bile değildi. | Open Subtitles | أعني، قبل دقيقتين لم أهتم إذا ما عشتِ أو مُتِ. |
| Şehirdeki bir bayan garson birkaç dakika önce şerifle arabaya binerken görülmüş. | Open Subtitles | لقد شوهدت نادلة أحد المطاعم وهي تركب سيّارة مع العمدة قبل دقائق |
| Bu şey soğutma sistemi çökmeden birkaç dakika önce gelmiş. | Open Subtitles | لقد وصل هذا بالبريد قبل دقائق من انهيار نظام التبريد |
| Çünkü bir dakika önce Beyaz Saray'ın yolunu tuttuğumuzu sanmıştım. | Open Subtitles | لأنني ظننت منذ دقيقة اننا في طريقنا الي البيت الابيض |
| Çok uzağa gitmiş olamaz. Daha bir dakika önce sahneden indi. | Open Subtitles | حسنٌ، لا يمكن أنّه ابتعد لقد نزل عن المنصّة منذ دقيقة |
| Daha bir dakika önce içmesi önemli değil dedin. | Open Subtitles | ، قبل دقيقة أعلنت بأنك لا تهتم إن كان يشرب |
| Bir dakika önce çekici olduğumu söylemiştin. Hala öyleyim. | Open Subtitles | قبل دقيقة قلتي أني لا أقاوَم، لازلت كذلك |
| Birkaç dakika önce, Suki ile Chinc Zain'i hücrelerinden çıkarttım. | Open Subtitles | لقد أخرجت سوكي و شيت سانغ من زنزانتهم منذ دقائق |
| Baban birkaç dakika önce Lonra'da benim emrimle öldürüldü . | Open Subtitles | منذ دقائق ,ابيك قد قتل في لندن بناء علي اوامري |
| Bakın, on dakika önce falan güneye doğru gitmemiz lazımdı. | Open Subtitles | إسمعوني، نحن بحاجة إلى الإتجاه جنوبا منذ عشرة دقائق مضت |
| BM Güvenliği, 15 dakika önce giriş yaptığını kaydetmiş. - Basın toplantısında. | Open Subtitles | أمن المبنى أدخلوها قبل خمسة عشر دقيقة مضت إنها في المؤتمر الإعلامي |
| Son araba suikasttan yaklaşık 7 ila 10 dakika önce geldi. | Open Subtitles | جاءت السيارة الأخيرة في نحو سبعة إلى عشر دقائق قبل اطلاق النار |
| Birkaç dakika önce dışarıda. Hatırlamıyor musunuz? | Open Subtitles | فى الممر بالخارج , منذ دقيقتين الا تتذكر ؟ |
| İki dakika önce bir milyar insan kayboldu. Nerede olduklarını bilmiyorum. | Open Subtitles | قبل دقيقتين مليون شخص اختفى، ليس لدينا اي فكرة عن مكانهم |
| Evet, servis başlamadan 30 dakika önce ara, hemen gelirim. | Open Subtitles | أجل، فقط إتصل بي بـ30 دقيقة قبل الخدمة، وسأكون هناك، |
| Bu tiyatrodaki ışıkların kullandığı elektrik sadece birkaç dakika önce üretildi. | TED | الكهرباء التي تمد انارة هذا المسرح بالطاقة تم توليدها منذ لحظات. |
| Şimdi biliyorum çünkü bana söyledin, ama bir dakika önce bilmiyordum. | Open Subtitles | أعرف أسمك الآن لأنك أخبرتنى لكننى لم أكن أعرف منذ قليل |
| 10 dakika önce menzile girmeliydiler. | Open Subtitles | كَانَ يجبُ أَنْ يَكُونوا في المدى منذ 10 دقائقِ مضتِ. |
| İki uzun herif bir kaç dakika önce gelip hepsini aldı. | Open Subtitles | أتى رجلان طويلان قبل قليل وابتاعوها جميعاً |
| Birkaç dakika önce size bahsettiğim şu andan Haziran'a kadar öyle bir yerde kaldığınızı bir düşünün. | TED | ولكم أن تتخيلوا قضاء مدة تمتد من الآن حتى وقت ما في شهر يونيو في المكان الذي وصفته لكم قبل لحظات قليلة. |