| Biliyor musun, Margaret Thatcher belki de hayatında 12 yıl uyumuştur. | Open Subtitles | أتعرف، مارغريت تاتشر، نامت ما يقارب الـ 12 سنة في حياتها |
| Babası kırklarının sonunda ölmüş, geride altı çocuğunu bırakmış. Dört küçük kardeşi, annem ve ablası. Bir de hayatında hiç çalışmamış dul bir anne. | TED | مات في سن 40، تاركًا ستة أولاد، أربع إخوة وأخوات، أخت واحدة أكبر منها، وأرملة لم تعمل في حياتها أبدا. |
| Annesi açıkça onun hayatında olamayacağını söylemişti eğer kendisini de hayatında olmazsan. | Open Subtitles | أوضحت لك أمه أنه لم يكن يمكنك البقاء في حياته إن لم تكن ستبقى في حياتها أيضاً |
| Ona ne dolabında ne de hayatında yeri olmadığını söyle. | Open Subtitles | وتخبرينها بأنه لا مكان لها في خزانتك أو في حياتك |
| Sen hayatına yeniden başla ve ben de hayatında, uğruna bir şeyler yapabileceğin biri olup olmadığını merak etmeyeyim. | Open Subtitles | تبدأ من جديد و لا تدعني أكتشف إن كان هناك في حياتك من تريد أن تفعل له شيء |
| Biliyor musun, belki de hayatında birtakım şeylere çekidüzen vermelisin. | Open Subtitles | اتعلم يجب ان تحاول الموازنه في حياتك حسنا؟ |
| Annesi açıkça onun hayatında olamayacağını söylemişti eğer kendisini de hayatında olmazsan. | Open Subtitles | أوضحت لك أمه أنه لم يكن يمكنك البقاء في حياته إن لم تكن ستبقى في حياتها أيضاً |
| 17 yıl aradan sonra, öylece gelip de hayatında vals yapamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تأتي فالس في حياتها بعد 17 عاما. |
| Belki de hayatında bilmediğiniz birisi vardı. | Open Subtitles | قد يكون هناك شخصٌ في حياتها لم تعرف انت عنه |
| ..hem de hayatında tanıştığı herkesten çok. | Open Subtitles | أكثر من أي شخص آخر قابلته في حياتها |
| ..hem de hayatında tanıştığı herkesten çok. | Open Subtitles | أكثر من أي شخص آخر قابلته في حياتها |
| Belki bu kadar öfkeli olmasının bir sebebi de hayatında ilk defa bir şey yapmak istemesi ve yapmayı istediği şeyin senin istediğin bir şey olmaması. | Open Subtitles | ...ربما أحد الأسباب التي جعلتها غاضبة أنها ربما ولأوّل مرّة في حياتها ...عرفت أنَّ ما تريده هي ليس ما تريده أنت |
| Liberty'de hayatında bir bebek istiyordu, ama karnında istemiyordu. | Open Subtitles | "أرادت (ليبيرتي) طفل في حياتها لا في بطنها" |
| Aslında ikimiz için de hayatında yeri var. | Open Subtitles | (القهقهة) أنت تعرف، وأود أن أقول أن لديها غرفة في حياتها لكلا منا. |
| Serena, belki de hayatında ilk kez hiç tereddüt etmeden sorumluluğu üstlendin. | Open Subtitles | سيرينا لقد قبلتِ المسؤولية بلا تردد ربما لأول مرة في حياتك |
| Yani senin de hayatında pek bir ilerleme olmamış. | Open Subtitles | إذًا فلم تتقدم في حياتك كثيرًا منذ ذلك الوقت |
| Belki de hayatında bir defa kitap okumalısın. | Open Subtitles | أجل، حسنٌ، ربما يجب عليك قراءة كتاب لمرة واحدة في حياتك. |
| Senin de hayatında uğruna her şeyi feda edeceğin biri vardır. | Open Subtitles | لا بد أن لكِ شخص في حياتك تودين التضحية بكل شيء من أجله |
| Belki de hayatında yapacağın en önemli şey. | Open Subtitles | ربّما يكون هذا أهم شيء تفعلينه في حياتك. |
| Belki senin de hayatında bir süreliğine biri vardır. | Open Subtitles | ربما يكون لديك شخص في حياتك لبعض الوقت فقط |
| Sen de tek kaldığın için buraya gelmeni istedim. Belki de hayatında ilk kez. | Open Subtitles | ووددت مجيئك معنا لأنّك وحيدة على الأرجح لأوّل مرّة في حياتك. |