| dondurulmuş ton balığıyla dolu bir kamyonun da burada olduğunu unutmayın. | Open Subtitles | و أعتقد بأن الشاحنة المحملة بالتونا المجمدة ما زالت هنا أيضاً |
| Ve üçüncü olarak dondurulmuş gıdaları LED ışıklandırmalı kapıların arkasına yerleştirdiler. | TED | وثالثا ، وضعوا البضائع المجمدة خلف أبواب مغلقة باضاءة الكترونية. |
| Şimdi bildiğiniz gibi beyler, Eve (Havva) yeniden yaratıldı dondurulmuş bir laboratuvar embriyosundan. | Open Subtitles | والآن، كما تعرفوا، أيها السادة المحترمون فحواء أعيد تخليقها من جنين مختبر مجمد |
| Yiyecek-içecek ve çiçek ikram edecek müzisyenler ve park ettirme ve binlerce dondurulmuş kelebek işiyle uğraşacak tek kişi benim. | Open Subtitles | أنا الوحيد الذي يتعامل مع متعهدي الطعام و بائعي الأزهار و الموسيقيين و عمال إيقاف السيارات و ألف فراشة مجمدة |
| Bize dondurulmuş ve mikrodalgada pişen gıdaların maliyetini düşürecek içerikler lazım. | Open Subtitles | نحن بحاجة إلى مقومات لتخفيض أسعار طعامنا المجمد و وجبات المايكروويف. |
| Bu hanım dondurulmuş. 12 saat öncesine kadar buzda tutulmuş. | Open Subtitles | تم تجميد هذه السيدة أبقيت مجمدة حتى قبل 12 ساعة تقريباً |
| Şey, Thor buzdolabı olayını unutmuş biz de dondurulmuş şeylerle başlamayı düşündük. | Open Subtitles | حسناً، ثور نسي أمر التثليج لذا قررنا أن نبدأ بالأشياء المجمدة |
| Hiç buzumuz yoktu ve şu dondurulmuş bezelyelerden kullanmak zorunda kalmıştık. | Open Subtitles | لم يكن لدينا ثلج لذلك إستخدمنا حقيبة من البازلاء المجمدة. |
| Ev yapımı tadında dondurulmuş pizza. | Open Subtitles | إنها البيتزا المجمدة التي مذاقها بيتي دائماً |
| Dışarı kağıt almaya çıkarsın ama dondurulmuş gözlemelerle geri dönersin. | Open Subtitles | أنت تخرجين بحثاً عن الجريدة فسوف تعودين ومعك وافل مجمد |
| Gözlerini kapayıp kafana dondurulmuş etle peş peşe vurursan geçer. | Open Subtitles | لو أنكِ أغلقت عينك وضربتي رأسك بلحم مجمد سيذهب ذلك الشعور بعيداً |
| O dondurulmuş. Dondurucu laboratuvarında. | Open Subtitles | إنه مجمد في مختير لدرجات الحرارة المنخفضة |
| Kurban dondurulmuş, parçalanmış ve ağaç öğütücüye atılmış. | Open Subtitles | كانت الضحية مجمدة مقطعة الأوصال و اطعمت لقطاعة الخشب |
| Maria Lopez ölümünden kısa süre sonra dondurulmuş. | Open Subtitles | ماريا لوبيز كانت مجمدة قبل مقتلها بفترة قصيرة |
| Çok üzgünüm. Lütfen bu 2 kiloluk dondurulmuş karidesi özür olarak kabul edin. | Open Subtitles | آسف ، أرجو أن تتقبل خمسة باوندات من الروبيان المجمد |
| Biliyormusun, gaz yağıyla, dondurulmuş melekotu suyunu eşit oranda karıştırırsan, bomba yapabilirsin | Open Subtitles | هل تعلم أنك إذا مزجت الجازولين مع عصير البرتقال المركز المجمد تحصل علي النابالم |
| Kurban, dondurulmuş, parçalanmış ve ağaç öğütücüsüne atılmış. | Open Subtitles | لقد تم تجميد الجثة و تقطيع أوصالها و مُررت من خلال قطاعة الخشب |
| Mikroçip bir nötr elektron kabuğun içinde dondurulmuş olacak. | Open Subtitles | سيتم تجميد الرقائق الدقيقة و تعبئتها في مغلف من الإلكترونات المحايدة |
| dondurulmuş hesapları açmak ne kadar uzun sürer bilirim. | Open Subtitles | فأنا على علم كم يستغرق الأمر لتسييل أصول مجمّدة |
| dondurulmuş Muz, onları dava etmekle tehdit eden Koreli bir göçmenin buluşuydu. | Open Subtitles | الموز المثلج ذات نفسه كان من بنات أفكار مهاجر كوري هدد بمقاضاتهم |
| Deliller gösteriyor ki, Diane Sidman öldükten sonra likit nitrojen kullanılarak dondurulmuş. | Open Subtitles | الأدلة تشير الى أن ديان سيدمان جمدت باستخدام النيتروجين السائل بعد أن قتلت |
| Cesetleri buz tünellerinin duvarlarında yeniden dondurulmuş olarak bulduk. | Open Subtitles | وجدنا جُثثهم مُعاد تجميدها على حوائط أنفاق الجليد |
| Bir paket dondurulmuş bezelye aldım ve pantolonumun içine soktum. | Open Subtitles | هناكَ كيس من البازلاّء المجمّدة داخل سروالي. |
| Peki Birleşik Devletler ordusunun, kendi bodrumunuzda dondurulmuş uzaylı bir düşman olduğunu bilmesi gerektiği hiç aklınıza gelmedi mi? | Open Subtitles | بالإضافة، أنت لَمْ تُفكّرْ الولايات المتّحدةَ حاجة قوّة عسكريةِ للمعْرِفة بأنّك تَبقي a إنسان آلي أجنبي معادي مجمّد في السردابِ؟ |
| Prezervatifte bulunan sperm 10:15'te dondurulmuş. | Open Subtitles | المَنيّ التي وجدت في الواقي الذكري جُمدت بتمام العاشرة والربع صباحاً |
| New Brunswick'teki tesisimizde 72 dondurulmuş hasta var. | Open Subtitles | 72 شخص تم تجميدهم موجودين لدينا في مدينة نيوبرونسويك |
| Ayrıca bir kaç dondurulmuş pizza da alabilir misiniz? | Open Subtitles | و يمكنكم شراء اثنان من البيتزا المُجمّدة |
| dondurulmuş yoğurt almaya gidiyoruz. | Open Subtitles | سنذهب لتناول المثلجات. |