| Anlayacağınız, üst üste tekrarlayan kulak enfeksiyonu duyma kaybıyla sonuçlanmış. | TED | وكما هو متوقع، فقد أفرزت عدة التهابات عن فقدان السمع. |
| İki buçuk aylık tedavim boyunca dalağımı, böbreklerimi sol kulağımın duyma yetisini ve her iki bacağımın dizden aşağısını kaybettim. | TED | وفى غضون شهرين ونصف فقدت الطحال والكليتين، وحاسة السمع فى أذني اليسرى وكلتا قدماي من أسفل الركبة. |
| Ben duyma engelliyim, bir duyma testini geçmem imkânsız. | TED | من الواضح أنني أصم، لذلك سأرسب في فحص السمع. |
| Yüksek müzik duyma yetimi azalttı, ama hiç pişman değilim... | Open Subtitles | قال الطبيب إنّ كل تلك الموسيقى الصاخبة آذت سمعي |
| Bu güçlerin en büyügü senin görme gücün... kuvvetin, duyma yetenegin olacak. | Open Subtitles | الرئيس بين تلك القوى سوف يكون بصيرتك قوتك, سمعك |
| duyma kaybı kırsal Alaska'ya özgü değil. | TED | إن فقدان السمع ليس فقط فى المناطق الريفية في ألاسكا. |
| Küresel Hastalık Yükü Projesi, dünya çapında duyma kaybıyla yaşayan 1,1 milyar insan olduğunu tahmin ediyor. | TED | يقدر مشروع عبء المرض العالمي أن هناك 1,1 مليار شخص يعانون من فقدان السمع في العالم. |
| Dünya Sağlık Örgütü küresel duyma kaybının yarısının önlenebileceği kanısında. | TED | تقدر منظمة الصحة العالمية أن نصف جميع حالات فقدان السمع عالميًّا يمكن تفاديها. |
| Anuk'un duyma kaybı düzgün bir şekilde teşhis ve tedavi edilirse büyürken edineceği tüm fırsatlar ve hayatı tamamen farklı olabilir. | TED | إذا تم تشخيص ومعالجة فقدان السمع لدى أنوك بسرعة، فإن حياته والفرص التي يحظى بها خلال نشأته يمكن أن تتغير بشكل كبير. |
| Ben bir kulak cerrahıyım ve tüm dünyada partnerlerimle birlikte duyma kaybı önlenmesi için yeni yöntemler üzerinde çalışıyorum. | TED | أنا جراحة أذن وأعمل مع شركاء عبر العالم على طرق جديدة للتصدي لمشكلة فقدان السمع. |
| duyma kaybı değerlendirmesi ses geçirmez bir odada daimi bir dizi ekipman eşliğinde, bir odyolog tarafından yapılıyor. | TED | إن اختبار فقدان السمع يتطلب في العادة كشفًا عند اختصاصي السمع في غرفة عازلة للصوت، مع الكثير من المعدات الدائمة. |
| Hedefimiz Alaska eyaletinde çocukluk çağı duyma kaybını önlemek. | TED | هدفنا هو الحد من فقدان السمع لدى الأطفال عبر ولاية ألاسكا. |
| Önlenebilir duyma kaybının gidişatını değiştirme zamanı geldi. | TED | لقد حان وقت تغيير مسار فقدان السمع الذي يمكن الوقاية منه. |
| Bu yüzden, bir insan kör olunca, eskiden görme merkezi olan bölge, diğer duyularla; dokunma, duyma, sözcüklerle yer değiştiriyor. | TED | فعندما يصبح الشخص أعمى، ما نستخدمه للاتصال بالقشرة البصرية يمكن أن يكون اللمس أو السمع أو المفردات. |
| Ama şuna inanıyorum ki duyma yetimi yitirmek, benim için en büyük hediyelerden biri oldu. | TED | لكنني أعتقد أن فقدي لقدرة السمع كان من أعظم الهبات التي حصلت عليها. |
| Biraz duyma kaybı da var. Çok garip. Sol kulağımda. | Open Subtitles | اتعلمين لقد قل سمعي انه امرا غريب , في اذني اليسرى |
| duyma sorunun mu var? | Open Subtitles | ألديك مشكلة في سمعك ؟ |
| Eğer birisi duyma aleti taktığında neden "Onlar çok iyi duymalılar duyacak bir sürü önemli şeyleri vardır" demiyoruz. | Open Subtitles | إنه فقط جهاز لتصحيح النظر , إذا نظرت إلى أحد يرتدي سماعات لتقوية سمعه |
| Hay şunun Vulcan duyma güçleri. | Open Subtitles | سحقا لسمعه القوي |
| Süpersonik duyma yetin olmalı, o halde. Tek kelime duyamıyorum. | Open Subtitles | إذاً، فأنت تتمتعي بقوى سمعية خارقة، فأنا لا يمكنني سماع كلمة |
| İsrail'de duyma engellilerin askerlik yapabildiğini biliyor muydunuz? | TED | هل تعلمون أنهم يقبلون الصم في الجيش في إسرائيل؟ |
| duyma engelli insanların neden konserlere gittiğini merak etmişsinizdir. Fakat müzik, kulağınıza gelen sesten çok daha fazlasıdır. | TED | وربما تتساءلون عن سبب حضور الصُّم للحفلات الموسيقية لكن في الواقع، الموسيقى أكثر من مجرد صوت يَمر عبر الأذُن |
| duyma engelli askerlerin olduğu bölükler kendi iletişim yöntemlerini geliştirmişler, dolayısıyla tercümeye ihtiyaç yok. | TED | طورت كل من هذه الوحدات التي لديها جنود صُم طريقتها الخاصة للتواصل مع بعضهم البعض، لذلك لا توجد حاجة لمترجمين. |
| alttaki fotoğrafta İsrail'de Başbakan Begin ile duyma engelli bir askeri görüyorsunuz. | TED | والصورة السفلى لرئيس الوزراء بيجن مع جندي أصم في إسرائيل. |
| - Duymanın ne demek olduğunu biliyor. 7 yaşındayken annesi ölünce duyma yeteneğini kaybetti. | Open Subtitles | تعرف معنى السمع، فلقد فقدت سمعها عندما كانت في السابعة بعد وفاة أمها |