| Ya telefonu kaldırırsınız ya da Ellerinizi kaldırıp duvara dönersiniz. | Open Subtitles | إما أن تتصل، أو تضع يديك وراء ظهرك ووجهك للحائط |
| Bu konuda konuşmayı çok isterim, Ellerinizi görmeyi daha çok isterim. | Open Subtitles | سأحب أن أسمع بشأن هذا ولكنى أحب أن أرى يديك أكثر |
| Pekâlâ 3 deyince Ellerinizi tetikten çekip dillerinizi içeri sokun. | Open Subtitles | حسنا, عند العد إلى ثلاثة, أغلقوا أيديكم و أطبقوا أفواهكم |
| Burada kaç kişi bir yapıcı olduğunu söyler, Ellerinizi kaldırır mısınız? | TED | كم عدد الاشخاص الذي يصفون انفسهم كمخترعين .. هنا في هذه القاعة .. هلا رفعتم أيديكم من فضلكم ؟ |
| Kendi isteğinizle evlenmeye karar verdiniz, sağ Ellerinizi birleştirip bunu ilan edin, | Open Subtitles | منذ اللحظة التي عزمت فيها على الزواج ضم يدك اليمنى وأعلن الموافقة |
| Siz arabadakiler, Ellerinizi göreyim lütfen. | Open Subtitles | الناس داخل العربه, دعوني ارى ايديكم رجاءاً. |
| Umarım fazla küstah değilimdir ama bugün ilk olarak, Ellerinizi sakladığınızı gördüm. | Open Subtitles | آمل أنني لم أكُن مُتغطرسة للغاية لكنني رأيتك تُخفين يديك لاحقاً اليوم |
| Yüzünüz duvara dönük şekilde dizilin Ellerinizi başınızın üzerine koyun. | Open Subtitles | لكم جميعا يصطفون في مواجهة الحائط، مع يديك خلف رؤوسكم. |
| Bay Howell dizlerinizin üstüne çökün ve Ellerinizi başınızın arkasında birleştirin. | Open Subtitles | دانست: السيد هاول، يرجى الحصول على ركبتيك، وضع يديك خلف رأسك. |
| Ellerinizi birbirine sürtünce ısındığı gibi veya iki çubuğu birbirine sürtünce ateş çıktığı gibi, objeler daha hızlı birbirine sürtünce, daha fazla ısı ortaya çıkar. | TED | تمامًا مثل فرك يديك معًا لتدفئتهم أو فرك عصاتين معًا لإشعال النار كلما زادت سرعة الفرك كلما زاد توليد الحرارة. |
| Bir süpürgeyi tutarak ve yavaşça Ellerinizi birleştirerek dengelemeyi deneyin. | TED | حاول موازنة مكنسة من خلال الإمساك بها وذلك بأن تُقَـرّب يديك من بعضهما حتى تلتقيا سويةً. |
| İzleyiciler arasında soyadı benim gibi Resnick olan kaç kişi var? Ellerinizi kaldırın! | TED | كم عدد الناس في الحضور الذين لديهم اللقب ريسنيك مثلي؟ ارفعوا أيديكم. |
| Şu anda buradakilerden kaçınız baba? Ellerinizi kaldırın! | TED | كم عدد الآباء في الغرفة؟ ارفعوا أيديكم. |
| Bu sebeple size iki soru soracağım, eğer katılıyorsanız Ellerinizi kaldırmanızı istiyorum. | TED | لذا سأطرح عليكم سؤالين، وتقومون برفع أيديكم إن كنتم موافقين، |
| Ellerinizi kaldırarak cevap verin: Aranızdan kaç kişi bu bereketli doğada birkaç gün hayatta kalabileceğini düşünüyor? | TED | سأطلب منكم رفع أيديكم للإجابة: كم منكم يعتقد بأنه قادر على البقاء حياً في هذه البرية الخضراء لبضعة أيام؟ |
| Ellerinizi üzerimden çekerseniz efendim bu küf bağlamış dolandırıcının yapması gereken işler var. | Open Subtitles | والان هلا رفعت يدك عني سيدي. هذا المتوسل العفن لديه عمل عليه حضوره. |
| Ellerinizi indirebilirsiniz, beyler. | Open Subtitles | تستطيعون الان انزال ايديكم لاسفل ايها الساده |
| Bir şey gördüğünü görüyorum. Ellerinizi görebileceğim bir yere koyun! Hemen! | Open Subtitles | أرى أنّك رأيت شيء ما. ارفعا أيديكما حيث يمكنني رؤيتهما، الآن. |
| Ellerinizi başınıza koyun ve dizlerinizin üzerine çökün. | Open Subtitles | الأيدي على الخاص رئيس والحصول على ركبتيك. |
| Ellerinizi görebileceğim şekilde kaldırın. | Open Subtitles | أبق أيديك فوق هناك حيث أنا يمكن أن أراهم. |
| Sizin ve arkadaşınızın, Ellerinizi bilgisayarın uzağında bir yerde masaya koymanızı istiyorum. | Open Subtitles | اريد منك ومن صديقك ان تضعو يديكما على الطاولة بعيدا عن الحاسوب |
| Sen ve çocuk ayağa kalkıp Ellerinizi kaldırın, yoksa onu öldürürüm. | Open Subtitles | أنهضي أنتي والفتى وضعا أياديكم على رؤوسكم وإلا قتلت الرجل العجوز |
| Olduğunuz yerde kalın oturun, bacaklarınızı çapraz yapın ve Ellerinizi başınızın arkasına koyun | Open Subtitles | توقّفْ أين أنت إجلسْ، فرج بين سيقانَكَ و أبقِ يديكَ وراء رأسكَ |
| Silahlarınızı atın, Ellerinizi havaya kaldırın ve mağaradan dışarı çıkın. | Open Subtitles | إطرحْ أسلحتَكَ، ارَفعَ أيديكَ واخْرجُ مِنْ هذا الكهفِ. |
| Ellerinizi arkada birleştirebilir misiniz? | Open Subtitles | هلا قمتِ من فضلك بوضع يديكِ معاً خلف ظهرك |
| Şuraya girin. Duvara dönün, Ellerinizi duvara koyun ve kendinizi içeriye kilitleyin. | Open Subtitles | ادخلوا، واجهوا الحائط وضعوا يديكم عليه وأغلقوا الباب على أنفسكم |
| Tüm Ellerinizi de sanırım. | Open Subtitles | لا يمكننى فقط وضع إصبعى عليه تماماً ليس عندما أن يكون بإمكانك أن تستخدم يداك كلها |
| Ancak doktorlar, karmaşık bir manzara olan Ellerinizi en az 20 saniye yıkamanızı önermektedir. | TED | لكن الأطباء يوصون بغسل اليدين لمدة 20 ثانية على الأقل بسبب المناظر الطبيعية المعقدة في يديك. |