| Fakat önemli olan Tüm TTA grup hastalarının kemoterapi hastalarının maruz kaldığı yan etkilerden hiçbirine maruz kalmadılar. | TED | لكن من المهم جدّا أن مجموعة الحقل المعالج للورم لم تعاني من أيّا من الأعراض الجانبية المميزة لمرضى العلاج الكيميائي. |
| Benim tahminim ilaçların zihninde oluşturacağı yan etkilerden çekiniyor. | Open Subtitles | حسناً, تخميني هو بأنهُ قلق إتجاه الأعراض الجانبية المُخدرات ستسيطر على عقله. |
| - Yan etkilerden biri de ağız kuruluğuymuş. | Open Subtitles | مكتوب هنا أن الفم الجاف .هو من الأعراض الجانبيه |
| Bir ilaç başka bir maddeyle bir araya geldiğinde ilacın tek başına kullanılmasının yol açtığı etkilerden daha farklı ilaç etkileşimlerine sebep olur. | TED | تحدث التفاعلات الدوائية عندما يسبب مزيج من الدواء مع مادة أخرى تأثيرات مختلفة عن تلك التي تسببها كل منها على حدة. |
| Sultan, aslında her türlü uygunsuz etkilerden korunurdu. | Open Subtitles | السلطان كان يفترض أنه محمى من أية تأثيرات مقلقة |
| Bahsettiğim bu etkilerden uzak olduğumu söylemeliyim. | TED | هذه التأثيرات التي أتحدث عنها غريبة عني، بالرغم من ذلك. |
| Yalnızca aleni fiziksel zararlardan ötürü değil, savaşların ailelerine verdiği ve üzerinde pek konuşulmayan etkilerden ötürü. | TED | لكن ليس فقط بسبب الأخطار الجسدية الظاهرة، بل بسبب التأثيرات المخفية التي خلفتها الحروب على عائلاتهم. |
| Yan etkilerden tekrar bahsedebilir miyiz? Evet. | Open Subtitles | هل يمكنكِ اعادة ذكر الأعراض الجانبية مجدداً؟ |
| Şöyle denir-- insanların yüzde şu kadarı yan etkilerden zarar görür. | Open Subtitles | سمّي أي عقار ..س" من الناس" سوف يعانون من الأعراض الجانبية |
| Kanama, enfeksiyon ve yaralar dahil yan etkilerden bahsetmiyorum bile. | Open Subtitles | لن أذكر الأعراض الجانبية بما فيها النزيف , التلوث , آثار جروح العمليات على البشرة |
| Yan etkilerden biri olabileceğini düşünmüştü. | Open Subtitles | خال أنّها قد تكون إحدى الأعراض الجانبية. |
| Bu da güzel etkilerden biri. Her hissin güçlendi. | Open Subtitles | هذه أحد الأعراض الجانبيّة، كلّ المشاعر تتعظّم. |
| Aa Evet. Doktor, bunun yan etkilerden biri olabileceğini söylemişti. | Open Subtitles | الطبيب قال أنها إحدى الأعراض الجانبية |
| Motion Picture'ın, Amerika'ya uymayan sapkın etkilerden kurtulmak için elinden geleni yaptığına inanıyor musunuz? | Open Subtitles | هل تظن أن شركة الأفلام تبذل كل ما في بوسعها لتخلص نفسها من تأثيرات الأمريكية التخريبية؟ |
| Motion Picture'ın, Amerika'ya uymayan sapkın etkilerden kurtulmak için elinden geleni yaptığına inanıyor musunuz? | Open Subtitles | هل تظن أن شركة الأفلام تبذل كل ما في بوسعها لتخلص نفسها من تأثيرات الأمريكية التخريبية؟ |
| Hatta bu etkilerden bazıları halen daha sürmektedir. | Open Subtitles | تأثيرات دائمة حتى الوقت الحاضر |
| İslam'ı baş aşağı eden radikal etkilerden. | Open Subtitles | تأثيرات جذرية تقلب الإسلام |
| Olumsuz etkilerden biri, eğer toprağa çok suni gübre koyarsanız ekinler bunun tümünü kullanmaz. | TED | أحد هذه التأثيرات السلبية لو وضعت الكثير من الأسمدة في الأرض، لا يذهب كلها إلى المحاصيل. |
| Virüs ve yasaklar üzerinde gördüğümüz en büyük etkilerden biri finansal baskı. | TED | أحد أكبر التأثيرات التي شهدناها من الفيروس والحظر هي الضغوطات المالية. |
| Ama bu etkilerden tamamen bağışık olduklarını kim söyleyebilir ki? | Open Subtitles | ولكن من الذي يستطيع القول أنهم خالين من التأثيرات بشكل كامل |