| Evlendiğimiz güne kadar birbirimizi hiç görmemiştik. | Open Subtitles | لم تقع أعيننا على بعضنا البعض إلا في اليوم الذي تزوجنا فيه |
| Annenle ilk Evlendiğimiz zamanlar, birbirimizi çok az tanıyorduk. | Open Subtitles | عندما تزوجنا أنا و أمك كنا بالكاد نعرف بعضنا |
| Fakat emin olunuz ki Evlendiğimiz zaman bunu sizin başınıza kakmayacağım. | Open Subtitles | ولكن أطمأنى فأنا لن ألوح أبدا بفقرك أذا تزوجنا |
| Evlendiğimiz o ilk yıl, sen yağmurun ardından sırılsıklam ve sarhoş bir halde eve gelip... kendini yatağa atana kadar, kör gibiydim. | Open Subtitles | أول عام في زواجنا كنت عمياء حتى اليوم الذي دخلت فيه وكان المطر يهطل مبتلّ تماماً، ونمت على الفراش، سكران |
| Ama Evlendiğimiz zaman, aynı serbestliğe sahip olacaksın. | Open Subtitles | لكن بعد زواجنا يمكنك أن تحتفظ بنفس المقدار من الحرية |
| Halan Evlendiğimiz gece kollarımda öldü. | Open Subtitles | توفيت خالتكِ بين ذراعي بنوبة قلبية ليلة زفافنا |
| Hissediyorum, Evlendiğimiz anda Londra'nın en harika çifti biz olacağız. | Open Subtitles | في قلبي أعلم من أنه فور أن نتزوج سنكون أروع زوجين في لندن |
| Peki öyleyse, bunu geride bırakacaksak Evlendiğimiz günden beri birlikte olduğun herkesi bilmeliyim. | Open Subtitles | حسناً، إن كنا سنرمي هذا وراءنا، أريد أن أعرف بشأن كلّ امرأة عرفتها منذ تزوّجنا |
| Evlendiğimiz için pişman değilsin ya? | Open Subtitles | أنت لست نادم على أننا تزوجنا , أليس كذلك ؟ |
| Tavrımın ne olduğunu hem Evlendiğimiz hem de boşandığımız gün çok iyi öğrendin. | Open Subtitles | عرفت كل شىء عنى فى اليوم الذى تزوجنا فيه وتعرف عنى حتى يوم طلاقنا |
| Evlendiğimiz zamanı hatırlıyor musun, batıya taşınmayı hayal ediyorduk? | Open Subtitles | أتذكرين عندما تزوجنا و فكرنا في الانتقال للغرب؟ |
| İlk Evlendiğimiz zaman, çok yoksul olduğumuzdan hap kullanmaya devam ettik. | Open Subtitles | عندما تزوجنا أول مرة، كنا مفلسين جدا بحيث أستعملت الحبة |
| Evlendiğimiz zaman yavşama yeteneğimi mi kaybettim? | Open Subtitles | ما ذا، أني فقدت كل قدرة للمغازلة عندما تزوجنا ؟ |
| Ben de ordudan yeni ayrılmıştım, ve bilirsiniz, Evlendiğimiz zaman, gitti hamile kaldı ve bana sormadı bile. | Open Subtitles | كنت قد غادرت الجيش وحسب و كما تعلمين وعندما تزوجنا أولاً ذهبت وحملت ولم تسألني أبداً حتّى |
| Yani, Lily ve ben Evlendiğimiz zaman kendimi onun dünyasına attım. | Open Subtitles | " اعني عنما تزوجنا انا و"لي لي رميت نفسي داخل عالمها |
| Ruhu şâd olsun ilk Evlendiğimiz zamanlardaki hizmetçimizi görmeliydin! | Open Subtitles | ربنا يرحمه زواجنا الاول لقد كانت شىء رائع هذه الواحدة |
| Evlendiğimiz günden beri hiçbir şey planladığımız gibi gitmiyor. | Open Subtitles | فمنذ زواجنا لم يحدث أى شئ بالطريقة التى خططناها له |
| Haddinden fazla katlandığı sadakatsizlliklerime yıllar süren aldatmalarıma neredeyse Evlendiğimiz günden beri olan ilişkilerime..." | Open Subtitles | التي تحمّلت خياناتي أكثر .. مما تطيق سنوات من الخيانة خيانات تقريباً منذ أول .. يوم في زواجنا |
| Golf sahası gitti. Evlendiğimiz yer gibi. | Open Subtitles | لا ، لا ، فقد انتهى ذلك ، نوعاً ما مثل ما حدث بمكان زفافنا |
| Evlendiğimiz gün kalkıp evlerinin kapısına kadar onları ikna etmek için gidiyorsun, ve sonra bir yemekte tamamen tersi oluyorsun. | Open Subtitles | أقصد في البداية تتعرف عليهم بتدخل فوضوي يوم زفافنا ثم تنقلب تماماً وقت العشاء |
| Evlendiğimiz gece Londra'ya gitmek istediğimi... babama söylemiştim. | Open Subtitles | لقد تحدثت مع والدي للتو عن سفرنا إلى لندن في نفس ليلة زفافنا |
| Yani, şimdilik tamam ama, Evlendiğimiz zaman seninle yeni bir hayata başlamak istiyorum yeni bir yerde. | Open Subtitles | اقصد .. انها جيده الآن .. لكن عندما نتزوج |
| Ve Evlendiğimiz zaman Bunun üzerinde çalışman gerekecek. | Open Subtitles | و عندما لا نتزوج هذا شئ عليك أن تعمل من أجله |
| Bana Evlendiğimiz İrlanda kilisesini hatırlattı. | Open Subtitles | يُذكّرني بتلك الكنيسة الإيرلنديّة التي تزوّجنا فيها. |