| Bu yerin gizemi nedir? Burada insanın fısıldayarak konuşası geliyor. | Open Subtitles | ما شأن هذا المكان إن به شىء يجعلك تريد أن تهمس |
| Geçen hafta beni aradı, telefonda fısıldayarak işten çıkacağını söyledi. | Open Subtitles | اتصلت بي الإسبوع الماضي تهمس بالهاتف وتقول أنّها ستستقيل |
| Asla seni fısıldayarak konuşmaktan vazgeçirmek istemem ama öyle bir şey yok. | Open Subtitles | ليس لأنني أريد ثنيك عن الهمس هذا ليس بشيء |
| Güzeldir... ve fısıldayarak, gönlünüzdeki arzuları sunar size. | Open Subtitles | يكون جميلاً ويعرض عليك رغبتك العاطفية في أجواء من الهمس |
| Bütün gece fısıldayarak mı konuşacağız? | Open Subtitles | سنضل نهمس طول الليل؟ |
| Alicia, fısıldayarak konuş! | Open Subtitles | (أليشا)، إنّنا نهمس الآن |
| Stella. fısıldayarak konuş. Yakınımdalar. | Open Subtitles | (ستيلا) - إهمس فإنهم يتجولون حولنا - |
| Bir şarlatan kulağına oğlunun ölümünü fısıldayarak seni korkuttu. | Open Subtitles | دجال واحد أخافكِ بالهمس فى أذنكِ عن موت أبنكِ |
| İstediğin şeyi, kulağıma fısıldayarak söyleyebilirsin kulağıma. | Open Subtitles | يمكنك أن تخبرني بذلك بأن تهمس في أذني |
| Sonra kimsenin bakmadığını sandığı anlarda telefonda fısıldayarak konuşması, ...toplantı sırasında mesajlaşmalar gibi şeylere şahit oldum. | Open Subtitles | عندها بدأتُ ملاحظة أمور أخرى كثيرة مثل أنها تهمس في الهاتف ...عندما تعتقد أنهُ لا احد يراقبها أو |
| Seni duyamıyorum. Niçin fısıldayarak konuşuyorsun? | Open Subtitles | لا استطيع ان اسمعك لماذا انت تهمس ؟ |
| Sürekli telefonda, fısıldayarak konuşuyor. | Open Subtitles | انها على الهاتف طوال الوقت تهمس |
| Kulağına fısıldayarak sırlar veriyor. | Open Subtitles | تهمس بالأسرار الصغيرة في اذنك |
| Kulaklarına fısıldayarak nasıl insanlara bir şeyler yaptırdığı. | Open Subtitles | وكيف دفع الناس لأشياء عن طريق الهمس في أذنيهم -مهلاً .. |
| fısıldayarak söylemek acısını hiçbir şekilde hafifletmiyor. | Open Subtitles | الهمس بذلك لا يجعلها مؤلمةً بدرجة أقل |
| Geriye yaslanarak, fısıldayarak konuştum. | Open Subtitles | المراجعة عن طريق الهمس |
| Bu arada, fısıldayarak konuşman korkunçtu. | Open Subtitles | بالمناسبه هذا الهمس ... كان مرعباً |
| fısıldayarak söyle! | Open Subtitles | إهمس ــ فين |
| Sanki karar vermeye çalışıyormuşuz gibi fısıldayarak konuş... tam emin değilmişiz mesela. | Open Subtitles | حسنًا، فقط قومي بالهمس كأننا نتشاور في الأمر كأننا لسنا واثقين من قدرتنا على الذهاب أو لا |