| Saat üçe doğru gittiklerinde, grupta olmadığını kimse farketmedi. | Open Subtitles | عندما رحلوا جميعاً بحلول الثالثة فجراً لم يلاحظ أحد أنها لم تكون موجودة بالشاحنة , كانوا مخمورين كما أظن |
| Ross, bebeğin çorabının yerde olduğunu hala farketmedi. | Open Subtitles | روس، وقالت انها لا تزال لم يلاحظ أن جورب الطفل هو على الأرض. |
| Chandler golf maçına yetişmek için acele ediyordu bu hatasını ya farketmedi, ya da böyle görünmesini istedi. | Open Subtitles | إما أن تشالندر كان مستعجلا ليلحق بمبارة الغولف ولم يلاحظ سوء التصرف هذا ؟ أو أنه أراد أن يبدو الأمر هكذا |
| Artık çok geç olana kadar kimse farketmedi, öyle mi? | Open Subtitles | و لم يلحظ احد الامر حتى اصبح الوقت متأخراً ؟ |
| - Son dakikaya kadar farketmedi bile. | Open Subtitles | ـ إنه لم يلحظ هذا إلا في اللحظة الأخيرة ـ ميلي |
| Herkes indirim derdindeydi, bu yüzden kimse farketmedi. | Open Subtitles | الكل كان مشغولا بالتخفيضات ولم ينتبه أحد |
| - Hayatım çok iyi çevirdin, kimse farketmedi. | Open Subtitles | أوه . عزيزي . لقد تصرفت بشكل جيد لم يلاحظ احد |
| Nasıl oldu da 1986'da bunu kimse farketmedi? | Open Subtitles | شيئا ما أصابها على رأسها عندما انفجر المنزل. كيف لم يلاحظ أحد هذا في 1986؟ |
| Kurbanın babası neden kayıp kaput süslemesini farketmedi? * | Open Subtitles | كيف لم يلاحظ والد الضحيه إختفاء زخرفة غطاء محرك السيارة؟ |
| Hayatı değişti, odadaki hiç kimse hiçbir şey farketmedi. | Open Subtitles | حياته تغيّرت عندما رأها، ولم يلاحظ أيّ أحد في الغرفة شيئًا. |
| O kadar sarhoştu ki ölümüne yandığını bile farketmedi. | Open Subtitles | كان في حالة سكر شديد حتى أنه لم يلاحظ أنه كان يحترق حتى الموت |
| Bunu ilk yaptığımda, kimse farketmedi. | Open Subtitles | أول مرة قد فعلت هذا, لم يلاحظ أحد. |
| - Kimse ne olduğunu farketmedi. | Open Subtitles | لم يلاحظ احدا ماذا حدث في العالم |
| Kimse farketmedi. Hiçkimse farketmedi. | Open Subtitles | لم يلاحظ أحد لم يلاحظ أحد أبداً |
| Bir kat aşağıya indik ve kimse farketmedi mi? | Open Subtitles | هل نزلنا طابق للأسفل ولم يلاحظ أحد؟ |
| Bu nedenle ayrıldığın zaman kimse farketmedi, yay ve okla. | Open Subtitles | وهذا هو السبب لم يلحظ أحد عند نقاط. مع القوس والسهم. |
| - Doktorların hiçbiri bunu farketmedi mi? | Open Subtitles | ألم يلحظ أيّ من الأطباء أنّ الطفل يتشنج؟ |
| ve gösteri bitip de Bay Cust çıkarken, koridorda yanından geçtiği kişiyi farketmedi. | Open Subtitles | وحين انتهى العرض وغادر السيد "كاست" لم يلحظ أن الشخص الذي مر بجانبه في الممر |
| Bunu başka kimse farketmedi mi? | Open Subtitles | كيف لم يلحظ أحد هذا ؟ |
| Bunu başka kimse farketmedi mi? | Open Subtitles | كيف لم يلحظ أحد هذا ؟ |
| Bir yıl önce, hayvanlar garip davranmaya başladılar ama kimse farketmedi. | Open Subtitles | قبل عام، بدأت الحيوانات تتصرف على نحو غريب لكن لم ينتبه أحد لذلك |