| Sapığın biri neredeyse beni götürüyordu, ama kahine teşekkür ederim, onun sayesinde kurtuldum. | Open Subtitles | كاد شخص منحرف أن يأخذني, لكن الشكر للسيدة قارئة الحظ, لقد نجوت |
| Biriyle çıkıyordum ve beni senfoniye götürüyordu. | Open Subtitles | تعلم انني كُنت اواعد ذلك الشخص واعتاد أن يأخذني لحفلات السمفونية |
| Her dolunayda babam bizi avlanmaya diye gizlice Kan Bükme'yi öğretmeye götürüyordu. | Open Subtitles | فى كل يوم اكتمال قمر يأخذنا والدى إلى رحلة صيد . حيث يقوم بتدريبنا سرياً على قدرة الدماء |
| Asansör bizi yüz onuncu kata götürüyordu. | Open Subtitles | هذا المصعد يأخذنا إلى الطابق 110. |
| Yavruyu senden çıkarmaya götürüyordu. | Open Subtitles | كان يجلبكِ كي يتم إستخراج الذرية |
| Rahatsızlanmıştın, o da seni eve götürüyordu. Herkes böyle yapardı. | Open Subtitles | لقد كنت مريضة و كان يأخذك إلى البيت هذا ما كان سيفعله أى شخص |
| Martha annesini ziyaret için çocukları götürüyordu. | Open Subtitles | مارثا) كانت تأخذ الأطفال لزيارة والدتها) |
| Bunu Ramses'e götürüyordu, seni mahvetmek için. | Open Subtitles | ... كانت ستأخذها إلى رمسيس - لتقضى عليك - لتقضــ ... |
| Düşümde bir adam... beni bir yere götürüyordu... arkadaşlarının yanına götürüp beni onlara satıyordu. | Open Subtitles | حلمي هو أن الرجل... يأخذني إلى مكان معين،... حيث أصدقائه، وتبيع لي لهم. |
| Beni toplantılara falan götürüyordu. | Open Subtitles | .انه يأخذني للملتقيات و ما شابه |
| Ryan'ın iki kız arkadaşı varken sırf diğer kız görmesin diye, beni Hazleton'daki bir lokantaya götürüyordu. | Open Subtitles | عندما كان لدى (رايان) رفيقتان كان يأخذني لمطعم ما في (هازلتون) فقط كي لا تراه الفتاة الأخرى |
| Hayalimdeki babam kapıdan girip beni alarak eskisi gibi ellerimi sıktıktan sonra beni yanında götürüyordu. | Open Subtitles | متخيلة له يأتي راكضاً من الباب الأمامي ويأخذني -ويضغط على يدي ، كما تعود أن يفعل وأن يأخذني معه -أنا ... |
| - Babam beni eskiden avlanmaya götürüyordu. | Open Subtitles | -أبي كان يأخذني للصيد |
| Babam bizi şeye götürüyordu... | Open Subtitles | ...كان أبي يأخذنا إلى |
| Yavruyu senden çıkarmaya götürüyordu. | Open Subtitles | كان يجلبكِ كي يتم إستخراج الذرية |
| Çünkü dayın seni hep atölyesine götürüyordu değil mi? | Open Subtitles | لأنّ خالك كان دائماً يأخذك إلى ورشة الميكانيكا , أليس كذلك ؟ |
| Gordon seni eve götürüyordu. | Open Subtitles | إن " جوردون " يأخذك إلى البيت |
| Birçok terapistin yani rahat ofislerini terk etmeyi asla düşünmeyenlerin aksine Dr. Blain gerçekten hastalarını dışarı götürüyordu. | Open Subtitles | على عكس المعالجين المتمرسين الذين لا يفكرون فى ترك مكاتبهم المُريحة دكتور (بلاين) كانت تأخذ مرضاها للميدان |
| O Bay Crale'e kahve götürüyordu. | Open Subtitles | كانت تأخذ للسيد (كريل) بعض القهوه |
| Bunu Ramses'e götürüyordu... | Open Subtitles | ... كانت ستأخذها إلى رمسيس |