| Ve sen de bir şeyi bilmelisin. Başlattığın şeyden haberin yok. | Open Subtitles | وأنت يجب أن تعرف شيئاً لا تعرف ما الذي بدأت به |
| Belki önceden de böyleydi. Yani ne yaptığından haberin yok! | Open Subtitles | ربما كان هكذا من قبل أنت لا تعرف ماذا تفعل |
| O zaman, içinde ne olduğundan da haberin yok beş para etmez çantanın. | Open Subtitles | لا تعلم حتي ما كان بداخلها؟ تلك الحقيبة التافهة؟ |
| Yeni bir elbise istemiyorum. Ne kadar şanslı olduğundan haberin yok. | Open Subtitles | لا أريد فستانا جديدا , أنت لا تعلمين كم أنتي محظوظة |
| Tanrının hep yanında olduğundan haberin yok. | Open Subtitles | " كن مؤمن بأن الله حولك دائماً " |
| Hiçbir şeyden haberin yok. Selam, kardeşim. Nasılsın? | Open Subtitles | لا تعرفين شيئاَ أهلاَ بكم في الجمهورية حضرة السادة |
| Kadınların sapıklıklarından haberin yok, değil mi? | Open Subtitles | أنت لا تعرف شيئاً عن كيد النساء، أليس كذلك؟ |
| Senin gerçekten hiçbir şeyden haberin yok değil mi? | Open Subtitles | انت لا تعرف حقيقه ما يحدث هنا , اليس كذلك ؟ |
| Ne konuştuğundan haberin yok. Sen ve senin ucuz paltolarn. | Open Subtitles | أنت لا تعرف عمَ تتحدث أنت ومعاطفك الرخيصة |
| Charlie, sorumluluk ve bir ilişkiye bağlılık gibi kavramlardan senin haberin yok. -Doğrudur. | Open Subtitles | تشارلي أنت لا تعرف أي شيء عن الألتزام والمسؤوليه إتجاه بالعلاقه |
| Sen gittikten sonra olanlardan haberin yok, değil mi? | Open Subtitles | إذاً أنت لا تعرف ماذا حدث بعدما انصرفت، صحيح؟ |
| Evet. Annemler televizyonu sorarlarsa hiçbir şeyden haberin yok. | Open Subtitles | نعم إذا أمي وأبي سألونك عن التلفزيون قل انك لا تعرف ماذا حدث له |
| Mesajdan sonra buluştuklarından da haberin yok o zaman. | Open Subtitles | إذن، لا تعلم أيضاً أنهما التقيا بعد الرسالة |
| Dışarıda neler döndüğünden haberin yok, değil mi? | Open Subtitles | لا تعلم حتى ما الذي يجري هناك, أليس كذلك؟ |
| İşe gitmiyorsun, kocan şehir dışında... ve ne zaman döneceğinden haberin yok. | Open Subtitles | ،أنتِ تغيبين عن العمل زوجكِ خارج المدينة و لا تعلمين متى يعود |
| Tanrının hep yanında olduğundan haberin yok. | Open Subtitles | " كن مؤمن بأن الله حولك دائماً " |
| Hiçbir şeyden haberin yok. Bir gün inadımı yenip babana sormuştum. | Open Subtitles | لا تعرفين أي شئ عن ذلك أسألي والدك عن السبب |
| Tanrının hep yanında olduğundan haberin yok. | Open Subtitles | " كن على يقين أن الله حولك في جميع الأحوال " |
| Paris'te, saç modelinin ne kadar önemli olduğundan haberin yok. | Open Subtitles | ليس لديك فكرة عن مدى أهمية قصة شعر المرء في باريس |
| Şövalye olmanın gereklerini cesaret, dayanıklılık ve disiplinin ne olduğundan haberin yok. | Open Subtitles | ليس لديك أدنى فكرة ما يتطلبه أن تكون فارسا شجاعة , قوة تحمل , أنضباط |
| - Paige, hiçbir şeyden haberin yok. | Open Subtitles | نحن نستطيع ان نثق به بيج , ليس لديك اي فكرة حول اي شئ |
| Parkour diye bir spordan haberin yok, değil mi? | Open Subtitles | أهو خائف من المنافسة؟ لم تسمع بباركور من قبل,أليس كذلك؟ |
| Bunun uzun olduğunu düşünüyorsan birazdan yaşayacaklarından haberin yok demektir. | Open Subtitles | اذا تعتقدين اني تأخرت , ليس لديك فكره عما يحدث |
| Dosyanın en üstündeydi. Bundan haberin yok muydu? | Open Subtitles | كانت فوق الملف تماماً ألم تكن تعلم بشأنها؟ |
| Dünyadan haberin yok. | Open Subtitles | إنّك لا تحيطين أدنى علم. |
| Başına geleceklerden haberin yok. | Open Subtitles | لا يوجد لديك فكرة عما هو قادم إليك |
| Neyle yaşayabildiğimden, neyle yaşadığımdan haberin yok senin! | Open Subtitles | ليس لديك أدني فكرة عما يمكنني التعايش معه |