| Seks hayatım hakkında tahminde bulunmaktan başka işiniz yok mu? | Open Subtitles | لَيْسَ لَكَ شيء يمكن عمله لكن يَستفسرُ حول حياتي الجنسيةِ؟ |
| hayatım hakkında konuşmak isteyen bir sürü yabancı. | Open Subtitles | أناس لا أعرفهم أرادوا أن يتحدثوا معي حول حياتي |
| hayatım hakkında bir şey bilmiyorsun. Hiçbir fikrin yok. Hayır, bilmiyorum. | Open Subtitles | لا تعرف أي شيء بشأن حياتي ليس لديك أي فكره |
| Daha yalnızca iki kez karşılaştık ama hayatım hakkında ne çok konuşuyorsun. | Open Subtitles | لقد قابلتك فقط مرّتان، لكن أنت منزعجة للغاية بشأن حياتي. |
| Bir süreliğine ülkede tura çıkacağım, 4400 merkezinde verilen bu seminerleri vereceğim, hayatım hakkında konuşacağım, bana olan her şey... yayılacak. | Open Subtitles | سأسافر لعدة أماكن دعك من العمل في المركز الـ 4400 لقد تحدثنا عن حياتي وكل ما حدث لي لا يمكنني الكلام |
| Ölüm döşeğine düşersem, sana şimdiden hayatım hakkında birkaç soru için izin veriyorum. | Open Subtitles | حَسناً. عندما أَنا على فراشِ موتي، أنا بموجب هذا أُجيزُك لسُؤالني سؤالاً أَو إثنان حول حياتِي. |
| hayatım hakkında, kim olduğum hakkında düşünecek çok zamanım oldu. | Open Subtitles | لقد قضيتُ معظم الوقت بترهات لتفكر حيال حياتي, و التفكير بما قد كنتُ عليه. |
| Benimle kişisel hayatım hakkında mı konuşmak istersiniz, | Open Subtitles | نظيف الأن إذن , تريد أن تتكلم حول حياتي الشخصية |
| Özel hayatım hakkında konuşmam. | Open Subtitles | لا أحب الكلام حول حياتي الخاصة. |
| hayatım hakkında sorular. | Open Subtitles | أسئلة حول حياتي. |
| Sen benim aşk hayatım hakkında daha az endişelenmeli... ve kendininkine bakmalısın. | Open Subtitles | لا تحتاجين ان تقلقي بشأن حياتي الرومانسية والبدء بالقلق بشأن حياتك انت ... |
| Seninle görüşmek beni hayatım hakkında düşünmeye itti. | Open Subtitles | رؤيتكَ جعلتني أفكّر بشأن حياتي |
| hayatım hakkında ve onunla ne yapmaya çalıştığım hakkında. | Open Subtitles | بشأن حياتي وما يجب أن أقوم به فيها |
| Şimdi sana hayatım hakkında bir hikaye anlatacağım. | Open Subtitles | سأخبرك قصّة بشأن حياتي |
| Yeterli değil ama özel hayatım hakkında yorum yapman için biraz zamanımız var. | Open Subtitles | لا أظن الوقت مناسباً لكنّ هناك مجالاً لتعليقٍ أو اثنين عن حياتي الشخصية |
| Oradan başka bir küçük odaya gönderildim ve orada çok hoş bir hanım, evdeki hayatım hakkında her türlü soruyu sordu. | TED | من هناك، تم ارسالي إلى غرفة صغيرة مع سيدة لطيفة حقاً والتي سألتني أسئلة متنوعة عن حياتي في المنزل. |
| Ve bu yüzden birkaç kelime ile nedenini anlatmalıyım, özel hayatım hakkında birkaç şey, çünkü sanırım burada bir bağlantı var. | TED | و لذلك أعتقد أن علي أن أخبركم ببعض الكلمات, بعض الأشياء عن حياتي الخاصة. لأنني أعتقد أن هنالك صلة. |
| hayatım hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تَعْرفُ أيّ شئَ حول حياتِي. |
| hayatım hakkında hiçbir şey bilmiyorsun. | Open Subtitles | أنت لا تَعْرفُ أيّ شئَ حول حياتِي. |