| Her yer birbirine girmiş ve bu adam kendini yakabilirdi. | Open Subtitles | هنـاك أطفـال بكل مكان و هذا الفتى كـان يمكن أن تحرقة النـار |
| Çünkü, gördüğünüz gibi hafif silahlar Her yer için tehdit oluşturuyor. Çünkü, uğrak noktaları hemen hemen hiç son bulmuyor. | TED | لأنه، كما ترون، الأسلحة الصغيرة في أي مكان تمثل الخطر في كل مكان، لأن محطتها الأولى نادراً ما تكون الأخيرة. |
| Her yer buzla kaplıyken bizden kristallerimizi bulmamızı nasıl beklerler? | Open Subtitles | كيف يتوقعونا ان نجد بلورتانا حيث ان المكان كله مصنوع من الثلج؟ |
| Vasiyetini bile bulamıyorum. Her yer evrak dolu. | Open Subtitles | لا أستطيع إيجاد وصيّته حتّى الأوراق في كلّ مكان |
| Ne olup bittiğini anlamadan yaprak dökmeye başlıyorlar. Her yer yaprak oluyor. | Open Subtitles | و قبل ان تعرفى هذا سيبدءون فى نثر الصفحات فى كل مكان |
| Güneş demokrasisine inanıyorum: Herkes, Her yer için güneş enerjisi. | TED | أؤمن بدمقراطية الطاقة الشمسية: الطاقة الشمسية للجميع، في كل مكان. |
| Birisi şu salağa Her yer zavallılarla dolu olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | فاليخبر أحد هذا الغبي أن المكان بأكمله مليئ بالخاسرين |
| Her yer kan ve göz suyu. | Open Subtitles | فسيكون سيئاً والدماء تنزل من عينيك بكل مكان |
| Her yerde çelikten büyük makineler vardır, insanlar baskı görmekte ve Her yer atıklarla doludur. | Open Subtitles | حيث الآلات الضخمة بكل مكان ،وقد تعرض الناس للقمع وأصبح المكان قذرا وملوثا جدا |
| Son zamanlarda bazı kötü rüyalar görüyordum. Gökten ateş yağıyor ve Her yer kana bulanıyordu. | Open Subtitles | في الآونة الأخيرة انتابتني موجة من الأحلام سقوط أمطار من النار، والدماء بكل مكان.. |
| Bir gemi ve uzun bir kara. Her yer olabilir. | Open Subtitles | سفينة و شريط الأرض يمكن أن يكون في أي مكان |
| Şu koca, şahane gezegende burası hariç Her yer olur. | Open Subtitles | أي مكان في هذا الكوكب الجميل الساشع ما عدى هنا. |
| Böğürtlen olduğu yerde! Bu da dağda Her yer olabilir. | Open Subtitles | أي مكان يتواجد فيه توت، يمكن أن يكون أي مكان بكامل هذا الجبل. |
| Bütün Her yer... kan gölüne döneceğine benim ölmem daha iyi | Open Subtitles | من الأفضل أن أموت من أن يكون المكان كله غارق في الدم |
| Her yer patlayacak. | Open Subtitles | يجب أن نخرج ، سينفجر المكان كله |
| Odaya ihtiyacım vardı. Bir odam yoktu. Diğer Her yer fazla gürültülü. | Open Subtitles | أريد غرفة، لا أملك غرفة الضوضاء تعجّ كلّ مكان |
| Her yer kamera dolu. İlla ki içeri girmeniz gerekmiyor. | Open Subtitles | الكاميرات فى كل مكان انت لا تحتاجون الى البقاء هنا |
| Caddenin ortasında dururken hava karanlık ve Her yer araba doluydu. | Open Subtitles | واقفة في وسط الطريق كان الظلام دامسا والسيارات في كل مكان |
| Bütün Her yer izleniyor, civardaki her ev. | Open Subtitles | المكان بأكمله مزوّد بآلات مراقبة كل منزل بالحيّ |
| - Her yer kayalık. - Evet, aşağıda kayalıklar var. | Open Subtitles | ان الصخور في كُل مكان - نعم , انها كذلك - |
| Burası dışında Her yer olur, Sarah. | Open Subtitles | اي مكان غير هذا يا ساره يا الهي |
| Benimle buluşmak istiyorsan buluşuruz. O kulüp hariç Her yer olur. | Open Subtitles | تريدين مقابلتي، لا بأس، سأقابلك في أيّ مكان إلّا ذاك الملهى. |
| Eğer Einstein'ın kanunları her yerde etkisini gösteriyorsa ve kuantum mekaniği kanunları da her yerde etkisini gösteriyorsa iki tane "Her yer" olamaz ki. | Open Subtitles | لذا لو أن قوانين أينشتين افتُِرضت أن تُطبق فى أى مكان |
| Özel bir yanı yok ama nazarımızda Her yer özeldir. | Open Subtitles | ليست مكاناً مميزاً ولكنها في الطريق لكل مكان مميز |
| ya da tuzaklardan bahsetmemeli. Her yer bunlarla kaplı. | Open Subtitles | أو يتحدث بشأن الأسلاك المكان بأسره مُفخّخ، فى كل مكان |
| Her yer kilitli. | Open Subtitles | إنَّ المكان برمته مغلق هل من أيّةِ تحركاتٍ؟ |
| Oraya vardığımda Her yer tükürük içindeydi. | Open Subtitles | وعندما وصلت هناك كانت قد أغرقت المكان بالكامل |