| Kendini çok iyi hissetmiyorsan bile etrafta bir tur atabilirsin. | Open Subtitles | يمكنك أخذها حول المربع السكني، إن ما زلت لا تشعر بالاعتدال. |
| Eğer çekimlerin süresince hala bana karşı bir şey hissetmiyorsan o zaman giderim. | Open Subtitles | .. إذا مع الوقت بعد أن تنتهي من تصوير فيلمك .. مازلت لا تشعر بشيء تجاهي |
| Eğer hiçbir şey hissetmiyorsan, neden böyle bir şey dedin? | Open Subtitles | لماذا قلت ذلك لي إذا كنت لا تشعر باي شيء على الأطلاق ؟ |
| Aynı şekilde hissetmiyorsan söyle. | Open Subtitles | لو كنت لا تشعرين بنفس المشاعر فقط قولى لى |
| Kendini benimle rahat hissetmiyorsan, diğer iş arkadaşlarıyla birlikte görüşürüz. | Open Subtitles | إن كنتي لا تشعرين بالراحة معي فبإمكانكِ الإجتماع مع الزملاء الآخرين. |
| Bunu yaparsak, seni daha fazla önemseyeceğim ve sen aynı şekilde hissetmiyorsan sorun değil, yapmayalım. | Open Subtitles | وعندما نفعل ذلك , سوف اهتم بأمرك أكثر واذا كنتي لا تشعرين بنفس الطريقة حسنا , ولكن دعيني لا نفعلها |
| Eğer oraya vardığımızda onları istemiyorsan yani bir şeyler hissetmiyorsan onları kolayca bırakabiliriz. | Open Subtitles | إذا كنت لا تشعر أنه عندما نصل إلى هناك، وبعد ذلك يمكننا بسهولة مجرد ترك. |
| Diğer insanları korumak için_BAR_sorumluluk hissetmiyorsan... | Open Subtitles | ان كنت لا تشعر بمسئولية تجاة الآخرين |
| Eğer kendini gerçek bir Amerikalı gibi hissetmiyorsan. | Open Subtitles | إلا إذا كنت لا تشعر أنك شخص وطني. |
| Eğer iyi hissetmiyorsan, gidebiliriz. | Open Subtitles | إذا كنت لا تشعر جيدا أننا يمكن أن ... نحن يمكن أن نخرج. |
| Eğer acıyı hissetmiyorsan, durdurulamazsın. | Open Subtitles | طالما لا تشعر بالألم فلا رادع لك. |
| Yani hiçbir şey hissetmiyorsan? | Open Subtitles | ماذا لو كنت لا تشعر بأي شيء؟ |
| Tabi buna hazır hissetmiyorsan... | Open Subtitles | الا اذا كُنت لا تشعر بالتحدى |
| Benim gibi hissetmiyorsan, neden buraya geldin o zaman? | Open Subtitles | إنّ كنت لا تشعرين بنفس الحالة، لمَ أتيتِ إذن؟ |
| Benim gibi hissetmiyorsan, neden buraya geldin o zaman? | Open Subtitles | إنّ كنت لا تشعرين بنفس الحالة، لمَ أتيتِ إذن؟ |
| Ben sadece eğer hissetmiyorsan çevremdeki şeyler yüzünden bunalıma girmeni istemiyorum diyorum. | Open Subtitles | انا احاول ان اقول انه لا بأس بالنسبة لك الا تكوني مبتهجة حول جميع الأشياء من حولي اذا كنت لا تشعرين بذالك |
| İyi hissetmiyorsan eve gidebilirsin. | Open Subtitles | يجدر بكِ العودة إلى المنزل إن كنتِ لا تشعرين بخير |
| Rahat hissetmiyorsan üzgünüm. | Open Subtitles | أنا آسف اذا كنتِ لا تشعرين بالراحه |
| Seni de bu işe bulaştırdım - Gianna, eğer iyi hissetmiyorsan, Belki birlikte senin evine gidebiliriz. | Open Subtitles | -جيانا) أنتِ لا تشعرين بصحة جيدة) ربما يمكننا أن نذهب إلى بيتكِ |
| Kendini tam güçte hissetmiyorsan Russel ve ben bu işi halledebiliriz. | Open Subtitles | أنا و (روسيل) يمكننا تولي الأمر إذا كنتِ لا تشعرين بقواكِ كاملة. |