| Evin efendisi hizmetçilerden birini her sabah 9'da odasına çağırırdı hiç aksatmadan. | Open Subtitles | السيد عادةً يطلب احدى الخادمات كل صباح فى التاسعة يمكنك ضبط ساعتك عليه |
| hizmetçilerden biri sadece, kabus görmüş. Yatağına geri dön. | Open Subtitles | إنها إحدى الخادمات ليس إلاّ لقد رأت كابوساً, عودي لفراشك |
| Bayan Croft'ın yemekleri ayarlaması gerek ve hizmetçilerden biri evden uzaklaşmaya korkuyor. | Open Subtitles | و السيدة كروفت أمامها كل الوجبات لتحضيرها كما أعرف أن أحدى الخادمات تتوق للرحيل |
| Geçen gece ütü odasındaydık ve hizmetçilerden biri içeri girdi. | Open Subtitles | كنا في غرفة الكي فى منتصف الليل و دخل أحد الخدم زائرا ً |
| Virginia, hala hizmetçilerden korkmuyorsun değil mi? | Open Subtitles | فيرجينيا لقد تخلصت من خوفك من الخدم أليس كذلك ؟ |
| Korkarım bu durumda, o hizmetçilerden pek farklı değilim. Elimde olmayan bir şeyi size veremem. | Open Subtitles | أخشى أنّي لستُ خيرًا عن الخدم في ذلك، فلا يسعني إعطائكِ ما لا أملك. |
| hizmetçilerden biri odanı boş bulursa ne olur? | Open Subtitles | ماذا سيحدث لو وجدت إحدى الخادمات غرفتك خالية؟ |
| Kütüphanemi kullanamıyorum çünkü hizmetçilerden biri içeride başka bir işe mi başvuruyor? | Open Subtitles | لا يمكنني إستخدام مكتبتي لأن واحدة من الخادمات هناك تقدمُ طلباً للحصولِ على وظيفةٍ أخرى؟ |
| Bugün hizmetçilerden birini kullanabilirdik. | Open Subtitles | كنا سنستفيد لو جاءت إحدى الخادمات معنا اليوم |
| Babamız sivil savaş sırasında hizmetçilerden birini hamile bırakmış. | Open Subtitles | حملت أحد الخادمات من والدنا خلال الحرب الأهليّة. |
| Sen de hizmetçilerden birine yatak toplamayı sorabilirsin. | Open Subtitles | وقد تسألين واحدة من الخادمات عن ترتيب السرير |
| - hizmetçilerden biri çığlık atarak uyanmış. | Open Subtitles | -هذا كل ما هنالك ، أحدى الخادمات عانت من كابوس و استيقظت صارخة |
| Dışarıya çıkıp kahrolasıca hizmetçilerden birine yaptırmak zorunda kalacağımı sanmaya başlamıştım. | Open Subtitles | كنتأفكرفي الخروجمنهنا... وأستدعي أحد الخادمات اللعينات لتقوم بالأمر |
| - hizmetçilerden birine ders veriyor. | Open Subtitles | -ماذا؟ -لقد كانت تدرّس أحد الخادمات في المطبخ |
| Özür dilerim Bayan Riesen ama bir söylentiye göre Konsolos Whele hizmetçilerden birini gümüş çaldığı için aslanlara yem etmiş. | Open Subtitles | انا اسف,أنسة رايس, لكن... هذه غرفة المستشار ويل تم تحويل إحدى الخادمات عنده ألى وجبة للأسد لأنها سرقت منه. |
| Çamaşırlarımı yıkayan hizmetçilerden biri, bir kız Evli değil, ama bir kaç ay önce hamile gibiydi. | Open Subtitles | واحدة من الخدم ، التى تنظف أشيائى.. أنها لم تتجوز ، ولكنها على ما يبدو. كانت لديها طفل منذ شهور مضت. |
| Görevlendirdiğin hizmetçilerden biri söyledi. | Open Subtitles | أحد الخدم الذين أرسلتهم لإسترجاعها أخبرني بذلك |
| hizmetçilerden bazıları insanların bunları hak ettiğini düşünüyor. | Open Subtitles | يعتقد البعض من الخدم الاخرين البشر هم من جلبوا هذا لأنفُسهم |
| Özür dilerim ama sadece çiftlikten, hizmetçilerden ve çalışanlardan sorumlu değilim. | Open Subtitles | آسف , لستُ انا الشخص الوحيد المسئول عن المزرعة و الخدم و العمال لكني كذلك في غياب الشرطة |
| hizmetçilerden biri koymuş olmalı. Cephaneliği temizliyorlardı. | Open Subtitles | لا بدّ أنّ أحد الخدم وضعه هناك فقد كانوا ينظّفون مستودع الأسلحة |
| Burada, hizmetçilerden başka kimse olmadan yaşamak... pek eğlenceli değil diyebilirim. | Open Subtitles | -الحياة هنا بدون صحبة الا من الخدم -أستطيع أن أقول لك انها ليست رائعة |