| Hepimizin var. Hayır, anlamıyorsun, tamam mı? Bu otel için her şeyden vazgeçtim ben. | Open Subtitles | أنت لا تفهمين الأمر أنا تخليت عن كل شيء من أجل هذا الفندق |
| Ivy League çocuğu bir parça göt için her şeyden vazgeçen adam sertleşecek mi? | Open Subtitles | إن الفتى المُتعلم الذي تخلي عن كل شيء من أجل عاهرة سيصبح عنيفاً؟ |
| Bunun için her şeyden vazgeçerim. | Open Subtitles | سوفَ أتخلى عن كل شيء من أجل ذلك |
| Benim için her şeyden daha önemlisin. | Open Subtitles | أنتِ تعنين ما هو أكثر من كل شيء بالنسبة لي. |
| Senin için her şeyden vazgeçtim, çünkü sana inanmıştım. | Open Subtitles | تخليت عن كل شيء لأجلك لأني صدقتك. |
| Ben ve kız kardeşim için her şeyden vazgeçtiler. | Open Subtitles | لقد تخلوا عن كل شيء من أجلي أنا وأختي |
| Senin için her şeyden vazgeçecek mi? | Open Subtitles | ستتخلّى عن كلّ شيء من أجلك؟ |
| Kızım için her şeyden vazgeçebilirim. | Open Subtitles | سأقوم بالتضحية بكل شئ من أجل إبنتي لكن بإمكاني إنقاذها |
| Belki yıllar sonra kendi çocukları için her şeyden vazgeçen birine bakıp "Seni zavallı şey. | Open Subtitles | ربّما، بعد سنوات من الآن سننظر إلى الوراء إلى الذين تخلّوا عن كل شيء من أجل أبنائهم، وسنقول لهم "أوه، أيّها المساكين". |
| Ama beyni olan bir kadın aşkı için her şeyden vazgeçtiğinde kaçınılmaz olarak kendini erkeklerin, bebeklerin ve kardiyo barlarının öylece dolduramayacağı varoluşsal uçuruma bakarken bulur. | Open Subtitles | ولكن امرأة ذكية التي تتخلى عن كل شيء من أجل الحب تجد نفسها حتما تحدق إلى هاوية الوجود الرجال, الاحباء وحانات القلب ببساطة لا يمكن أن يملائو |
| Bunun için her şeyden vazgeçtim. | Open Subtitles | لقد تخليت عن كل شيء من أجل هذا. |
| Bunun için her şeyden vazgeçtim ben. | Open Subtitles | لقد تخليت عن كل شيء من أجل هذا. |
| Siz benim için her şeyden daha önemlisiniz. | Open Subtitles | أنت أكثر أهمية من كل شيء بالنسبة لي |
| Benim için her şeyden daha değerli. | Open Subtitles | أنها تساوي كل شيء بالنسبة لي |
| Senin için her şeyden vazgeçtim. | Open Subtitles | لقد تخليت عن كل شيء لأجلك. |
| Meğer benim için her şeyden vazgeçmeye hazırmış. | Open Subtitles | تبين أنه مستعد للتخلي عن كل شيء من أجلي |
| Bizim için her şeyden vazgeçebilirdin ve ben oradan Windsor'ı öldürdüğümden daha kötü bir canavar olarak çıkabilirdim. | Open Subtitles | يمكن أن تتخلّي عن كلّ شيء من أجلنا وأنّي قد أخرج من هناك أسوء من الوحش (الذي كنته حين قتلتُ (ويندسور |
| Onun için her şeyden vaz geçmişti. | Open Subtitles | انها ضحت بكل شئ من أجله |