| Sen de öldürmedin. Elinde olmayan bir şey için kendini suçlama. Biliyorum. | Open Subtitles | ولا أنت يا بني، لا تلم نفسك على شيء خارج عن سيطرتك |
| Atlayan kendisi olsa da Tommy'nin ölümü için kendini suçladın. | Open Subtitles | لُمتَ نفسك على موت تومي رغم أنّه هو الذي قفز |
| Baba, tüm bunlar için kendini suçlamayacağına söz ver bana. | Open Subtitles | أبي، فقط أعدني بأنّك لن تلوم نفسك على كل هذا. |
| Keşke altında olduğum baskıyı görebilmen için kendini benim yerime koyabilsen. | Open Subtitles | أتمنى لو تضعين نفسك في مكاني لتري الضغط الذي أعاني منه |
| Çünkü bırakırsan... Cristina seni işinden ettiği için kendini suçlayacak. | Open Subtitles | لأنك لو فعلت ،كرستينا ستلوم نفسها على فقدك للعمل |
| Benim gibi bir sonun olmaması için kendini engellemenin tek yolu... | Open Subtitles | هذا هو السبيل الوحيد الذي ستوقف به نفسك من الانتهاء مثلي |
| Elinde olmayan bir şey için kendini suçlayamazsın. | Open Subtitles | لايمكن لوم نفسك, على مجرد أمل كان بداخلك. |
| Bir hata için kendini cezalandırman, şu an için yapmaman gereken bir şey. | Open Subtitles | تأنيب نفسك على خطأ شيء لا تقدر عليه الان. |
| Bunun için kendini suçlayıp durduğunu biliyorum ama bunu yapamazsın. | Open Subtitles | أعلم أنك تلوم نفسك على هذا لكن لا يمكنك عمل هذا |
| Abbey, onun kafasında olanlar için kendini suçlamamalısın kim bilebilir ..ne planladığını yada ne düşündüğünü | Open Subtitles | أبيجيل,ابيجيل. لا يمكنك أن تلومى نفسك على ما كان يحدث في داخل عقله فمن يعرف ما اكتشفه ولم يُشارك به |
| Onun kafasında olup biten bir şey için kendini suçlayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك أن تلومى نفسك على ما كان يحدث في داخل عقله |
| Tedavisi olduğunu düşünmüşsün. Umudunu kaybetmediğin için kendini suçlayamazsın. | Open Subtitles | لقد أعتقدت انه هناك علاج، لايمكنك معاتبة نفسك على الأمل |
| Kalkmak için kendini zorlamana gerek yok. | Open Subtitles | ليس هناك حاجة لإجْهاد نفسك في محاولُة النُهُوض. |
| En yakın arkadaşı öldürüldü ve bunun için kendini suçluyor. | Open Subtitles | لقد قُتِلت أعزّ أصدقائها، وتلوم نفسها على ذلك. |
| İçindeki şeyi öldürmek için kendini dışarıdan incitmenin ne demek olduğunu. | Open Subtitles | كيف تؤلم نفسك من الخارج محاولا قتل الشيء الداخلي |
| Benim için kendini feda etti ama adını bile bilmiyordum. | Open Subtitles | لقد ضحت بنفسها من اجلي ولم اعرف حتى اسمها |
| Hayır, diğer insanların davranışları için kendini suçlayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنكِ لوم نفسكِ على أشياء فعلها الغير |
| Kadını vurup, sonra örtbas etmek için kendini vurmuş olabilir. Sadece kadını vurup da gidebilirdi. | Open Subtitles | ربما قتلها ثمّ أطلق النار على نفسه لتغطية الجريمة |
| Seni sokaklardan kurtarmak için bir güzel dövdü ve sen de, onunla kapışmak için kendini Fox River'a mı getirttin? | Open Subtitles | ماذا، أشبعك ضرباً ليبعدك عن الشوارع فتسبب الإلقاء بك في سجن نهر (فوكس) معه؟ |
| Benim için kendini ateşe attın ve bu şehirde çok bulunan bir davranış şekli değildir. | Open Subtitles | لقد خاطرت بنفسك لأجلي وهذا كرم كبير في هذه البلدة |
| "Kalbim birisi için kendini yok ediyor, kim bu? O sensin" | Open Subtitles | قلبي يدمر نفسه بنفسه من أجل شخص ما أنت هذا الشخص |
| Onu iyileştiremediğin için kendini suçlayamazsın, Cooper. | Open Subtitles | كوبر، لا يمكنك أن تلوم نفسك لأنك لا تستطيع أن تجعلها تتحسن |
| "Korktuğu için kendini öldürdü." | Open Subtitles | قتل نفسه بدافع الخوف. |
| Bir ada dolusu iradesiz ve nankör için kendini öldürtmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | تعرّض نفسك إلى موت محتّم لأجل جزيرة مليئة بالضعفاء والعاقّين |
| Olanlar için kendini suçlamanı istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا اريدك ان تلقى اللوم على نفسك بسبب ما حدث. |
| Benden daha iyi bir adamsın... sana bunu yapan insan için kendini ortaya çıkarıyorsun. | Open Subtitles | أنت رجل أفضل مني تبعد نفسك عن الإنتقام من الرجل الذي فعل هذا بك |